Sözcü'nün haberine göre Türkiye’de ev sahibi olmak, şimdiye kadar birikmiş bir parası olmayanlar için artık imkânsıza yakın bir hayal…
Pandeminin başlarında kamu bankalarınca verilen ucuz kredilerden sonra başlayan ciddi konut zamları, Türk lirasındaki tarihi değer kayıplarının getirdiği yeni zamlarla ev sahibi olmayı neredeyse imkânsız hale getirdi.
İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, son günlerde Türk lirası önemli kazançlar sağladığı için hem kiralık hem satılık konut fiyatlarında bir miktar indirim yaşansa da, fiyatların 2022’de de dalgalı seyir izleyeceğini söyledi.
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Celal Erdoğdu, “Bugün artık mevcut maliyetlerle 1.3 milyon liradan aşağı yeni daire üretmek mümkün değil. Nitelikli bir yerde, yeni yapılmış 2+1 daireyi 2 milyon liranın altında bulabilmek zorlaşmaya başladı” derken; Keller Williams Cadde Gayrimenkul Danışmanı Burçak Sencer Çokgör ise, “Daha evvel yaşanılan, aile büyüklerinin ev sahibi olduğu muhitlerde artık çalışarak ev sahibi olmak mümkün değil” diye konuştu.
Deprem riski olanlar bile 1 milyon TL
Celal Erdoğdu’nun Merkez Bankası’nın açıkladığı Konut Fiyat Endeksi’ndeki metrekare fiyatlarına göre yaptığı hesaplamaya göre, ülke genelinde ev sahibi sahibi olmanın bedeli 600 bin TL. Bu rakam İstanbul’da 800 bin TL’ye çıkıyor.
Ancak bunlar ortalama fiyatlar… Satılık ev ilanlarına baktığımızda, İstanbul’da deprem riski olan 25 yıllık binalarda bile 2+1 dairelerin 1 milyon TL’yi bulduğunu görüyoruz.
Erdoğdu, son bir yılda ülke genelinde ikinci el konutların yüzde 38 zamlandığı, bu oranın bazı illerde yüzde 55’e çıktığı bilgisini verdi.
“Enflasyonda 90’lı yıllara döndük. Konut fiyatları çok hızlı yükseliyor” diyen Erdoğdu, “İkinci el ile birinci el konut fiyatları arasında 10 puanlık bir fark var. Son bir yılda ikinci el konutlar ortalamada yüzde 38 artarken birinci eller yüzde 48 arttı” diye konuştu.
80 metrekarenin maliyeti 400 bin TL
Üretim maliyetlerindeki artışla ilgili, geçen sene bu dönemde 5 bin 400 TL olan demirin şu an 12 bin TL’ye çıktığı, 180-190 TL olan çimentonun 600 TL’ye yaklaştığı bilgisini veren Erdoğdu, “Bir evin maliyeti sadece demir ve betonla oluşmuyor. TL’nin değer kaybetmesi, yüksek enflasyonlu bir döneme girilmesi ve bunların üretim maliyetleri hepsini etkilemesi eve giren her şeyin maliyeti artıyor” dedi.
Geçen sene bu dönem metrekaresi 2 bin 200 liraya konut üretilirken bu yıl bu tutarın en az 3 bin 800 TL’ye yükseldiği bilgisini veren Erdoğdu, şöyle devam etti:
“Bu tutarın içinde arsa yok, müteahhitin kârı yok… İstanbul’da bugün 80 metrekarelik bir daire üretmek için 100 metrekarelik bir daire inşa etmek gerekiyor. Bunun da en az 380 bin liralık bir maliyeti var. Yani yaklaşık 400 bin liraya mal edilen bir daire, o da İstanbul’un göbeğinde değilse, 1.3 milyon TL’nin altında olma ihtimali yok. Yeni konutlarda durum bu. Nitelikli bir yerde, yeni yapılmış 2+1 daireyi 2 milyon liranın altında bulmak zorlaşmaya başladı.”
'Filler tepişirken ezilen kitle'
Keller Williams Cadde Gayrimenkul Danışmanı Burçak Sencer Çokgör, sozcu.com.tr’ye yaptığı değerlendirmede, “Konu ev sahibi olmaksa, İstanbul’da merkezden uzak 285 bin TL’ye 2+1 evler var. Ancak doğduğunuz, büyüdüğünüz, yaşadığınız semtlerde, daha önce ailelerinizin ev sahibi olduğu muhitlerde artık çalışarak ev sahibi olmak mümkün değil” dedi.
“Yönetici kesimi kastetmiyorum. Onlar üst düzey kazandıkları için yine alabilirler” diyen Çokgör, şöyle devam etti:
“Üniversiteyi bitirmiş, bir kurumda işe başlamış hatta yıllar içinde müdür olmuş çalışanların ev satın alma ihtimali artık çok düştü. İnsanlar artık Anadolu’ya yerleşip, oralarda ev almaya çalışıyor. Orta direk ve altı, filler tepişirken ezilen kitle oluyor. Pek çok insanın değil konut, nefes alacak hali yok.’
7 bin TL kira isteyen 5 bin TL'ye düşürdü
İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa ise, son günlerde kurdaki düşüşle birlikte İstanbul Beşiktaş’ta 7 bin liralık bazı kiralık evlerin 5 bin TL’ye düştüğünü, hem kiralık hem satılık ev fiyatlarında bir miktar düşüş yaşandığını, bunun psikolojik bir baskı olduğunu, yapılan indirimlerin yüzdesel olarak miktarının ilerleyen günlerde daha net bir hale geleceğini söyledi.
Kurdaki düşüşten ziyade kurun hangi seviyede uzun süre kalacağının önemini vurgulayan Aşa, fiyatlardaki asıl düşüşün ise konut arzının artmasına bağlı olarak 2023’te gerçekleşmesini bekliyor.
2023'te yüzde 30 indirim beklentisi
“Fiyatlar 2022’de de dalgalı seyredecektir” diyen Aşa, sozcu.com.tr’ye yaptığı değerlendirmeye şöyle devam etti:
“Döviz kurundaki düşüş fiyatların düşmesinde psikolojik bir baskı oluşturdu. İlerleyen süreçte kur belli bir seviyede sabitlenir, inşaat maliyetleri düşer, müteahhit önünü görmeye, öngörülebilir bütçe yapabilmeye başlar ve üretime geçerse, kentsel dönüşümün de artmasıyla birlikte konut arzı çoğalır. Tüm bunların etkisiyle bir yıllık süreç sonrası 2023’e gelindiğinde fiyatlarda yüzde 30 düşüş bekliyorum.”