İnfo Yatırım'ın 2024 strateji raporuna göre, Türkiye ekonomisi 2024 yılında fırsatlar barındırıyor. Raporda, ekonomik belirsizlik ortamının azalması ve küresel piyasalardaki olumlu seyrin, Türkiye ekonomisi için fırsatlar yaratabileceği belirtiliyor.
İnfo Yatırım 2024 beklenti raporunun dikkat çeken noktaları
Belirsizlik ortamının ağır bastığı bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Sadece yurt içi değil, yurt dışı taraftaki belirsizlik ortamı da 2023 yılında fiyatlamalar arasında yer aldı. Yurt içinde 11 ili fiziki, tüm Türkiye’yi yürekten etkileyen deprem etkisi, yılın ikinci çeyreğindeki seçim süreci ve yılın son aylarında Ortadoğu’ya ilişkin savaş haberleri belirsizlik ortamındaki ana etmenler olarak 2023 yılında ön plana çıktı.
Genel seçimlerin ardından ekonomi yönetiminin değişerek rasyonalite çerçevesi içinde adımlar atılması, genele yayılan güven mekanizmasını artırdı. Yeni ekonomi yönetiminin ziyaretleri ve attıkları adımlar ile yeniden yabancı yatırımcıya pozitif anlamda dokunulurken, yabancı kredi derecelendirme kuruluşları da not görünümlerimizi yukarı revize etti. 2024 yılı içerisinde makro ekonomik açıdan ekonomi yönetiminin kararlarının ve atılan adımların rakamlara sirayet etmesini bekliyoruz.
Bu da 2024’te reel getirilerin pozitife dönmesi beklentilerini artırabilir. Özellikle ileriye dönük projeksiyonlar için açıklanan rakamların piyasa beklentilerine paralel olması piyasalar açısından pozitif tarafta yer alıyor.
2024 yılı içerisinde yurt içi dinamiklerdeki beklentilere paralel büyüme odaklı stratejiyi daha çok konuşabiliriz. Yurt içinde konuşacağımız konular kur, politika faizi, enflasyon olarak gözükse de unutulmaması gereken bir konuda 2024’teki Türkiye’nin ikinci defa uygulayacağı enflasyon muhasebesi.
Diğer taraftan küresel enflasyon seviyelerinde yaşanan düşüş eğiliminin devamı ve küresel resesyonun azalma ihtimali, merkez bankalarının uyguladığı sıkı para politikalarının da bir yıl içinde terse dönme potansiyelini artırıyor.
Başka bir deyişle, son bir yılda artan finansman maliyetlerinin 1 yıl ve üzeri vadelerde düşmesi ile olası genişlemeci para politikalarının ise gelişmekte olan ülke ekonomilerini risk iştahındaki artışla beraber destekleyici bir konuma gelme ihtimali de söz konusu. Tüm bu etkenler göz önünde bulundurulduğunda ise her ne kadar belli başlı bazı kırılganlıklar olsa da büyük resimde, Türkiye adına önümüzdeki sürecin büyük fırsatlar barındırdığını düşünüyoruz.