CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, bir çalışma yaparak özellikle madeni paraların basımındaki madenlerin fiyatının yükselmesi ile para maliyetinin nasıl yükseldiğini ortaya koydu. Yalım, “Darphane’nin enerji, personel ve diğer giderleri var. Merkez Bankası madeni para basımında ciddi zarar ediyor” dedi.
BirGün'ün haberine göre Yalım’ın çalışmasına göre, halkın “bozuk para” olarak nitelendirdiği 1, 5, 10, 25 ve 50 kuruşlukların maliyetleri son dönemde inanılmaz ölçüde yükseldi. Yalım, bozuk paralarda kullanılan madenlerin maliyetlerini belirledi. Buna göre, madeni paralarda bakır, nikel ve çinko madenleri kullanılıyor. Dövizdeki artışla birlikte madeni paraların maden değerleri de yükseldi. Paralardaki maden değerlerinden yola çıkarak hesaplama yapan Yalım, 1 kuruşun basımında 26 kuruşluk maden kullanıldığını saptadı. Yani 1 kuruş basmak için Merkez Bankası, 26 kuruşluk bakır ve nikel madeni alıyor. 5, 10, 25, 50 kuruşluklar ve 1 TL’lik madeni paralarda ise bakır ve nikele ek olarak çinko da kullanılıyor. Hesaplamaya göre 5 kuruşun maden maliyeti 28 kuruşa, 10 kuruşun maliyeti 31 kuruşa, 25 kuruşun maliyeti 39 kuruşa ve 50 kuruşun maliyeti de 66 kuruşa yükselmiş durumda. 1 TL’nin maden maliyeti ise 79 kuruş olarak hesaplanmış.
KURUŞLAR BULUNMUYOR
Cumhuriyet'ten Sertaç Eş'in haberine göre paralardaki maden değerlerinin yükselmesiyle piyasada bazı madeni paralar bulunmuyor. Tüm araştırmalarına karşın 1 ve 5 kuruş bulmakta zorlandıklarını dile getiren Yalım, şöyle konuştu: “Madeni paraları eritip içindeki madenleri ayrıştırarak satmak kârlı hale geldi. Bu yüzden Merkez Bankası hükümetin izlediği yanlış politikalar nedeniyle madeni para basımında zarar ediyor. Madeni paraları toplayan hurdacılar da kâra geçiyor. Kuruşları toplayıp erittikleri için piyasada yeterince kuruş bulunmuyor. Ayrıca maden kendiliğinden para olmuyor. Bunun için kurulmuş Darphane var. Orada çalışanlar var, harcanan enerji, personel ve diğer giderler var.”
İktidara yakın medya kanallarının sürekli diğer ülkelerde yaşanan ekonomik zorlukları haber yaptığını, bununla Türkiye’deki kötü durumun normalleştirilmeye çalışıldığını belirten Yalım, ülke tarihinde benzer bir durumun daha önce tespit edilmediğini vurguladı.