Brüksel'de 2 gün sürecek AB Liderler Zirvesi başladı.
AB üyesi 27 ülkenin devlet veya hükümet başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilen zirvenin gündeminde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, enerji fiyatlarındaki artış, ticaret, hukukun üstünlüğü, iklim ve göç gibi konular yer alıyor.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in başkanlık edeceği toplantıya AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de katılıyor.
Polonya ile AB arasında hukukun üstünlüğüne ilişkin alevlenen tartışmaların zirvede önemli bir yer kaplaması bekleniyor.
Polonya Anayasa Mahkemesinin 8 Ekim'de ülkenin "ulusal yasalarının bazı AB yasalarından önce geldiğine" yönelik kararı üzerine başlayan tartışmaların zirvede de sürmesi öngörülüyor.
Zirve girişinde açıklamalarda bulunan Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, "AB kurumlarının sürekli yetkilerini genişletmelerini kabul etmiyoruz." diye konuştu.
Zirve öncesinde Fransız ve Alman mevkidaşları Emmanuel Macron ve Angela Merkel ile ikili görüşmeler yapan Morawiecki, hukukun üstünlüğü konusunda devam eden anlaşmazlıklara çözüm arayacaklarını ancak "şantaj ve baskıya" boyun eğmeyeceklerini söyledi.
Macaristan'dan destek mesajı
Macaristan Başbakanı Viktor Orban da Polonya'nın tutumunu doğru bulduğunu bu konuda hiçbir yaptırıma gerek olmadığını söyledi.
Tartışmanın AB hukukunun üstünlüğü değil, AB'nin yetkileriyle ilgili olduğunu savunan Orban, "AB hukukunun önceliği anlaşmada yer almıyor, dolayısıyla AB'nin yetkin olduğu yerde önceliği var. Soru yetkilerle ilgili." değerlendirmesinde bulundu.
Orban, AB içinde gerçek bölünmenin sağduyuya sahip ülkelerle sahip olmayanlar arasında yaşandığını belirterek, "Enerji fiyatlarına bakın. AB Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın ve diğerlerinin teklifi Avrupa'nın orta sınıfını bitirir. Orta sınıf, Avrupa demokrasisinin kilit noktası." diye konuştu.
Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında hazırlanan yeni yasal düzenlemelerin enerji fiyatlarını hızla yükselttiğine dikkati çeken Orban, bu durumun Avrupa'nın her tarafında özellikle orta sınıfa zarar verdiğini vurguladı.
Orban, "Düş ve fanteziler bizi öldürüyor. Enerji fiyatlarındaki sorun da bu şekilde. Otomobilleri, kara yolu trafiğini ve evleri emisyon ticaret sistemine dahil etmek aileleri dizleri üstüne çökertir. Bunu yapmamalıyız.” ifadelerini kullandı.
Merkel'in son zirvesi
AB Liderler Zirvesi'ne yüksek ihtimalle son kez katılan Almanya Başbakanı Angela Merkel ise bugün gündemde Polonya'da hukukun üstünlüğü ile yükselen enerji fiyatları olacağını belirtti.
Merkel, Polonya ila hukukun üstünlüğü konusunda yaşanan tartışmalar hakkında, "Ortak bir zeminde buluşmanın yolunu bulmalıyız." diye konuştu.
Önemli bir gündem maddesinin de göç ve Belarus'taki Lukaşenko rejiminin eylemleri olduğuna dikkati çeken Merkel, "(Belarus için) Yeni ekonomik yaptırımlar hakkında konuşacağız." dedi.
Toplantı, Merkel'in katılacağı son AB Liderler Zirvesi olması ihtimaliyle ayrı bir özellik taşıyor. Merkel, iktidarda olduğu 16 yıl içerisinde 107 defa AB Liderler Zirvesi'ne katılmıştı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Polonya ile hukukun üstünlüğü tartışması, enerji fiyatlarındaki artış ve göç olmak üzere üç ana konuyu görüşeceklerini söyledi.
Von der Leyen vatandaşlar ve işletmelerin enerji fiyatlarındaki artışla başa çıkmalarına yardımcı olmak için çalıştıklarını kaydetti.
Enerji piyasasını değerlendirme hazırlığı
Komisyonun, yükselen enerji ve elektrik fiyatları karşısında uygulanabilecek tedbirleri içeren paketini açıkladığını anımsatan von der Leyen, "Enerji piyasasının bir bütün olarak nasıl işlediğini değerlendireceğiz." dedi.
Von der Leyen, orta ve uzun vade stratejilerinin temiz ve yenilenebilir enerjiye büyük miktarda yatırım yapmak olduğunu belirtti.
Polonya ile hukukun üstünlüğü tartışması hakkında von der Leyen, "Temel soru, Polonya yargısının bağımsızlığıdır. Bu yeni değil. Bu devam eden bir süreç ancak Anayasa Mahkemesinin son kararıyla yeni bir boyut kazandı. Bu yüzden liderlerle görüşmeleri dört gözle bekliyorum." diye konuştu.
Belarus'un AB sınırlarına yönelik "hibrit saldırılar" düzenlediğini ifade eden von der Leyen, "Siyasi nedenlerle kimsenin hayatı riske atılmamalıdır. Bu nedenle, Konsey'in durdurulması gereken bu davranışa çok güçlü ve çok birleşik bir cevap vereceğinden eminim." değerlendirmesini yaptı.