Hürriyet ABD temsilcisi Tolga Tanış'ın bugünkü köşe yazısına göre ABD Türkiye'de görev yapan asker ailelerini tahliye ediyor. İşte Tanış'ın yazısı:
Amerikan tahliyesi
NE kadar basit değil mi?
Washington İncirlik'i aldı.
IŞİD'i vurmaya başladı.
Şimdi Türkiye'nin kritik bölgelerinde görev yapan personelinin ailelerini Türkiye'den tahliye ediyor. Amerikan hükümeti, 2 Eylül'den başlayarak Adana Başkonsolosluğu ve İncirlik'te görev yapan Amerikan personelinin yakınlarını bütün masraflarını ödeyerek ülke dışına çıkaracak.
Ayrıca resmi ya da gayrıresmi olarak Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Şırnak, Diyarbakır, Van, Siirt, Muş, Mardin, Batman, Bingöl, Tunceli, Hakkari, Bitlis ve Elazığ'a gitmek isteyen Amerikalı görevliler önceden mutlaka onay almak zorunda kalacak. Nasıl gelindi buraya, son haftalarda yaşananlar ışığında ele almaya çalışacağım.
*
BİLİYORLARDI.
Çünkü iç politikanın etkisiyle Ankara'nın PKK'ya dönük operasyonlarını artıracağı, bölgenin karışacağı anlaşılınca, Amerikan hedeflerine yönelik saldırı risklerinin yükseleceğini önceden hesap etmişlerdi.
Hatta ABD Başkanı Barack Obama ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 22 Temmuz'da telefonda görüşüp İncirlik mutabakatını bağlayınca, Türkiye'nin PKK'ya yönelik bir harekâta girişmesinin hemen ardından bunun hazırlığını yapmışlardı. Önce Ankara'yı tansiyonu düşürmeye ve çözüm sürecine dönmeye ikna etmeye çalıştılar.
Olmayınca da bu çatışma haline göre bir pozisyon belirlediler. Birincisi, Türkiye-PKK çatışmasının Suriye'deki PKK uzantısı PYD'ye sarkmasını önlediler.
Yani ihtilafı çevrelediler. Ardından IŞİD'e karşı Amerika'nın hava desteğine muhtaç, başka şansı olmayan PKK'yı bu sayede Suriye'de IŞİD'le çatışmaya teşvik ettiler. Sonra da bu çatışma halinden doğan Amerikan hedeflerine yönelik risklere karşı tahliyeyi devreye soktular.
*
RİSK PKK mı?
Hayır şart değil.
Ama bunu Türkiye'nin politikasının bir sonucu olarak düşünün. Ankara'nın 10 adamı var. 8'ini PKK'yla mücadeleye ayırıyor.
Amerika'yı hedef alan IŞİD, El Kaide ya da DHKP-C gibi örgütlere ise bu yüzden daha sınırlı kaynağı kalıyor. Ve İncirlik Üssü, Adana Başkonsolosluğu gibi yerler ne kadar koruma altında olursa olsun, saldırıya maruz kalma riski artıyor.
Washington'ın Ankara'ya ağustos başında bildirdiği, 19 Ağustos'ta da kamuoyuna açıkladığı, Gaziantep'te konuşlu Patriot'ları ekim itibarıyla Türkiye'den çekme kararını da bu kapsamda değerlendirin.
İşin tek açıklaması teknik sebepler değil.
Öyle olsa, Amerikalı üst düzey bir yetkili New York Times'a konuşup Patriot'ları çekme kararını duyduklarında Türk yetkililerin "mosmor" olduklarını söylemez.
*
PEKİ ya hava harekâtı?
Tahliyenin bir sebebi de IŞİD'e dönük kapsamlı bir saldırı öncesi hazırlık olamaz mı?
Olabilir tabii.
Ama benim konuştuğum Pentagon kaynakları bunun işaretini vermiyor. Obama & Erdoğan mutabakatının ardından 6 Amerikan F-16'sı İncirlik'e 9 Ağustos'ta geldi. Uçaklar IŞİD hedeflerini 12 Ağustos'ta İncirlik'ten vurmaya başladı. Hatta 24 Ağustos'ta Ankara ve Washington teknik konularda anlaşınca, 28 Ağustos itibarıyla saldırılara Türkiye de katılmaya başladı.
Ancak görüştüğüm Pentagon yetkilisi, İncirlik'e yerleştirilen 6 uçağın dışında şu aşamada başka bir konuşlandırma düşünmediklerini özellikle vurguladı. Hatta öyle ki, Türkiye ile varılan anlaşmayı da, çıkan haberlerin aksine daha sıradan
yorumladı.
Örneğin Türkiye'nin ABD'yle bu konuda bir anlaşma imzalandığı yorumuna rağmen "Sadece O6 seviyesinde varılan bir mutabakat" dedi.
Ne demek bu?
Rütbesi en fazla albay olan bir Amerikalı askeri görevlinin Türk muhataplarıyla oluşturduğu teknik bir çerçeve. "İki hükümet arasında imzalanmış bir anlaşma yok" dedi.
*
SORUN şu: ABD'nin IŞİD'e karşı halen net bir stratejisi yok.
Geriletmekten bahsediyorlar.
Ancak 8 Ağustos 2014'te Irak'ta, 23 Eylül 2014'te de Suriye'de başlayan operasyonda şimdiye kadar 6 binin üzerinde sorti yapıldığı halde IŞİD'i bölgede geriletebilen tek güç Amerikan hava desteğini alan Kürtler oldu.
IŞİD kalıcı.
Belki adı IŞİD olmasa bile, bölgede Sünni bir yapı kaçınılmaz.
Ama Türkiye, akıbeti meçhul bir seçimin arefesinde, iç karışıklıklarının da etkisiyle şimdi Washington tarafından bu keşmekeşin tam ortasına itiliyor.
Neyin ne olduğunu elbette biliyorlar.
Ama asıl mesele, Türkiye'nin istikrarını öncelikli görmüyorlar.
Washington'ın bir İran politikası var.
Bir Kürt politikası var.
Ankara'daki yönetimin de etkisiyle müttefik Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarını gözeten bir politikası yok.
Nitekim İncirlik'i aldılar.
Şimdi aileleri tahliye ediyorlar. İstediğimi aldım, benden sonrası tufan.