Avrupa Birliği’nin iç tartışmaların ardından Rus petrolüne uygulanacak yaptırımları hafifletmesi beklenirken Moskova’nın petrol ihracatını küresel çapta aksatmayı amaçlayan kritik bir maddeyi korumayı hedeflediği belirtiliyor.
Bloomberg’in haberine göre birlik, Rus petrolünü taşıyacak gemilere sigorta hizmeti verilmesini engelleyerek birlik bünyesinde bulunan gemilerin Rus petrolünü üçüncü ülkelere taşımasını engellemeyi hedefliyor.
G7 ülkeleri arasındaki görüşmelere göre dünyanın en büyük gemi taşımacılığı filolarına sahip ülkelerden olan Yunanistan bu maddenin AB’nin altıncı yaptırım paketinden çıkarılması konusunda ısrarcı oldu.
Avrupa’nın Rus petrolünü taşımasının yasaklamasının Rusya’nın en önemli rezerv para kaynaklarından olan petrol ihracatına ciddi şekilde zarar vereceği tahmin ediliyor.
Gemi nakliyat şirketlerine uygulanacak sigorta ve diğer servisleri de kapsayan bir yasağın Rus petrol ihracatı için önemli bir engel oluşturması bekleniyor. Deniz nakliye şirketleri, petrol sızıntısı gibi sorunlar oluşması ihtimaline karşılık koruma ve tazminat ödeme gibi yollara başvuruyorlar.
Bunlar için dünyanın en büyük 20 şirketi de dahil toplam 80 reasürans şirketinden sigorta poliçesi satın alınıyor. Bu da AB kanunlarını göz ardı edemeyecekleri anlamına geliyor.
Macaristan ve Bulgaristan yaptırımlara itiraz ediyor
AB ülkeleri bu haftayı da altıncı yaptırım paketini görüşmekle geçirmeye hazırlanırken diplomatlar Macaristan’ın Rus petrolüne uygulanacak yasağa itirazlarını giderecek ortak bir yol bulmaya çalışacakları belirtiliyor. Bu hafta sonu yapılan görüşmelerden bir sonuç elde edilememişti.
Daha önce gündeme gelen ilk taslakta AB, Rus ham petrol ve petrol ürünleri için gemiden gemiye transferi de içeren tüm nakliyatı yasaklamayı öngören bir teklifte bulunmuştu.
Diğer yandan AB’nin yönetici kanadı Rus petrolünü üçüncü ülkelere taşıyan Avrupalı şirketlerin sigorta da dahil olmak üzere hizmet vermesini yasaklayan bir yasa taslağı üzerinde duruyor.
Bu maddenin bazı üye ülkelerin itirazlarına rağmen sunulacak taslak içinde bulunmasının beklense de üye ülkelere arasında görüşmelerin devam ettiği ve önlemlerin 27 ülkenin tamamı tarafından onay alana dek değişebileceği belirtiliyor.