Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, başkanlık sistemi konusunu yeni anayasa kadar önemli gördüklerini belirterek, bunun "vazgeçemeyecekleri konulardan bir tanesi" olduğunu söyledi.
Akdoğan, NTV'de katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, seçimlerin ardından yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda izleyecekleri yol haritası konusundaki soruları yanıtladı.
Başkanlık sisteminin de yeni anayasa ile bağlantılı bir konu olduğunu belirten Akdoğan, "Bu sistem bize dar geliyor. Yeni anayasa Türkiye'nin büyümesi için ne kadar önemli ise başkanlığı da böyle önemli bir konu olarak görüyoruz. Bunun çerçevesi önemli, farklı modeller var. Türkiye'ye özgü, Türkiye'nin şartlarını gözeten bir şekilde bir noktada uzlaşılabilir diye düşünüyorum. En azından bir çaba gösterilir. Bu da bizim vazgeçemeyeceğimiz konulardan bir tanesi" dedi.
Akdoğan, yeni anayasanın AKP'nin siyasi perspektifi olduğu kadar Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu da söyleyerek, "Önümüzdeki aylarda AB süreci daha da hızlanacak. Yeni başlıklar açılması gündemde, yakınlaşma olacak. Burada reformlar daha büyük önem taşıyor. Biz bu perspektifi kaybetmiş değiliz" dedi.
Anayasayı tek başına değiştirmek için sandalye sayılarının yetmediğini de hatırlatan Akdoğan, şöyle konuştu:
"Diğer partilerle uzlaşı zemini oluşturmak için her türlü çabayı sarf edeceğiz. Birlikte komisyonlar kurmak, Meclis'i harekete geçirmek için ciddi çaba içinde olacağız. İnşallah partiler burada sorumlu davranırlar. Burada önemli olan tüm siyaset kurumunun birlikte bir noktaya gelmesidir. Gelinemiyorsa da kiminle geliniyorsa bunu yapmamız lazım."
A Haber televizyonunda katıldığı canlı yayında konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise Türkiye'de fiili başkanlık sisteminin deneme sürecinin başladığını belirtti.
Kurtulmuş, "7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerini iki turlu Başkanlık sistemi uygulaması gibi görmek lazım.. Başkanlık sistemini tabi ki tartışacağız. Gündeme getireceğiz. Doğru olan millete götürmektir. Başkanlık sistemini bir reform paketinin bir parçası olarak görmek lazım" diye konuştu.
Herhangi bir partinin anayasayı doğrudan değiştirmek için 367 milletvekilini sahip olması gerekirken, 330 milletvekilinin desteği ile anayasa değişikliği referanduma götürülebiliyor.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ ZEHİRLEYEN UNSURLAR DEVRE DIŞI KALMALI"
Çözüm sürecine ilişkin soruları da yanıtlayan Yalçın Akdoğan, PKK'ya yönelik operasyonların devam edeceğini söyleyerek, çözüm sürecinin devam edebilmesi için "HDP ve PKK gibi süreci zehirleyen unsurların" devre dışı kalması gerektiğini kaydetti.
"Terör örgütüne yönelik operasyonlar seçime endeksli operasyonlar değildir, bundan sonra da devam edecektir" diyen Akdoğan, Çözüm süreci perspektifine hâlâ sahip olduklarını belirterek "Ancak sürecin devam edebilmesi için süreci zehirleyen unsurların devre dışı kalması gerekiyor" dedi.
Akdoğan bu unsurlardan birinin PKK diğerinin de HDP olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
"Sürecin devam edebilmesi için onu zehirleyen aktörlerin tasfiye edilmesi lazım. Biz reformlarımızı, yatırımlarımızı bir yandan devam ettiriyoruz. Ama örgüte yönelik operasyonlar kamu düzeni için gerektiği kadar sürecin bir noktaya gelebilmesi için de öneme taşıyor. Sürece PKK nasıl ihanet etti ise HDP de seçim barajını geçebilmek için makas değiştirerek sürece ihanet etti. Süreci bozan bu aktörlerin muhatap alınması mümkün değil."
Haziran seçimleri sonrasında PKK'nın güvenlik güçlerine yönelik saldırılarının yeniden başlaması ve güvenlik güçlerinin buna askeri operasyonlar ile karşılık vermesi sonucunda çatışmasızlık ortamı sona ermiş, Erdoğan da "çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığını" belirtmişti.
Cezaevindeki PKK lideri Abdullah Öcalan ile çözüm süreci boyunca yapılan görüşmeler Nisan başında kesilirken; Temmuz'daki Suruç saldırısı ve HDP yanlılarının da aralarında bulunduğu 102 kişinin hayatını kaybettiği Ankara saldırısının ardından AKP ve Erdoğan ile HDP'li yetkililer arasında karşılıklı suçlamalar gündeme gelmiş ve tansiyon yükselmişti.
Akdoğan, sürecin devam edebilmesi için "belli şartların olgunlaşması" gerektiğini de söyleyerek, PKK'nın Türkiye'yi terk ederek eylemsizlik kararı almasını bu şartlardan biri olarak gösterdi.
"Ancak bundan sonra diğer meseleler konuşulabilir" diyen Akdoğan, HDP'nin sadece sürece değil Öcalan'a da zarar verdiğini ifade ederek, "HDP aslında Öcalan'a da çok kötülük yaptı, Öcalan'ı da diri diri oraya (İmralı) gömdüler. O kısmı bizi çok ilgilendirmiyor" dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise çözüm süreci konusunda "ilk husus silahların gömülmesidir. Silahları ya zorla alacağız. Ya toprağa gömecekler.. Etkin mücadele sonucu şu anda terör örgütü sürekli geriliyor" diye konuştu.