AKP'nin geçen hafta sonu yaptığı Afyonkarahisar Kampı’nda, milletvekilleriyle Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek arasında, faiz oranları, katılım bankacılığı ve sigorta şirketleriyle ilgili görüş ayrılıkları yaşandı.
Şimşek, aldıkları kararların gerekçelerini ısrarla savunarak, milletvekillerinden farklı görüşler dile getirdi. Kamptaki dört oturumdan ekonomi ile ilgili olanını yöneten Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e uygulamalarla ilgili sorular soruldu. İktidar partisinin özellikle iş insanıı kökenli milletvekilleri, faiz oranlarıyla ilgili kararı eleştirdiler.
Milletvekilleri, yüksek faizlerin Türkiye’de üretim ve yatırımları olumsuz etkilediğini dile getirerek, “Biz sahada dolaşıyoruz. Esnaf ve küçük üreticiler faizlerden yakınıyor. Sayın Cumhurbaşkanı da özellikle kamu bankalarının faiz politikası ve katılım bankacılığına geçmeleri konusunda talimat vermişti. Ama 3-4 yıldır bir gelişme olmadı. Sadece Ziraat Bankası geçti katılım bankacılığına” dediler.
Faiz düşerse döviz artar
Şimşek ise bu eleştiriler karşısında kamu bankalarının da kar amacı güttüğünü, bu nedenle yüzde 11’le topladıkları mevduatları yüzde 16-17 ile sattıklarını anımsattı. Aksi halde bankaların zarar edeceğini belirten Şimşek, “Faizleri düşüremeyiz. Düşürürsek, bu kez döviz kuru yükselir” dedi. Enflasyon hedefinin tutturulamaması yönünde gelen eleştirilere ise Şimşek, “Maalesef enflasyonu düşüremiyoruz. Asgari ücretteki artış da 2016 enflasyonunu olumsuz etkileyecek” yanıtını verdi.
Toplantıda, bazı milletvekilleri Şimşek’e trafik sigortası uygulamasıyla ilgili sorunları da aktardılar. Milletvekilleri, zorunlu trafik sigortasındaki yüksek primler nedeniyle vatandaşın mağdur olduğunu dile getirerek, bu konuda bir adım atılması gerektiğini söylediler. Şimşek ise, “Türkiye’de trafik kazaları yüzünden sektör zaten zarar ediyor.
Topladığı primden çok tazminat ödemesi yapılıyor. Primler yüksek olmazsa, sektör bu alandan çekilir. Kendi dinamikleri için sigorta şirketleri bu oranları belirliyor. Bizim yapacağımız bir şey yok” dedi.