Kaynaklar, Türkiye'de seçim yaklaşırken Erdoğan'ın partisinin ekonomik plan konusunda ikiye bölündüğünü söylüyor.
Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna günler kala Tayyip Erdoğan hükümeti içinde, bazılarının sürdürülemez olarak nitelendirdiği ekonomik programa bağlı kalınması ya da programdan vazgeçilmesi konusunda anlaşmazlık ve belirsizlik yaşanıyor.
Reuters'ın hükümet yetkilileri ya da konu hakkında doğrudan bilgi sahibi olan dokuz kaynakla yapılan görüşmelere göre, iktidar partisi üyelerinden oluşan gayrı resmi bir grup, kademeli faiz artışları ve hedefli bir kredi programından oluşan yeni bir politikanın nasıl benimsenebileceğini tartışmak üzere geçtiğimiz haftalarda bir araya geldi.
Habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen dört kaynak, yönetim dışında olan ancak geçmişte üst düzey görevlerde bulunmuş bazı AK Parti üyelerinin de dahil olduğu görüşmelere Erdoğan'ın doğrudan dahil olmadığını söyledi.
Seçim sonrası uygulanacak ekonomi politikaları konusunda yaşanan ayrışmanın diğer tarafında ise; faiz indirimleri ve yoğun bir şekilde yönetilen forex, kredi ve borç piyasaları yoluyla ihracatı ve ekonomik büyümeyi artırmaya yönelik mevcut programa bağlı kalmak istediklerini açıkça ifade eden yetkililer ve kabine üyeleri yer alıyor.
Bazı analistler, yabancı rezervlerin azalmasıyla birlikte, eğer uygulanan ekonomi politikaları değiştirilmezse, Türkiye'nin bu yıl içinde enflasyonu yeniden yükselten ve ödemeler dengesini zorlayan başka bir ekonomik çöküşle karşı karşıya kalabileceğini söylüyor.
Reutirs'a konuşan konuya yakın üst düzey bir yetkili, "Temel olarak, faiz oranını kademeli olarak yükseltecek ve çoklu oran kullanma yapısını sona erdirecek, yeni bir ekonomik model üzerinde çalışıyorlar... Çünkü mevcut model sürdürülemez," dedi.
Alternatif program üzerinde çalışan grubun raporunu henüz Erdoğan'a sunmadığı belirtiliyor. Erdoğan'ın ekibi ise konu ile ilgili soruya yorum yapmadı.
Pazar günü yapılacak ikinci turda iktidarını üçüncü on yıla taşımayı hedefleyen Erdoğan, seçim kampanyasında iktidarda olduğu sürece faiz oranlarındaki indirimin devam edeceğini ve enflasyonun kontrol altına alınacağını söylemişti.
Kaynaklardan üçü, 14 Mayıs'ta rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'nun %44,9'luk oy oranına karşılık %49,5'lik oy oranıyla ilk turda beklenenden daha iyi bir sonuç almasının verdiği cesaretle Erdoğan'ın en azından önümüzdeki birkaç ay boyunca yoluna devam edebileceğini söyledi.
Analistler cumhurbaşkanının ikinci turu kazanacak konumda olduğunu söylüyor.
İktidardaki AK Parti yetkilisi bir başka kaynak ise "Parti içinde iki farklı görüş var" dedi. Yetkili, herhangi bir kararın bir sonraki kritik seçim sınavı olan gelecek yıl Mart ayında yapılacak belediye seçimlerine kadar ekonomik istikrarı korumaya yönelik olacağını da sözlerine ekledi.
Üçüncü bir yetkili ise güçlü seçim sonuçlarının nihayetinde liderleri "hızlı bir değişime gerek olmadığına" ikna edebileceğini söyledi.
Ekonomistlere göre lira, büyük ölçüde Erdoğan'ın ekonomi politikaları nedeniyle beş yıl içinde dolar karşısında neredeyse %80 değer kaybetti. Yatırım riski ölçütleri yükselirken, ilk oylamadan bu yana yeni rekor düşük seviyelere ulaştı.
Kılıçdaroğlu'nun muhalefet ittifakı, Erdoğan'ın programını agresif zamlar ve serbest piyasa ilkelerine dönüşle tersine çevirmeyi vaat ediyor ki bu seçim öncesinde uluslararası yatırımcıları sevindiren bir ihtimaldi.
Kendini faiz "düşmanı" ilan eden Erdoğan, geçmişteki ekonomik krizlerle karşılaştığında zaman zaman daha ortodoks bir yaklaşım benimsemiş, ancak daha sonra geri adım atmıştı.
Dört kaynak, yeni bir plan üzerinde çalışan gayrı resmi grubun agresif bir parasal sıkılaştırma yerine, borç verme piyasalarında politika faizini yeniden vurgulayan daha kademeli bir yol izlemeyi düşündüğünü söyledi. Bir başka seçeneğin de seçici kredi sağlamak için bir kamu kurumu ve devlet sübvansiyonları kullanmak olduğunu eklediler.