Son dönemde, ABD hisse senetleri, Japon hisse senetleri, Alman hisse senetleri, bitcoin ve altın gibi çeşitli varlık sınıflarında kayda değer yükselişler yaşanırken, altın piyasasında dikkat çekici bir anomali göze çarpıyor. Altının, diğer varlık sınıflarından ayrı bir şekilde eşi benzeri görülmemiş bir yükseliş sergilemesi, piyasalarda ilginç bir durumu ortaya koyuyor.
Genellikle altında yükselen fiyat, sarı madene olan spekülatif ilgiyi artırırken, bu sefer durum farklı. Bianco Research'ten Jim Bianco, altın fiyatlarının yükselmesine rağmen, altın ETF'lerindeki varlıkların da azaldığına dikkat çekiyor. Üstelik bu durum, tipik piyasa dinamiklerinden sapmanın sadece bir örneği.
Doların yükselişi ve Federal Rezerv'in faiz indirimi beklentilerinin azalmasına rağmen, altın değer kazanmaya devam ediyor. 20 yıllık TIPS (enflasyona göre ayarlanmış hazine tahvili) faiz oranları, son 14 yılın en yüksek seviyelerine yaklaşırken bile, altın bu duruma karşı olağan negatif korelasyonunu sürdürüyor.
UBS'de stratejist olan Joni Teves, altının son performansıyla ilgili olarak artan soru işaretlerine dikkat çekiyor ve potansiyel bir riskli gelişmenin Çin'den gelebileceği öne sürüyor. Londra ve Şanghay'daki altın fiyatları arasında önemli bir fark olduğunu ve bu durumun, altının Çin'e taşınmasını teşvik ettiğini belirtiyor.
Öte yandan, sadece Rusya ve Ukrayna arasındaki değil, İsrail ve Gazze gibi bölgelerdeki jeopolitik gerilimlerin de altına karşı kısa pozisyonları caydırabileceği belirtiliyor. Ayrıca, özellikle gelişmekte olan Hindistan ekonomisi ve Çin'de beklenenden daha güçlü olan yerel yeni yıl talebi, altına olan fiziksel talebi artırarak, altının direncini destekliyor.
Teves, altındaki yükselişin, ETF'lerden gelen sınırlı satışları dengeleyen güçlü resmi sektör alımları ve artan fiziksel talep gibi faktörlerin bir araya gelmesinden kaynaklanabileceğini düşünüyor. Altın fiyatlarının oluşumundaki karmaşıklık, yükselişinin tek bir nedenle değil, birçok farklı faktörün etkileşimiyle açıklanabileceğine işaret ediyor.
Son 6 ayda altın fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar
Son 6 ayda altın fiyatları, küresel ekonomideki belirsizlikler ve jeopolitik riskler nedeniyle dalgalı bir seyir izledi. 2023'ün Eylül ayında ons fiyatı 1.680 dolar seviyesine kadar gerilerken, Kasım ayında 1.850 doların üzerine çıkarak yılın en yüksek seviyesini gördü. Aralık ayında ise ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımlarına devam etmesi ve küresel resesyon endişeleri altın fiyatlarını 1.700 dolar civarına düşürdü.
2024 yılına girildiğinde ise altın fiyatları tekrar yükseliş trendine girdi. Ocak ayında ons fiyatı 1.800 doları aştı ve Şubat ayında 1.900 dolara yaklaştı. Mart ayına girerken ise ons fiyatı yeniden 2.000 doları geçen altın bugün (6 Mart 2024) 2.150 doları geçti.
Altın fiyatlarının yükselişine katkıda bulunan faktörler:
- Küresel ekonomideki belirsizlikler ve jeopolitik riskler
- ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımlarına rağmen enflasyondaki yükseliş
- Ukrayna-Rusya savaşı
- Yatırımcıların güvenli liman arayışı
Altın fiyatlarının düşüşüne katkıda bulunan faktörler:
- ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımları
- Küresel resesyon endişeleri
- Güçlenen dolar
- Risk iştahındaki artış
Fiyatlar bundan sonra nasıl seyredecek
Uzmanlar, altın fiyatlarının önümüzdeki dönemde de dalgalanmaya devam etmesini öngörüyor. Altın fiyatlarını etkileyecek en önemli faktörler arasında ABD Merkez Bankası'nın faiz politikası, küresel enflasyon trendleri, Ukrayna-Rusya savaşı ve yatırımcıların risk iştahı yer alıyor.