Ağırlaşan ekonomik şartlar nedeniyle artan konkordato talepleri ile ilgili ilginç bir iddia ortaya atıldı. Ankaralı sanayici Yalçındere, bazı avukatlık bürolarının firmalarla 150-200 bin lira karşılığında anlaşıp adeta anahtar teslimi konkordato kararı aldırdıkları yolunda iddialar olduğunu söyledi.
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, ekonomide yaşanan kriz ortamının seri iflaslara yol açmasını önlemek amacıyla getirilen konkordato sisteminin giderek krizi tetikleyen ve domino etkisiyle iflasları artıran bir mekanizmaya dönüşmesinden endişe ediliyor.
Konkordatonun amacı dışına çıkmaya başladığını belirten Ankaralı sanayici Mehmet Yalçındere, bazı avukatlık bürolarının firmalarla 150-200 bin lira karşılığında anlaşıp adeta anahtar teslimi konkordato kararı aldırdıkları yolunda yoğun iddialar olduğunu söyledi.
Döviz kurundaki sert yükseliş ve enflasyonun zirveye ulaşmasıyla birlikte konkordato ilan eden firma sayısı kısa süre içerisinde 3 bini aştı. Konkordato, borçlarını ödeme güçlüğü içine düşen ancak varlıkları borçlarını kolaylıkla karşılayabilecek durumda olan şirketlerin iflas etmelerini önlemek amacıyla 12 yıl aradan sonra yeniden ticaret hayatına dahil edilmişti.
Kısa sürede olağanüstü boyutlara ulaşan konkordato kararlarının bazı firmalar tarafından kötüye kullanılmaya başladığı, firmalar arasındaki karşılıklı güveni zedeleyerek piyasada nakit kullanımı zorunlu hale getirmeye başladığı ifade edildi. Giderek artan konkordato kararlarının domino etkisi yaparak sağlam firmaları da zora düşürmesinden endişe ediliyor.
İŞLER ÇIĞIRINDAN ÇIKTI
OSTİM OSB Kuruçayırlı Sanayi Sitesi Başkanı Mehmet Yalçındere, son dönemde konkordato ile ilgili olarak piyasada çok ciddi iddiaların dolaşmaya başladığını, konkordato sayısındaki hızlı artışın da bu iddiaları desteklediğini söyledi. Bazı avukatlık bürolarının firmalara adeta anahtar teslimi konkordato kararı sunmaya başladığı, avukatlarla firmalar arasında bir çeşit konkordato piyasası oluştuğu iddialarını anlatan Yalçındere, şunları söyledi:
“Dürüst şirketlerin iş hayatında kalmasını sağlamak için çıkarılan konkordatoda işlerin iyice çığırından çıktığı endişeleri bütün piyasada hakim hale gelmeye başladı. Her gün yeni yeni alınan konkordato kararları bu endişeleri daha da artırıyor. Piyasada konuşulan iddialara göre iş öyle noktalara varmış ki bazı avukatlar konkordato piyasası oluşturmuş. Firmanın büyüklüğüne göre 150-200 bin lira karşılığında konkordato kararını hemen birkaç gün içerisinde aldırabilecek güce ulaştıkları söyleniyor. Bu avukatların hızlı karar alma yanında firmanın borçlarını alacaklılar aleyhine yarı yarıya hatta daha düşük oranlara düşürecek şekilde pazarlık gücünü kullanma sözü de verdikleri, bu sözlere göre fiyatın değiştiği konuşuluyor. Bu işi hangi avukatlar yapıyor, komiserler ve hakimler de bu işlerin içinde mi bilemiyoruz. Ancak ortada dolaşan yüksek meblağlar ve hızlı karar almalar endişe ve kuşkularımızı artırıyor.”
KORKAR HALE GELDİK
Mehmet Yalçındere, basiretli bir tüccar gibi davranmak zorunda olduklarını, bu nedenle her sabah kalkar kalkmaz Ticaret Sicil Gazetesi'nde konkordato kararlarını taradıklarını, bu yolla firmalarını ayakta tutmaya çalıştıklarını anlattı. Yalçındere, şunları söyledi:
“Konkordato ilan etmiş firmaya bilmeden malınızı satarsanız, paranızı yarı yarıya eksik ve çok uzun vadede geri alma riski yaşıyorsunuz. Ticaret sicilden firmaları takip ediyoruz ama malı sattıktan sonra kimlerin konkordato ilan edeceğini bilemiyorsunuz. Emek vermişsiniz, firmanızı, çalışanlarınızı, yılların birikimini konkordato piyasasına kaptırmak istemiyorsunuz. Ama bu kaygılar piyasada veresiye satışı kilitliyor. Firmalar ister istemez o firmalarla birlikte batmamak için nakit satışa dönüyor. O zaman da piyasa kilitleniyor.”
CAN SİMİDİ OLARAK KULLANAN VAR
İsminin açıklanmasını istemeyen bir başka sanayici de özellikle küçük ilçelerdeki mahkemelerden kolaylıkla konkordato kararları alındığı iddiasında bulunurken, Türkiye Genç İşadamları Derneği Başkanı Ali Yücelen, konkordatoyu can simidi olarak da fırsat olarak da kullanan firmalar olduğunu, doğru ile yanlışı otoritelerin ayırması ve duruma müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Yücelen, “Her batan şirketle birlikte sadece sermayeyi değil, tecrübe ve bilgi birikimini de kaybediyoruz. Konkordatonun bu yönüyle doğru kullanılması gerekiyor” dedi.(Erdoğan Süzer/Sözcü)