Yaptığı açıklamalar sonrasında AKP’ye yakın medya tarafından cemaatle bağlantılı olduğu iddia edilen Bülent Arınç için şimdi de operasyon imasında bulunuldu.
AKP'ye yakınlığıyla bilinen 24 TV'de bu sabah yayınlanan Günün Manşeti'nde Arınç'ın peşpeşe yaptığı açıklamalar ve AKP'li eski bakanların verdiği destek ele alındı.
Ersoy Dede ile Hikmet Genç'in sunduğu programda Bülent Arınç'ın yaptığı açıklamalar eleştirilerek, zamanlamasına vurgu yapıldı. Son olarak da Ersoy Dede konuyu 'Paralel Yapı' iddiasıyla yapılan operasyonlara getirdi.
"Operasyonlar genişleyerek devam edecek" diyen Ersoy Dede, "FETÖ operasyonları aralarında Bülent Arınç ve Arınç'a destek veren eski emekliye ayrılmış siyasetçilerin de olduğu isimlere de gidecek mi? Bunu göreceğiz. FETÖ operasyonları oraya gidecektir." ifadesini kullandı.
Üstü kapalı bir şekilde operasyonların Arınç ve destek veren siyasetçilere uzanacağını ima eden Ersoy Dede, "Bunu durdurmak için bir gayret içindeler mi?" diyerek, Arınç'ın yaptığı açıklamaların ön kesme olduğunu ima etti.
Dede, konuşmasının devamında, Arınç'ın açıklamalarını 'Milli Cephe'nin hançerlenmesi olarak değerlendirdi. AKP'ye yakın medya Dolmabahşe görüşmeleri ile ilgili açıklamalarından sonra Bülent Arınç'ı cemaat ile ilişkilendirerek 'Paralel' ilan etmişti.
Tanrıkulu’dan Arınç’ı doğrulayan açıklama
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Dolmabahçe görüşmesine ilişkin dikkat çekici bir iddia ortaya attı. Tanrıkulu, Dolmabahçe görüşmesinin yayına verilmeden önce çekildiği ve Erdoğan'a görüntülerin gösterildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe gibi bir toplantıdan 'haberim yoktu' demesini gerçekçi bulmadığını belirten Sezgin Tanrıkulu, "Her şeyden haberi vardır kendisinin. Ben o toplantının canlı olduğunu biliyordum. Meğerse canlı değilmiş. Bir iki saat öncesinden çekilmiş, sonra yayına verilmiş. Öyle eminim ki; o görüntü de Erdoğan'a gösterilmiştir; 'senin itiraz edeceğinin bir nokta var mı, yok mu' diye; o nedenle canlı yapılmamıştır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç arasında Dolmabahçe görüşmesi üzerinden yaşanan tartışmaya ilişkin bir soruya ise Tanrıkulu, şöyle konuştu: "Şunu Cumhurbaşkanının tarihinden biliyorum 'o zat' demeye başlamışsa; demek ki bir düşman hukukunu uygulamaya başlamıştır. 40 yıllık ortak geçmişleri olduğu anlatılıyor. Siyasi nedenlerle ayrı düşersiniz ama en yakın çalışma arkadaşınıza, birçok zorluğu beraber yaşadığınız bir çalışma arkadaşınıza 'o zat' diye başlarsanız, bu aynı zamanda bir ahlakın ifadesidir diye bakarım.
Erdoğan, bunu etrafındaki birçok insana yapmıştır. En son Arınç'a da yapmıştır. Ben şunu tutanaklardan okumuşumdur ve o görüşmelere katılan tanıklardan da dinlemişimdir: Dönemin Başbakanı Erdoğan'ın bu kadar her ilişkiye hakim olduğu bir ortamda, Dolmabahçe gibi bir toplantıdan 'haberim yoktu' demesini gerçekçi bulmam. Her şeyden haberi vardır kendisinin."
Kendisinin o toplantının canlı olduğunu bildiğini dile getiren Tanrıkulu, şunları anlattı: "Meğerse canlı değilmiş. Çekilmiş bir iki saat öncesinden, sonra yayına verilmiş. Öyle eminim ki; o görüntü de Erdoğan'a gösterilmiştir; 'senin itiraz edeceğinin bir nokta var mı, yok mu' diye; o nedenle canlı yapılmamıştır, büyük bir ihtimalle. Test edilmiştir ondan sonra; dolayısıyla Türkiye'nin Kürt meselesi, gitti, geldi o görüntüye mi takıldı? Ya baştan yapmayacaktınız yada bu görüntüye takılmayacaktınız. Çatışma, çözüm meselelerinde, eğer siz, bir masaya oturmuşsanız, oturmaya karar vermişseniz; artık o masadan kalkamazsınız.
Eğer kalkarsanız berbat edersiniz. Şimdi Türkiye'nin geldiği nokta tam da budur. Bir siyasi öngörüsüzlüğe Türkiye mahkum olmuştur ve birçok sivil insan yaşamını yitirmiştir bu ortam içinde. Askerler, polisler, güvenlik görevlileri şehit edilmiştir. Ağır bir bedeli vardır bunun. Bu, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin siyasi öngörüsüzlüğünün sonucu olmuştur. Bunun hesabını vereceklerine, bedelini ödeyeceklerine; bugün hesap soran, yanlışları ifade etmeye çalışan kendi arkadaşlarını aşağılayan, dostluk hukukuna, parti arkadaşlığına denk düşmeyen sözler söyleniyor. Bu da Erdoğan'ın içinde bulunduğu psikolojik durumu, ruh halini, herkesi düşman görme, kutuplaşma üzerine siyaset yapma anlayışının da sonucu olarak görüyorum."
İnşallah Arınç tutuklanmaz
MHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay ise, “Manisa’da yapılan operasyondan önce Sayın Bülent Arınç, söyleyebileceği kadarını zaten söylemiştir. İnşallah bir gün olur da Bülent Arınç’ın tutuklanmasını görmeyiz.” dedi.
Binali Yıldırım, Arınç’a sert çıktı
Öte yandan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Bülent Arınç’a sert çıktı. Binali Yıldırım, “Ülkemiz bir ateş çemberinin içindeyken Bülent Bey’in çıkıp nefsi konuşmalar yapması hiç hoş değil” dedi.
Dolmabahçe görüşmeleriyle ilgili açıklamalar yapan Bülent Arınç’ı nefsi konuşmalar yapmakla suçlayan Yıldırım, “Şu anda memleketimizin içinde bulunduğu şartlar malum. Bir yandan canını dişine takmış, memleketin bekası, birliği, kardeşliği için gecesini gündüzüne katan, çalışan bir hükümet, kolluk kuvvetlerimiz, diğer yandan da bu tip işler. Bunlar çok ayıp şeyler, bugün bunlar konuşulmaz. Konuşulacak şey, orada herkes aktif görevdeyken ne söylediyse onlar söylendi. O aktif görevler bitince söylenecek lafların bana göre kıymeti harbiyesi yok.
Aynı zamanda da vatandaş da bunların hiçbirine itibar etmez, sayısız örnekleri var. Der ki, ‘kardeşim sen madem böyle çok şeyler biliyordun, orada söyleyecektin veya orada niye durdun bu kadar da aktif görev bitince başladın anlatmaya.’ Vatandaş bunu yakışıksız bulur, kabul etmez. İstediğini söyleyen istemediğini işitir. AKP’nin başarısı için, bugünlere gelmesi için hizmet eden herkese müteşekkiriz ama şartlar değiştiğinde önemli olan istikametin değişmemesidir. Kişisel meseleleri davanın önüne geçirip, davaya, partiye zarar verecek faaliyetlere meydan vermemek lazım. Ülkemiz bir ateş çemberinin içindeyken Bülent Beyin çıkıp nefsi konuşmalar yapması hiç hoş değil” diye konuştu.