Düşen ihracat ve yükselen deflasyon riskiyle karşı karşıya olan Asya ülkelerinin çoğu için kurdaki değer kaybı bir süre olumlu bir gelişme olarak görünse de Çin'in ani devalüasyonundan kaynaklanan volatilite ile yalnızca kuru kontrol etmek değil, büyüme stratejisini de yönetmek zorlaştı.
Çin'in yuanda 11 Ağustos'ta gerçekleştirdiği yüzde 2'lik devalüasyon ekonomide zorluklar yaşandığını gösterirken, okyanus ötesinde de bir kur savaşının başlayacağı paniğine yol açtı.
Bölgedeki para birimleri ve borsalar o zamandan bu yana uzun yılların en düşük seviyelerine gerilerken, Çin'de yaşanan yavaşlama küresel bir yavaşlama olacağı, emtia fiyatlarında çöküş yaşanacağı ve ABD'de faiz oranlarının ne zaman yükseleceğine dair endişeleri ortaya çıkardı.
Devalüasyonun kötü anılarını 1997/98 Asya krizinden dolayı hâlâ hatırlamakta olan bölgede kurun yumuşak bir biçimde değer kaybetmesine izin verme seçeneği sermayenin ani çıkışı, piyasa maliyetleri ve fonlama maliyetinde yaşanabilecek yükseliş tehdidinden dolayı masadan kalkmış durumda.
Güney Kore'den Tayland'a birçok ülkede merkez bankaları kurda daha fazla aşağı yönlü etki yaratacağı endişesiyle faiz indirimlerini ertelerken, büyüme ve parasal destek planlarının da şimdilik rafa kalkması gündemde.
Endonezya para biriminin yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 14 kayıp yaşaması, döviz rezervlerinin düşmesi ve ekonomisinde yüksek miktarda yabancı paranın bulunmasından dolayı özellikle kırılgan.
Fakat piyasaların böylesine yüksek volatilite yaşadığı bir dönemde Hindistan ve Singapur merkez bankalarının bile faiz indirimine gitmesini zorlaştırıyor.
Citibank, Çin'in yuanı zayıflatması, yavaşlayan ekonomisi ve bunun diğer ekonomilerde yaratabileceği politika etkilerinden kaynaklanacak volatiliteden dolayı Asya'nın 2015 yılı büyüme tahminini yüzde 6.1'den yüzde 6'ya indirdi.
Banka, Tayland için büyüme tahminini de yüzde 3.5'ten yüzde 2.7'ye indirdi.