Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidara yakın yayın organlarının sık sık eleştirilerine maruz kalan Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ve bazı işadamları hakkında 28 Şubat soruşturması yürütüldüğü ortaya çıktı.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan hakkında 28 Şubat soruşturması yürütülüyor.
Ankara Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nun TEM Şube Müdürlüğü’ne gönderdiği 18 Mayıs 2015 tarihli yazıda, Doğan’ın Batı Çalışma Grubu ile ilgisi, bu süreçte kamudan aldığı ihaleler ve özelleştirmelerin araştırılması istendi. Savcılığın araştırılmasını istediği diğer kişilerin listesi ise bir hayli kabarık.
Liste çok kabarık
Ankara Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nun 28 Şubat süreci medya faaliyetlerine ilişkin soruşturma yürüttüğü ortaya çıktı. Savcı Aytekin Cenikli yürüttüğü soruşturma kapsamında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne talimat yazarak bazı basın yayın organları ve sendika konfederasyonlarının 1996-1999 yılları arasında Batı Çalışma Grubu ile ilişkisi ve kamudan aldığı ihalelerin araştırılmasını istedi.
Savcı Cenikli’nin araştırılmasını istediği kişi ve kurumlar ise şöyle: Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, dönemin Posta Gazetesi sahibi olan Doğan Holding Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Ali Yalçındağ, dönemin ATV, Sabah, Yeniyüzyıl şirketlerinin sahibi Dinç Bilgin, dönemin Show TV sahibi Erol Aksoy, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, DİSK, Türk-İş, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu.
Savcı Cenikli, talimat yazısında Aydın Doğan’ın 28 Şubat dönemine ait “Ben yayın organlarıyla İslamcı Hükümete karşı savaş verdim” şeklinde yerli ve yabancı basına beyanat verdiği iddialarının açık istihbarat kaynaklarından araştırılmasını, beyanat verdiği asıl kaynağın tespit edilmesini de istedi.
Darbe suçlaması
Savcı Cenikli, araştırılmasını istediği konuların mali kısımlarının Mali Şube Müdürlüğü’yle irtibata geçilerek bilgisine başvurulmasını, varsa tanık bilgilerine başvurulmasını da istedi. Aynı büro savcılarından Serdar Coşkun’un daha önce Gülen Cemaati’ne yakın olan tüm medya organlarının uydu yayınlarının kesilmesi ve her türlü faaliyetlerinin engellemesi için Ulaştırma Bakanlığı’na talimat verdiği ortaya çıkmıştı.
Darbe suçlamasıyla başlatılan 28 Şubat Soruşturması ile ilgili yapılan operasyonlarda aralarında emekli Orgeneraller Çevik Bir ile Çetin Doğan, emekli Tümgeneraller Erol Özkasnak ile Kenan Deniz ve Tuğgeneral İdris Koralp’in de bulunduğu çok sayıda komutan gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.
28 Şubat dosyası kapsamında bazı medya patronları, yöneticiler ve yazarlar hakkında da soruşturma yürütüldüğü ortaya çıkmış ancak herhangi bir adım atılmamıştı.
'Rejim değişecek’ baskısı
103 sanıklı 28 Şubat davası kapsamında dönemin Başbakanı Tansu Çiller talimat yoluyla İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde müşteki olarak ifade vermişti. Tansu Çiller ifadesinde, o dönem kimi sivil toplum örgütleri ve medya kuruluşları tarafından hükümeti düşürmek için Doğruyol Partisi’nin parçalanmasına yönelik algı operasyonu yapıldığını iddia etmişti.
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, “Algı operasyonu ile toplumda sürekli olarak ‘şeriat gelecek’ korkusu,’ rejim değişecek’ baskısı yaratılıp yaygınlaştırılıyordu. Sivil toplum örgütleri ve medya, ‘Çiller çökertilirse DYP çökertilir’ noktasından hareketle DYP’nin genel başkanının her türlü asılsız haberleriyle baskıyla yıpratılması ve al aşağı edilmesi, dolayısıyla DYP’nin parçalanması ve hükümetin yönetilemez hale gelmesi operasyon gereği yerine getirilmiştir” demişti.