Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz kararında işsizlik ve enflasyon konularında tereddüde düştüğünü belirterek, ABD'de iş gücü piyasasındaki gelişmelerin kötü seyrettiğini ifade etti.
Fed'in faiz artırımına başlamak için işsizliğin yüzde 6'ya düşmesini beklediğini anımsatan Babacan, ülkede işsizlikle beraber iş gücüne katılım oranının da hızla düştüğüne işaret etti. Babacan, bu tablonun aksine Türkiye'de çalışan sayısının hızla arttığını, işsizlikte ise küçük artışlar yaşandığını söyledi.
Türkiye'nin Fed'in alacağı her türlü karar karşısında hazırlıklı olduğunu vurgulayan Babacan, şunları kaydetti:
"Bir gemiyle yola çıktığınızda deniz her zaman durgun olmaz. Gemi sağlamsa, mürettebat işini biliyorsa, kaptan işini biliyorsa, denizde dalga da olsa, fırtına da olsa o gemi hedefine ulaşır. Biz, Türkiye olarak gemimizi güçlendirdik, sağlamlaştırdık. Deneyimli ekipler çok şükür işin başında. Dolayısıyla ABD Merkez Bankasının kararları bizim için bir korku değil, sadece hazırlıklı olmamız gereken hava şartlarıdır."
Fed'in kararlarıyla ilgili tahmin yapmanın zorluğuna dikkati çeken Babacan, faiz artırma kararının 2015'in ikinci yarısında olabileceğini ifade etti.
Babacan, Fed'in para politikası kurulu üyelerinin konuya ilişkin birbirinden çok farklı yorumlar yaptığını belirterek, "Biz tahmin yapmak ve ona göre hareket etmek yerine her türlü senaryoyu önümüze koyuyor, bunlara göre hazırlık yapıyoruz" dedi.
"Türkiye, mutlaka bu oluşumun içinde yer almalı"
Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) konusundaki gelişmeleri de değerlendiren Babacan, Türkiye'nin bir şekilde bu oluşumun içinde yer alması gerektiğini söyledi.
Babacan, Türkiye'nin üyesi bulunduğu Gümrük Birliği'nin sadece sanayi ürünlerini kapsadığına, AB ile ABD arasında müzakereleri devam eden TTIP anlaşmasının ise hizmetleri, kamu alımlarını, sanayi ve gıda ürünlerini içerdiğine dikkati çekti.
Gümrük Birliği'nin kapsamını artırmak ve TTIP anlaşmasına dahil olmak için çalışmalar yaptıklarını belirten Babacan, şöyle konuştu:
"Bunun iki ayrı metodu var: Birincisi, bu anlaşmayı AB ile ABD yapsın, biz de ABD ile ayrı bir serbest ticaret anlaşması yapalım. İkinci ve belki daha üzerinde durulması gereken metot ise AB'ye üye 28 ülkeye ek 29. ve 30. ülke olarak Türkiye'nin ve İsviçre'nin o grupta yerini alması. Her iki alternatif üzerinde de Dışişleri Bakanlığımız, Avrupa Birliği Bakanlığımız, Ekonomi Bakanlığımız çalışıyor. Bu yapıların mutlaka içinde olmamız gerekiyor. G20 dönem başkanı olarak da bu tür anlaşmaları destekliyoruz. Ülkeler arasında ticaretin serbestleşmesi, kolaylaşması, insanların, ürünlerin, sermayenin bir ülkeden diğer bir ülkeye daha kolay hareket etmesi bizim temel ekonomi felsefemiz."
"Kasımda Liderler Zirvesi düzenleyeceğiz"
Babacan, G20 dönem başkanlığı sürecine ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'nin bu onurlu görev ile dünya ekonomi ve finans gündemini belirleyici konuma yükseldiğini ifade etti.
Kasım ayında G20 Liderler Zirvesi düzenleyeceklerini bildiren Babacan, problemlerin çözümü ve risklerin büyümemesi için liderlerin iradesinin gerekli olduğunu kaydetti.
Babacan, G20'nin daimi sekreteryası olmasını ısrarla savunduklarını ancak bunun için tüm üye ülkelerin onayının gerektiğini belirterek, "Bana göre G20'nin tabiatında siyasi konular var. G20'nin doğasında bir sekretarya, kalıcı bir yapı var. Bu, bugün olmazsa, yarın olacak" diye konuştu.
G20'nin dünya nüfusunun 3'te 2'sini, dünya ticaretinin yüzde 75'ini, dünya ekonomisinin de yüzde 85'ini temsil ettiğine dikkati çeken Babacan, ekonomi dışındaki konuların ele alınmasının G7 ve P5 gibi başka yapılarda söz sahibi ülkeleri rahatsız ettiğini ifade etti.
Üye ülkelerin yaklaşık bin reform taahhüdü verdiğini belirten Babacan, bununla ilgili takip mekanizması kurduklarını dile getirdi.
Söz konusu reformların büyüme üzerindeki etkisini IMF ve OECD'nin hesaplayacağını anlatan Babacan, reformların tamamı gerçekleştiğinde 5 yıl içerisinde artı 2,1'lik bir büyüme olacağını kaydetti.
Babacan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Davos Zirvesi'ne G20 Dönem Başkanı sıfatıyla katılacağını belirterek, toplantının Türkiye'nin politikalarını anlatmak için önemli bir fırsat olduğunu söyledi.
"Atamalara ilişkin kararımız bir süre içerisinde olgunlaşır"
Hazine Müsteşarlığı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığına yapılacak atamalara ilişkin soru üzerine Babacan, "Asaleten atama konusunda henüz bir karar vermiş değiliz ama bizim hukuk sistemimizde 'vekil' demek 'asil' demektir. Yani hukuki bir boşluk yoktur. Atamalara ilişkin nihai kararımız bir süre içerisinde olgunlaşır diye bekliyorum. Bunun işlerin yürümesi ile ilgili bir sıkıntıya sebep olması asla söz konusu değil" açıklamasında bulundu.