Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bursa'daki otomotiv işçilerinin iş bırakma eylemini değerlendirirken, "Bu konular durup durup da seçime 2-3 ay kala gündeme geldiğinde ister istemez bizde bazı şüpheler oluşturuyor. Bu gerçekten tamamen bir işçi işveren ilişkisi ile ilgili bir konu mu, yoksa 'işin ideolojik, siyasi boyutları var mı, yok mu' diye bizi şüphelendiriyor açıkçası" dedi.
Babacan, Habertürk ve Bloomberg HT televizyonlarının canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Otomotiv işçilerinin iş bırakma eylemine ilişkin bir soru üzerine, otomotiv sektörünün şu anda bir numaralı ihracat sektörü durumuna geldiğini belirten Babacan, sadece tamamlanmış ürün değil, yan ürünlerle beraber, yedek parçalar ile beraber çok önemli bir sektör olduğunu ifade etti.
Babacan, Türkiye otomotiv sektörünün dünya tedarik sisteminin bir parçası olduğunu dile getirerek, sevkiyatta bir aksamanın başka ülkelerdeki fabrikaları da etkileyebileceğine dikkati çekti. Sektörün küresel açısından stratejik bir nitelik kazandığının altını çizen Babacan, konunun özel sektör ile sendikalar arasındaki bir konu olduğunu belirtti.
Ali Babacan, devlet olarak baştan müdahil oldukları bir konu olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Oturup da toplu sözleşme ile devlet olarak işin içinde olduğumuz bir tablo da değil. Bu konular durup durup da seçime 2-3 ay kala gündeme geldiğinde ister istemez bizde bazı şüpheler oluşturuyor. Bu gerçekten tamamen bir işçi işveren ilişkisi ile ilgili bir konu mu, yoksa 'işin ideolojik, siyasi boyutları var mı, yok mu' diye bizi şüphelendiriyor açıkçası. Bu noktada bu konunun gündeme gelmesi ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu. Bizim hem Çalışma Bakanımız hem de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız, her ikisi de konu ile çok yakından ilgileniyor. Her kesimle görüşüyorlar, hem işveren ile hem sendikalar ile görüşüyorlar. Ümit ediyorum ki önümüzdeki günlerde makul bir çözüme ulaşılır. Ama eğer sebep siyasi ya da ideolojik ise o zaman nasıl seyreder, hep beraber göreceğiz. Ne yapılırsa yapılsın, arkasında bir ideoloji, bir siyaset kurgusu varsa, o problemli tabloyu sürdürmeye gayret edilecektir."
İş bırakma eyleminin zamanlama açısından manidar olduğunu ifade eden Babacan, benzer durumların daha önce pek çok sektörde olduğunu ancak böylesine kamuoyuna mal edilerek işlenmediğini bildirdi. Babacan, bu sürecin testten geçeceğini vurgulayarak, "Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Sayın Başbakanımız çok yakından ilgileniyor konuyla" dedi.
- Sendika aidatları
Sendikacılık konusunda, özellikle işçilerden alınan sendika aidatlarına ilişkin bir düzenleme yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Babacan, 25 dönüşüm programından birisinin işgücü piyasalarının etkinleştirilmesiyle ilgili olduğunu hatırlattı. Konunun hassas olduğunu dile getiren Babacan, "Mutlaka siyasi ortamın sakin olduğu bir dönemde, sosyal taraflarla görüşerek, makulu bulacak bir çaba içinde olmamız gerekiyor" ifadesini kullandı.
İşgücü piyasasında düzeltilmesi gereken konular bulunduğunu anlatan Babacan, bir yandan çalışanların haklarını dünya standartlarında korumaya çalışırken, bir yandan da Türkiye'nin rekabet gücünü koruyacak bir anlayışın oluşturulması gerektiğini belirtti. Aksi durumda ya işgücü istismarına yol açılacağını ya da ülkede işsizliğin artacağını ifade eden Babacan, "Çalışanların hakları ile ilgili rasyonel bir çerçeve yoksa, bir aşırılık varsa, bu aşırılık sonunda fabrikaların kapanmasına veya yeni fabrika açılmamasına ve işsizliğin çoğalmasına sebep olabiliyor" diye konuştu.
Babacan, ideoloji ve farklı siyasi görüşlerden arındırılmış, hem işveren hem de çalışanlar için Türkiye'nin tümünü düşünerek güçlü bir işgücü piyasası oluşturulursa bunun Türkiye'nin önünü açacağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sendika aidatlarıyla ilgili, "Sendikaların da kuşkusuz giderleri var. Onlar da kendi işlerini yerine getirmek için belli miktarda bütçe oluşturuyorlar ama bunun mutlaka makul olması lazım. Gerçekten işçilerin hizmetinde, sendikanın makul giderlerinde kullanılması lazım. Orada da aşırılıklar varsa, aşırılıklar işçiden daha fazla aidatla kapatmaya çalışılıyorsa, onların hepsine müdahale gerekir" değerlendirmesinde bulundu.