Ticaret Bakanı Ömer Bolat, özel bankaların önümüzdeki aydan itibaren sadece tüketimi finanse eden değil, aynı zamanda yatırımı, üretimi ve ihracatı finanse eden bir bankacılığa dönmeye mecbur olacağını söyledi. Bolat, “Başka çareleri olmadığını görecekler" ifadesini kullandı.
ekonomim'den Merve Yİğitcan'ın haberine göre, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ağustos ayı olağan meclis toplantısına katılan Bolat, burada yaptığı açıklamada özel bankaların kredi imkanlarını yatırıma, üretime ve ihracata aktarmaktan başka çareleri olmadığını, bunu yapmak zorunda kalacaklarını söyledi.
“Ekonomiyi Yeniden Yapılandırmaya Yönelik İstişareler ve OVP Öncesi Süreçte Sanayi/İhracat Dünyamızın Sorunları ve Çözüm Önerilerini Değerlendirmek” ana gündemiyle toplanan mecliste konuşan Bakan Bolat, kendisinden önce söz alan İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz ile İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın konuşmalarını dikkatle dinlediğini, ‘manifesto’ gibi yorumladığı bu açıklamalara ilişkin notlar aldığını, bakan yardımcıları ve bürokratlarıyla dile getirilen sorunlar üzerine çalışacaklarını belirtti.
Konuşmasında Ticaret Bakanlığı’nın ihracat hedeflerinin gerçekleştirilmesi için hayata geçirdiği önemli desteklere değinen Bakan Bolat, “Son derece geniş kapsamlı ve faydalı olan desteklerimiz çerçevesinde, ihracata hazırlık aşamasından pazarlamaya, tasarımdan küresel firmalara tedarikçi olmaya, tanıtımdan fuar katılımlarına, yurtdışı dağıtım kanalları oluşturmaktan küresel marka olmaya kadar ihracatın her aşamasına, ihracatçımızın her adımına destek veriyoruz” dedi.
Eximbank özelleri de kredi vermeye teşvik etti
Öte yandan, ihracatçıları finansmana erişimini kolaylaştırmak ve finansman imkânlarını genişletmek için bakanlık olarak var güçleriyle çalıştıklarına işaret eden Bakan Bolat, bu kapsamda, İGE A.Ş tarafından bugüne kadar 10 bini aşkın ihracatçıya 40,5 milyar TL’lik kefalet sağlandığını, 2023 yılı sonu itibarıyla da 90 milyar TL’lik krediye kefalet sağlanmasını hedeflediklerini dile getirdi. Yanı sıra Eximbank vasıtasıyla da ihracatçılara 2022 yılında 45 milyar dolar, 2023 yılı ilk 7 ayında toplam 22,6 milyar dolar destek sağladıklarını, bununla da kalmayarak, Eximbank’ın sermayesini 6,8 milyar TL artırıldığını hatırlatan Bakan Bolat, bu adımdan sonra özel bankaların ihracatçıları arayarak daha düşük faizli ticari kredi tekliflerinde bulunmaya başladığını kaydetti.
Bakan Bolat, “(Sermaye artışına yönelik) bunun şöyle önemli bir etkisi oldu ve sanayici arkadaşlarımız söyledi: ‘Eximbank bizi arayıp kredi musluklarımız açıldı, yeni kredilerimiz var’ dediği andan itibaren özel bankalar bize telefon açmaya başladılar. Bir gün önce yüzde 48-49 ticari kredi faizi talep ederlerken, bize yüzde 25’lere kadar kredi vermeye hazır olduklarını söylemeye başladılar.’ İşte Eximbank’ın kaynakları artınca ticari finansman imkanları bakımından özel bankalar da kendilerini yarışa girmeye mecbur hissetmeye başladılar” ifadelerini kullandı.
"Başka çareleri yok"
Son 10 yıldır kamu bankalarının harika işler yaptığını, Türkiye ekonomisini finanse etme noktasında ve büyük mega projelerin gerçekleştirilmesi anlamında bütün imkanlarını kullandıklarını vurgulayan Bakan Bolat, “Özel bankalar da artık bu yarışa girmeye mecburlar. Nitekim önümüzdeki aydan itibaren artık sadece tüketimi finanse eden değil, aynı zamanda yatırımı, üretimi ve ihracatı finanse eden bir bankacılığa dönmeye mecburlar. Başka da çareleri olmadığını görecekler. Hazine ve Maliye Bakanlığı, BDDK ve diğer kurumlar vasıtasıyla ticari kredi alanındaki rekabet sonucu, özel bankaların da kaynaklarının üretime doğru akmaya başladığını inşallah hep beraber göreceğiz” şeklinde konuştu.
"İkinci çeyrek büyümesi ilk çeyreğe yakın olacak"
Gelişmiş ülkelerin son bir yılda uyguladıkları sıkılaştırıcı para politikalarının, yüksek enflasyon ile birlikte düşen talebin ve jeopolitik gerilimlerle emtia fiyatlarının artmasının küresel resesyon endişelerini de körüklediğini söyleyen Bakan Bolat, küreselde yavaşlayan bir ekonomi ile karşı karşıya olunduğunu kaydetti. Bakan Bolat, talep yavaşlaması ve ticaretin sıkılaşması gibi sorunların olduğunu söylerken, bu sorunların Türkiye’de de yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı gibi can yakıcı etkileri olduğunu ifade etti. Yeni kurulan hükümetin de birinci önceliğinin enflasyonla mücadele ve halkın alım gücünü artırmak olduğunu belirten Bakan Bolat, “Para politikasında 2,5 ayda önemli kararlar alındı. Birkaç hafta içinde paylaşılacak yeni OVP de ekonominin yeni çıpası olacaktır. Bütün bürokrasi bu konuda çok yoğun çalışmakta. Eylülün ilk yarısında yeni OVP’yi paylaşacağız” dedi.
Türkiye ekonomisinin küresel düzeyde yaşanan tüm bu olumsuzluklara ve şubat ayında yaşanan deprem felaketine rağmen 2023’ün ilk çeyreğinde yüzde 4 büyüme başarısı gösterdiğine dikkat çeken Bakan Bolat, “İkinci çeyrekte de bu rakama yakın bir büyüme bekliyoruz” diye konuştu.