Bank of America'ya göre küresel sıkılaştırma döngüsü sona doğru yaklaşırken merkez bankalarının olası faiz indirimlerine odaklanan yatırımcılar, durgunluk riskinin devam ettiği ve hisse senetlerinin daha da düşebileceği gerçeğini göz ardı ediyorlar.
Stratejistler, “son yükseliş hareketinden satış” ya da faizlerin tepe noktaya ulaşmasıyla hisse pozisyonlarını boşaltma tavsiyesine bulundular.
Kurumun geçen haftaki notunda, tarihsel örneklere yer verilerek, 1990’lardaki gibi dezenflasyonist piyasa ortamlarında faiz artırım döngüsü sonunda hisse almanın işe yaradığı; ancak 1970 ve 1980’lerdeki gibi enflasyonist ortamlarda son faiz artışlarının 3 ay sonrasında hisselerin düşüş yaşadığı belirtildi.
Daha önce, resesyon endişelerinin hisselerde satış dalgasına neden olacağı öngörüsüyle yakın zamanda haklı çıkan Hartnett, “Yatırımcılar faiz indirimleri konusunda fazla iyimser ve durgunluk konusunda yeterince kötümser değil” değerlendirmesinde bulundu.
Bankacılık stresinde azalma sinyali veren kritik gelişme
Piyasa aktörleri bir yandan da bankacılık krizine ilişkin gelişmeleri izliyor.
Bloomberg'in haberine göre Federal Konut Kredisi Bankası (FHLB) sistemi, Mart ayının son haftasında bankalara iki hafta önceki 304 milyar dolardan keskin bir düşüşle 37 milyar dolar borç verdi.
Mart ayının başlarında tüm zamanların zirvesi görüldükten sonra yaşanan bu düşüş, bankacılık stresinin azalmaya başladığının bir işareti olarak algılandı.
Sistemdeki borçlanma hâlâ yüksek seviyelerde seyretse de, artışın hız kesmesi üye bankaların nakit ihtiyacının karşılandığı ya da azaldığı sinyalini veriyor.
Geçen ay kapsamlı bir bankacılık krizi endişesi yaratan Silicon Valley Bank, Signature Bank ve Silvergate Capital Corp. da batmaları öncesi FHLB sistemine finansman ihtiyaçları için başvurmuştu.
Öte yandan New York Fed Başkanı John Williams, merkez bankasının hızlı faiz artışlarının banka batışlarını tetiklediği yorumlarına katılmadığını belirtti.
Williams, “Şahsen, mart ayında iki bankadaki sorunların arkasında faiz artış hızının gerçekten olduğunu düşünmüyorum. Bu kurumlarla ilgili oldukça kendine özgü bazı özel sorunların olduğunun iyi anlaşıldığını düşünüyorum” dedi.