Küresel finansal krizin gerçekleştiği 2008 yılından bu yana yüzlerce banka battı. Lehman Brothers gibi dev finans kuruluşlarının çökmesiyle başlayan ve dramatik bir şekilde artan batan banka sayıları, sektörde dev bir konsolidasyon dalgasıyla günümüze kadar yavaşlayarak devam etti.
ABD’de ve dünyada hükümet tarafından kurtarılan veya kurtarılmayan bankalar, birleşerek veya birbirlerini satın alarak ayakta kalmaya çalışırken, Avrupa’da ise bankalar hükümetlerin desteğiyle, borç kriziyle ve düşük karlılıkla hala mücadele ediyor. Küresel bankacılık sektörünün büyüme potansiyellerini artırarak performanslarını iyileştirebilmek için bu konsolidasyon sürecine hala devam ettiği ve etmesi gerektiği belirtiliyor. Uzmanlara göre gelişmekte olan ekonomilerin yükselişiyle bankacılık sektöründe sınırlar arası satınalma ve birleşme faaliyetleri artış yaşıyor. Uzmanlar finansal kurumların volatil ve değişken bir döneme girilirken yeni bir plana ihtiyaçları olduğunu ve konsolidasyonun devam etmesinin sektörü güçlendireceğini vurguluyor.
Sadece ABD’de 496 bank kapandı
ABD Federal Mevduat Sigorta Fonu (FDIC) verilerine göre bu konsolidasyon depreminin dalgaları hızını kaybetmiş olsa da, bugün bile devam ediyor. 2014 yılında toplamda 3.1 milyar varlığı olan 18 bankanın battığı bunun da FDIC fonundan 398.8 milyon dolar zarara yol açtığı belirtiliyor. Bu rakam 2013’te 6.1 milyar dolar değerinde varlık ve FDIC fonundan 1.17 milyar dolar zarar olarak kaydedilmiş, 2012 yılında ise varlıkları toplamı 12 milyar dolar değerinde olan 51 banka batmış ve FDIC fonundan 2.5 milyar dolar zarara yol açmıştı. 2000 yılından bu yana ise ABD’de toplam 496 bankanın kapandığı belirtiliyor. Avrupa’da da İzlanda’yla başlayan finansal kriz, İngiltere, Danimarka, İtalya, Belçika, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin Fortis, Banco Popolare, Dexia gibi dev bankalarının hükümetler tarafından kurtarılmasıyla devam etti. İngiltere’de Royal Bank of Scotland, Llyods ve HBOS bankalarına toplam 37 milyar pound sermaye akıtılarak bu bankalar batmaktan kurtarıldı.
Konsolidasyon ihtiyacı uyum maliyeti ve faizdeki belirsizlik
Keefe, Bruyette & Woods (KBW) danışmanlık firmasının verilerine göre küresel bankacılık sektöründe 30 hazirana kadar toplam 137 satınalma ve birleşme gerçekleşti ve bu anlaşmalarda bankaların piyasa değerinin üzerine verilen prim yüzde 141’e düştü. Americanbanker’da yer alan bir analize göre yatırım bankaları satınalma ve birleşmelerin 2015’in son altı ayında da benzer şekilde devam etmesini bekliyor. Yatırım bankası Sandler O’Neill yöneticilerinden Emmet Daly “Bizim de, rakiplerimizin de satınalma ve birleşmelerinde aslan payı küçük ve orta ölçekli bankaların” diye konuştu ve muhtemel anlaşmaların en temel sebebinin uyum maliyeti ve faiz oranlarının belirsiz olmasından kaynaklanacağını söyledi.
Franchise sayısını artırmak istiyorlar
NewYork merkezli yatırım şirketi Gapstow finansal kurum yatırımları başkanı Jack Thompson daha kendine has bir hale gelmeye başladığını ve bankaların franchise sayısını artırmak için fırsat kolladığını belirtti. Thompson, 11 milyar dolar varlığı olan Phoenix’teki Western Alliance Bancorp’un, San Jose’deki 1.9 milyar dolar değerindeki Bridge Bank’ı almasının bankanın San Francisco’daki faaliyetlerini artırmayı hedeflediğini belirtti.
Aslan payı 500 milyon doların altındaki banka satışlarının
Banka birleşmelerinde ortalama değer geçtiğimiz yıl ortalarında 71 milyon dolarken bu yıl bu rakamın 137 milyon dolara yükseldiği belirtilen KBW raporuna göre Royal Bank of Canada’nın City National’ı 5.3 milyar dolara almış olması ve PacWest Bancorp’un teknoloji bankası Square 1 Financial’ı 847 milyon dolara almış olmasının bu ortalamanın yükselmesinde payı olduğu belirtiliyor. Rapora göre aslan payı küçük anlaşmaların. 30 Haziran itibariyle 118 satılan bankanın (toplamın yüzde 85’ini oluşturuyor) değerinin 500 milyondan az varlığı olduğu belirtiliyor. Banks Street Partners CEO’su Lee Burrows küçük banka satışlarının yıl sonuna kadar iki katına çıkabileceğini belirterek bazı kurumların organik büyümede ve sermaye artırımında zorlandığının altını çizdi.
ECB stres testi ilk adımdı, Euro bankaları da konsolide olacak
Dünyanın en eski yatırım bankalarından Londra merkezli Rothschild de Avrupa’nın zayıf bankalarının bir sorun olmaya devam edeceğini ve büyümeyi aşağı çektiğini belirterek euro bankalarının da yeniden yapılanma süreci geçireceğini öngörüyor. Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt’la yaptığı röportajda Euro Bölgesi bankacılık sektörüne dair öngörülerini paylaşan Rotschild Almanya yatırımlar finans sektörü yeniden yapılanma sürecinde. Fazla kapasite ve düşük karlılık kaçınılmaz bir durum. ECB’nin stres testleri önemli bir mil taşıydı. Fakat şu anda bankalar kendilerini rekabetçi bir hale getirebilse bile sonucunda hiçbir banka karlılığını yükseltemiyor. Bu yüzden Avrupa’da da konsolidasyon ihtiyacı var - Euro Bölgesi’nde diğer birçok sektörde olduğu gibi” diye konuştu.
KOBİ kredileri Körfez’de kalite sorunu yaşıyor
Körfez bankacılık sektöründe de perakende bankacılık ve KOBİ bankacılığı alanlarında bir konsolidasyon bekleniyor. Gulf Times’ta yer alan bir analize göre Birleşik Arap Emirlikleri’nde bankacılık sektörü bu yıl perakende ve KOBİ bankacılığı alanlarında bir konsolidasyon yaşayacak. Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde lider bankalara danışmanlık hizmeti veren Cedar Management Consulting International Yönetim Kurulu Başkanı Sanjiv Anand, Körfez bankacılık sektöründe de benzer bir konsolidasyon olduğunu belirtiyor.
Anand “2008-2015 yılları arasında tüm bankalar KOBİ faaliyetleri kurmaya ve genişletmeye odaklanmıştı. Fakat bu yılın başından itibaren varlık kalitesi bakımından KOBİ kredilerinde sorun yaşayabileceklerini gördüler ve bazı bankalar düzeltici eylemler gerçekleşmeye başladı bile” diye konuştu. Anand, finansal kriz sonrası bankaların bilançolarını agresif bir şekilde genişlettiğini fakat şimdi Birleşik Arap Emirliği bankalarının portfolyalarındaki özellikle de KOBİ portfolyosundaki varlıkların kalitesini tekrar değerlendirdiğine dikkat çekti.
Hindistan’da küçük bankalar kötü kredilerle boğuşuyor
Hindistan’da da sektörün konsolidasyon ihtiyacı olduğu, özellikle devlet bankalarının rakipleriyle birleşmesi gerektiği ve milyarder Kotak’ın bankası Kotak Mahindra Bank Ltd’nin başka bir bankayı almak istediği belirtiliyor. Hindistan’da bu yıl ülke tarihindeki en büyük banka satınalma işlemini tamamlamış olan Kotak Mahindra Bank’ın da kötü kredilerle mücadele ederek kâr yaratmakta zorlanan yerel bankalar arasından satın alınabilecekleri araştırdığı belirtiliyor. Bloomberg’in haberine göre Kotak Mahindra yönetici direktiörü C Jayaram güçsüz devlet bankalarının daha güçlü rakipleriyle birleşmesine izin verilmesi gerektiğini söyledi. Nirmal Bang Institutional Equities bankacılık analisti Hatim Broachwala da “Hindistan bankacılık sisteminde konsolidasyon devlet bankalarıyla başlamalı. Küçük bankalar düşük karlılık, yüksek kötü kredi oranları ve sınırlı sermaye ile mücadele ettiği için bu bir öncelik olmalı” diye konuştu.
HSBC ve Finansbank da süreçten etkilenecek
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de faaliyet gösteren HSBC’nin Türkiye’den çıkacağı haberlerinin ardından Hollandalı ING’nin HSBC Türkiye faaliyetlerini satın almaya hazırlandığı, Finansbank’ın hissedarlarından National Bank of Greece’in (NBG) ise Türkiye operasyonlarını satmaya hazırlandığı iddia edilmişti. İngiliz yayın kuruluşu Financial Times haberine göre Hollanda bankası ING, HSBC Türkiye’yi almak için görüşmelere başladı. Habere göre finansal kriz süresince Hollanda hükümeti tarafından kurtarılan ve bu yüzden üç hafta öncesine kadar Avrupa Birliği devlet yardımı kuralları çerçevesinde herhangi bir satınalma gerçekleştirmesi yasak olan ING anlaşma gerçekleşirse hızlı bir dönüş yapıyor olacak.
Haberde HSBC’nin 1.1 milyar dolar defter değeri olan Türkiye operasyonlarını bir indirimle satacağı iddia edildi. Öte yandan HSBC operasyonlarının alımıyla ilgilenen Qatar National Bank ve Bahreynli Arab Bank Corporation gibi bankaların şimdi Finansbank’a odaklandığı belirtiliyor. National Bank of Greece’in Yunanistan borç krizi sebebiyle Türkiye’deki yabancı sermayeli en başarılı bankalardan biri olan Finansbank’taki kontrol hissesini satmaya hazırlandığı belirtildi.
NBG’nin sermayesini desteklemek için Türk bankanın en az yüzde 40’ını satması gerektiği ifade ediliyor. FT haberinde yabancı bankaların daha önce de Türkiye’de alımlar yaptığına dikkat çekerek yüksek rekabet ve belirli ürünlerdeki faiz oranlarının devlet tarafından sınırlı olması sebebiyle başarılı olamadıklarını belirtti.