Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin sektörde ilk çeyrekte geçen seneye göre daha az kâr elde edilmiş olmasının, konjonktürel bir gelişme olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek yıl sonunda karlılığın 2013 yılı sonu seviyelerini yakalamasını beklediklerini söyledi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Kurulu'nda konuşan Öztekin yıl sonu beklentisi ile ilgili olarak, "Beklentimiz sektörün kârlılığının geçen yılın rakamlarını yakalayacağı yönündedir" dedi.
Bankacılık sektörünün 2013 yılı net dönem kârı yüzde 5.1 artışla 24.73 milyar lira olmuştu. Sektörün ilk çeyrek net kârı ise net faiz gelirlerinin azalması ve sermaye piyasası işlem kârlarının zarara dönüşmesine bağlı olarak bozulan diğer faiz dışı gelir/gider dengesinin etkisiyle geçen yıl aynı döneme göre yüzde 13.9 azalarak 6.07 milyar liraya gerilemişti.
Öztekin, aktif kalitesi açısından da temel referans göstergesi konumunda olan takibe dönüşüm oranının oldukça düşük seviyede olduğunu belirtti.
Bankacılık sektörünün takibe dönüşüm oranı yüzde 2.8 seviyesinde bulunuyor. Sermaye yeterlilik rasyosunun Mart 2014 itibariyle yüzde 15.8 olduğunu belirten Öztekin, "Kurumumuzun Basel kriterlerine ilave olarak getirdiği genel karşılıklar gibi ek tamponların yarattığı ilave maliyetler-yükler sermaye yeterlilik rasyosunu aşağı çekmektedir. Bu ek yükler, sektörün ortalama sermaye rasyosunu 2.5-3 puan gibi önemli oranda azaltmaktadır" dedi.
TBB Başkanı Hüseyin Aydın da, bankacılık sektöründe özkaynakların güçlü kalması için, sektörün sermaye yeterliliğini aşağıya çeken düzenlemelerin yapılmamasını, sektörün aleyhine olacak şekilde uluslararası uygulamaların dışına çıkılmamasını talep ettiklerini söyledi.
Aydın, sektöre yönelik alınan önlemlerin kârlılık üzerinden sermaye yeterliliğini aşağıya çektiğini belirterek, uluslararası uygulamalardan farklılaşan düzenleme ve uygulamaların aracılık maliyetini yükselttiği, bankaların rekabet gücünü etkilediğini söyledi.
Aydın, bu durumun sektörün uzun dönemde ekonomik büyümeye olan katkısını sınırlandıracağını belirterek, "Sektörün aleyhine olacak şekilde uluslararası uygulamaların dışına çıkılmaması, özkaynak büyümesini sınırlandıran doğrudan ve dolaylı yük getirilmemesi, şube harcı gibi geçici olarak getirilen yüklerin azaltılması veya kaldırılması, bankaları yakından ilgilendiren düzenlemelerdeki gri alanların netleştirilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.
Bankacılık sektörünün büyümeye olan katkısının kredi verme kapasitesinden geldiğini belirten Aydın, kredi artışının sürdürülmesinde özkaynakların büyüklüğünün önemli olduğunu belirtti.
Özkaynaklar büyürken, sermaye yeterliliğinde ise aşağı yönlü bir hareket görüldüğüne dikkat çeken Aydın, "Yüzde 15.8 kötü bir rasyo değil ama bankacılık sektörünün büyümesi bu şekilde devam ederse sermaye yeterlilik rasyosunda herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmamak için sermaye tamponlarından geçmişte alınmış olanları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan talep ediyoruz" diye konuştu.
Bankacılık sektörüne ilişkin gelen eleştirilere de yanıt veren Aydın, gelen eleştiriler ve öneriler dikkatle değerlendirildiğini belirterek, tüketicinin korunması kanunu ile getirilen düzenlemelerin tamamlanmasından sonra bankalar ile bireysel müşterileri arasındaki ilişkilerin daha sağlıklı bir zeminde sürdürüleceğini ifade etti.
Aydın, düzenlemeler ve uygulamalara ilişkin sektörün menfaatleri konusunda Birliğin beklentileri ile üyelerin söylem ve eylemleri arasındaki farklılıkların algıyı olumsuz etkilediğini belirterek şunları söyledi:
".. Bunların memnuniyetsizliği arttırdığı ve zaman zaman Birliğimizi de zor durumda bıraktığını ifade etmeliyim. Bankaların yanlışları varsa bunların da düzeltilmesini istiyoruz. Hatalı münferit davranışlar yüzünden sektöre yönelik sınırlama ve ceza getirilmesini doğru bulmuyoruz."
Yatırım Bankası JPMorgan, bugün yayımlanan raporda 2015 sonuna kadar banka hisselerinde yüzde 30 yükseliş potansiyeli görüldüğü belirtti.