Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, "Ocak ayındaki bu kar düşüşü geçicidir, yılın kalan bölümünde bankacılık sektörü para kazanacaktır. Ama karlar azalacaktır. Bu zaten beklenen bir sonuç" dedi.
Hüseyin Aydın, 3. Arap-Türk Bankacılık Forumu'ndaki açılış konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bankacılık sektörünün 2014 yılı ocak ayı kar rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Aydın, ekonomi yönetiminin aldığı bir takım tedbirlerin banka karlılıkları üzerinde negatif etkisi olacağını daha öncede kamuoyu ile paylaştıklarını ve bu kararlar alınırken böyle sonuçlar olacağını bildiklerini söyledi.
Salt ocak ayının karlılığını değerlendirerek yılın bütününde bu denli yüksek çapta kar azalımı beklemediklerini ifade eden Aydın, ocak ayında karlılıkta yaşanan düşüşün nedenlerini şöyle sıraladı:
"Kur farklarından meydana gelen bir zarar yazma sürecimiz var. İkincisi de herkesin bildiği gibi Türkiye'de bankacılık sektörünün pasifi çok kısa vadeli. Mevduatı hemen fiyatlıyoruz. Faiz artışları hemen bizim maliyetlerimize yansıdığı halde aktifte krediler uzun vadeli olduğu için fiyatları oraya yansıtamadık. Dolayısıyla faiz giderlerimiz arttığı halde faiz gelirlerimizde bir düşme var. Doğal olarak ocak ayında ciddi anlamda kar düşüşü var ama yılın kalan bölümlerinde asla bu denli bir düşüş beklemiyoruz."
Özkaynak karlılığı ile ilgili ocak ayı değerlendirmesi yapmanın da haksızlık olacağını ifade eden Aydın, sektörün öz kaynak karlılığına "2013 Şubat-2014 şubat" şeklinde bakıldığında bunun yüzde 12,7'ler civarında olduğunu belirtti.
TBB ve bankalar olarak yüzde 12'nin altında bir sermaye getirisinin, Türk bankacılık sektöründe özkaynak biriktirmede sorun olacağını daha önce de ifade ettiklerini anımsatan Aydın, "Yine ifade ediyoruz. Ama ümit ediyoruz, öz kaynak karlılığımızı yüzde 12'nin altına indirmeyiz diye düşünüyoruz. Çok iyi çalışacağız" dedi.
Aydın, ocak ayında kar rakamlarındaki bu düşüşün geçici olduğunu vurgulayarak, yılın kalan bölümünde bankacılık sektörünün para kazanacağını, ama karların azalacağını, bunun da zaten beklenen bir sonuç olduğunu söyledi.
"Yılın tamamında yüzde 10 civarında karda bir azalma bekleniyor. Buna katılıyor musunuz?” şeklindeki soruya Aydın, "Kredi büyümemize baktığımızda hala yüzde 25'lik bir kredi büyümesi bekleniyor. Bu yıl yüzde 15 ile yüzde 20 arasında bir kredi büyümesi göreceğiz. Kredi büyümesini fiyatladığımız sürece sektörün öz kaynak karlılığının yüzde 12 civarında gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum" şeklinde cevapladı.
Ziraat Bankası katılım bankası kuruyor
"Kamu bankalarının katılım bankası kurması yönünde çalışmalar var. Son olarak Halkbank’ın çalışmalarının durduğu yönünde haberler çıktı. Durum nedir?" sorusu üzerine Aydın, kendisinin Halkbank ile ilgili bir şey söyleyemeyeceğini, bunun Halkbank Genel Müdürü'ne sorulması gerektiğini söyledi.
Üç kamu bankası ile ilgili böyle bir şeye niyet edildiğini söyleyen Aydın, şunları ifade etti:
"Ben kendi bankamla ilgili olarak söyleyebilirim, Ziraat Bankası, bir katılım bankası için bir kaç ay önce çalışmalarına başladı. Teknoloji alanında yatırımlarımıza devam ediyoruz. Uzun olmayan bir süreçte Ziraat'in katılım bankasını göreceğiz. Süre ile ilgili bir tarih vermeyim. Teknoloji yatırımı devam ediyor. Ne kadar erken bitirirsek o doğrultuda piyasaya gireceğiz. Bununla ilgili elbette ilgili otoritelere başvuru süreci devam edecektir. Sermaye tarafı, izin tarafı devam edecektir. İsimle ilgili şu anda bir çalışmamız yoktur. Ziraat Bankası çok uzun olmayan bir süreçte katılım bankası ile huzurlarınızda olacak. Bir tarih vermiyorum. Ciddi bir hazırlığımız var."
"Yabancı bir ortak alınabilir mi?" sorusuna Aydın, "Hayır, sadece biz tek başımıza kurmayı düşünüyoruz. Sermayeyi biz, Hazine, hepimiz koyacağız" yanıtını verdi.
"Sorunlu kredi rasyosunun asla yüzde 3'ü geçeceğini düşünmüyorum"
Aydın, sorunlu kredi rasyosunun şu anda yüzde 2,7-2,8 olduğunu ve bunun asla yüzde 3'ü geçeceğini düşünmediğini belirterek, "Türk bankacılık sektörü kriz yönetiminde deneyimli bir kadroya sahip. Yeniden yapılandırma, yeni pazar arayışları... ABD'deki olumlu gelişmeler, Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki büyüme trendleri bizim lehimize çalışıyor. O yönüyle hem sorunlu kredi rasyosunun daha düşük düzeyde kalacağını hem de kredi hacminde beklentilerin ötesinde bir büyüme sürprizi yapabileceğimizi söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
Son dönemde yaşanan iç siyasi gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkilerinin son derece sınırlı olduğuna dikkati çeken Aydın, "Yaşadığımız süreç bellidir. Fed'in politikaları bellidir. AB'deki uygulamalar bellidir. İç siyasi gelişmelerin mutlaka etkisi vardır ama genel etki küreseldir. Bunun böyle bilinmesi gerekir" dedi.
Bankalar lehine düzenleme olabilir
Yılsonu dolar/TL beklentisinin sorulması üzerine Aydın, bu tarz beklentilere ilişkin soruları cevaplamadığını söyledi.
Aydın, yüzde 25 kredi büyümesi olduğunu ve bunun ağırlıklı bölümünün üretim ve yatırıma yönelik krediler olduğunu ifade ederek, "Yani bireysel kredilerde bir azalma var ki arzulanan husus budur. Elbette ekonomi yönetiminin aldığı bu karar bizi acıtsa bile... Ülke gerçekleriyle uygundur diye biz de uyguluyoruz. Türk bankacılık sektörü, cari açığı kapatacak, istihdamı artıracak, ihracatı artıracak yatırım kollarına kredi vermeye başladı. Bunun olumlu etkilerini göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Aydın, "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (BDDK) yeni önlemler bekliyor musunuz” şeklindeki soruya ise, "Ekonomi yönetimi alınması gereken bütün önlemleri aldı. Belki bazı önlemlerde bankalar lehine bir takım düzenlemeler olabilir. Karşılıklar yönetmeliğinde belki uygulamalar olabilir. Yeniden yapılandırma ile ilgili bir takım imkanlar verebilir. İhtiyaç olursa hem Merkez Bankası ile hem BDDK ile son derece iyi ilişkilerimiz var. Taleplerimiz olursa yerine getirirler. Bugün için özel bir talebimiz yok. Örneğin biz sorunlu kredide yüzde 3'ün üzerinde bir büyüme beklemiyoruz. Farz edelim ki, çok büyük sıkıntılar oldu. İşler ters gitmeye başladı. 2008 yılında ne yaptıysak aynısını BDDK ile birlikte yaparız" yanıtını verdi.
"Mayıs ayından itibaren çok şeffaf ve çağdaş ücret ve komisyon uygulamalarını göreceğiz"
Aydın, "Somut olarak bize konuyla ilgili herhangi bir bilginin ulaşmadı. Bu tasarrufun güvence altına alınmasının prim karşılığı vardır. Böyle bir uygulama olursa elbet bize bir katkısı olur. Ticari mevduatın miktarı bellidir. Bankaların karlarını ciddi etkileyecek bir süreç olmaz" dedi.
Ücret ve komisyonlarla ilgili düzenlemenin ne zaman yapılacağına ilişkin soru üzerine Aydın, "Türk bankacılığı olarak şeffaf, açık, tüketiciyi önceden bilgilendiren, piyasa koşullarına uygun, müşterilerimizle bankaların mahkemelere düşmediği bir uygulama ile karşı karşıya geleceğiz. Son uygulama tarihi mayıs ayı. O tarihten itibaren çok şeffaf ve çağdaş ücret ve komisyon uygulamalarını hep birlikte göreceğiz" dedi.
Hüseyin Aydın, "Bankaların karlılığındaki azalma nedeniyle bankalar lehine herhangi bir düzenleme yapılabilir mi?" şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:
"Ekonomide beklenmedik başka bir şey olursa, bir takım yeni düzenlemelere ihtiyaç olursa biz her gün görüşüyoruz. 2008 yılında benzer düzenlemeler yapmıştık. İhtiyaç olursa onları yaparız. Şu anda bunu gerektirecek herhangi bir durum yok. Belli bir sermaye koymuş ve ticari faaliyet yapan kurumlarız. Bizim bazı taleplerimiz ile ekonominin realiteleri çelişebilir. Bu doğaldır. Elbette fotoğrafın büyüğüne bakmak ve onlara da uymak zorundayız. Tüketici kredilerinde kısıtlama bizim karlılığımızı daraltacaktır. Biz de bunu biliyoruz. Ama genel makroekonomi açısından bu faydalı ise sektör olarak buna katlanırız. Tüketici kredilerinde vade kısıtı getirildi. Borçlanma daraltıldı ve biraz da pahalılaştırıldı. Talepte düşüş var. Bizim iştahımızda da düşme var. Toplam kredi artışının içine bakıldığında bireysel yüzde 21'lere geldi ve 4 puanlık bir düşme gördük."
Zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi hakkında Aydın, "On yıldır TBB yönetimindeyim. Her gittiğim yerde zorunlu karşılıklara faiz isteriz ve istemeye de devam edeceğiz. Hala mevcut olan durumun dışında yeni bir gelişme yok" dedi.
Türk bankacılık sektörünün kaynak bulma konusunda sıkıntısı olmadığını ve topladıkları mevduatların yüzde 110'unu krediye çevirdiklerini anımsatan Aydın, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemlerde kredi-mevduat arasındaki büyüme farkının 7-8 puana kadar gerileyeceğini düşünüyoruz. Şu anda mevduatta yüzde 13'lük ve kredide yüzde 25'lik artış görüyoruz. Arada 12-13 puanlık fark var. Bu makasın 7-8 puana ineceğini ve buradan aşağıya inmeyeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla o makasta da biz işlerimizi yerine getiririz. Bankacılık sektörünün yurt dışından borçlanmada hiçbir sorunu yok. Sadece maliyetlerde genel piyasa koşullarında artış var. Sendikasyon kredilerini çevirmede sıkıntı yok. Banka olarak biz de nisan ayında sendikasyon çevirmeyi planlıyoruz."