Ülkemizin ve bu ülke nüfusunun önemli bir bölümünün borç sorunu olduğu malum. Öyle ki borçlarda hem vade hem de faiz sorunu var. Vade kısa, faiz yüksek. Böyle olunca borcun çevrilmesi de sorun yaratıyor. Özellikle daralan ekonomide…
Öncelikle dış borçlara baktığımızda, 2009 yıl sonunda 268,9 milyar dolar olan brüt dış borç stokunun, 2018 yılının Mart ayı sonunda 466,8 milyar dolarla rekor seviyeye yükseldikten sonra 2018 sonunda 448,6 milyar dolara indiğini, Mart 2019’da 452,3 milyar dolara çıkan brüt dış borçların, Haziran 2019’da 446,9 milyar dolara gerilediğini görüyoruz. Sonuç olarak dış borçlar, 9 yıl 9 ayda 178 milyar dolar arttı.
Dolardaki artışın bir sonucu olarak dolar bazında gayri safi yurt içi hasılada (GSYH) önemli bir gerileme olunca, brüt dış borç stokunun GSYH oranı 2019 Haziran ayında yüzde 61,9’a çıktı. Bu oran, 2009’da yüzde 41,6, 2011’de yüzde 36,7 düzeyindeydi.
Bu borcun, 122,4 milyar dolarının kısa vadeli olması önemli. Gelişmiş ekonomiler hem miktar hem de milli gelire oranı bakımından Türkiye’ye göre çok daha borçlular. Fakat, onlarda hem faizler çok düşük hem de vadeler çok uzun. Bundan dolayı, yıllık ödenen borcun etkisi, Türk ekonomisine göre çok sınırlı kalıyor. Özel sektör brüt dış borç stokunun 2018 Mart-2019 Haziran arasında 324,4 milyar dolardan 294,3 milyar dolara inmesi de iyi bir gelişme. Tabii madalyonun arka yüzüne baktığımızda, özel sektörün borçlanmakta zorluk çektiğini veya ekonomideki küçülme nedeniyle yatırım, ithalat ve dolayısıyla dış borç ihtiyacının azaldığı da söylenebilir.
Merkezi yönetim brüt borç stoku, 31 Ekim 2019 tarihi itibarıyla 1 trilyon 260,7 milyar lira olarak gerçekleşti. Bunun 622,2 milyar lirası döviz cinsi borçlardan oluştu. Bu tutarın 712,8 milyar lirası iç borçlardan, 547,9 milyar lirası dış borçlardan meydana geldi.
2019 Haziran ayı itibarıyla 754,1 milyar lirası iç, 569,8 milyar lirası ise dış borç olmak üzere kamunun brüt borç stoku toplamı 1 trilyon 323,9 milyar liraya ulaştı.
Bu borç stoklarını 28 Haziran 2019 tarihli Merkez Bankası döviz satış kuru olan 5,7654 lira ile dolara çevirdiğimizde, stok iç borçta 130,8 milyar dolara, dış borçta 98,8 milyar dolara, toplamda ise 229,6 milyar dolara çıkıyor.
Merkez Bankası net varlıkları 2019 Haziran itibarıyla 479,1 milyar lira, kamu varlıkları 123 milyar lira, İşsizlik Sigortası Fonu net varlıkları ise 130,4 milyar lira oldu. Buna göre, brüt borç stokundan net varlıkları çıkardığımızda kamunun net toplam borç stoku 591,4 milyar liraya iniyor. Bu rakamı 28 Haziran 2019 tarihli Merkez Bankası döviz satış kuru olan 5,7654 lira ile dolara çevirdiğimizde, kamunun net toplam borç stoku 102,6 milyar dolara geriliyor.
Gelelim kredilere, Eylül 2019 itibarıyla bankaların kullandırdığı toplam kredi miktarı 2 trilyon 532 milyar liraya ulaştı. Bu tutarın 1 trilyon 557 milyar lirası TL, 975 milyar lirası yabancı para cinsinden kredilerden oluşuyor. Bu rakamı, 30 Eylül 2019 tarihli Merkez Bankası döviz satış kuru olan 5,6539 lira ile dolara çevirdiğimizde, 447,8 milyar dolar rakamını buluyoruz.
Kredilerin 538 milyar lirası tüketici kredileri ve kredi kartlarından, 607 milyar lirası ise küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) kredilerinden oluşuyor. Dolara çevirdiğimizde ülkemizde 95,2 milyar dolarlık tüketici kredisi ve kredi kartı borcu bulunuyor. KOBİ kredilerinin tutarı ise 107,4 milyar dolara ulaşıyor.
Ayrıca, bankaların kullandırdığı akreditif, kabul kredisi, teminat mektubu gibi gayrinakdi krediler de var. Bunların büyüklüğü de 778 milyar lirayı, dolar bazında ise 137,6 milyar doları buluyor.
Toparlarsak, Eylül 2019 itibarıyla, bankalara nakdi borç (krediler) 447,8 milyar dolar, bankalara gayrinakdi borç (gayrinakdi kredi) 137,6 milyar dolar. Banka borçları nakdi, gayrinakdi 585,4 milyar doları buluyor.
Dış borçlar ise Haziran 2019 itibarıyla, 446,9 milyar dolar.
2019 milli geliri ne kadar?
2020 programına göre, 749,1 milyar dolar. Kişi başına ise 9 bin 93 dolar.
Sonuç ortada…
“Borç yiğidin kamçısıdır” derler ama bu kamçı bu yiğidi bitirir…