Başkanlık olursa öz yönetime evet

Davutoğlu'nun fahri danışmanı Etyen Mahçupyan, başkanlık sisteminin kabul edilmesi halinde AKP'nin öz yönetimi de kapsayacak çözüme hazır olduğunu söyledi

Seta düşünce kuruluşunun ABD şubesi SetaDC Washington'da düzenlediği konferansta konuşan Mahçupyan, AKP'nin başkanlık sisteminin kabul edilmesi halinde öz yönetime sıcak baktığını söyledi.

Mahçupyan, ‘’Bölgesel Zorluk olarak Kürt Sorunu’’ konulu konferansta yaptığı konuşmada, önce Kemalist, elitist, asker kökenli Türkiye’nin ‘miliyetçi devlet’ yapısıyla ideal vatandaş olarak ‘seküler Türk’ kimliğini bütün halka dayattığını hatırlattı. Mahçupyan, bu devlet mantalitesinin AKP'nin İslamcı kimliğinin yardımıyla 2000'lerin başında değiştiğini ileri sürdü.

MAHÇUPYAN’IN ÜÇ SEÇENEĞİ

Mahçupyan’a göre günümüze gelindiğinde önümüzde üç seçenek var. Birincisi, “Türk ve Kürtlere eşit vatandaşlık veren, Kürtlerin, Türkler ne kadar alıyorsa o kadar aldığı” bir seçenek. Ama bu seçenek toplum ve devlet ilişkileri hakkında herhangi bir detay kapsamıyor.

İkinci seçenek, yerel yönetim veya bir çeşit öz yönetim seçeneği. “Kendi bölgelerinde kendilerinin karar verebilecekleri’’ bu sistem “Kürt veya Türk partisi, kim seçildiyse onun yönetebildiği bir mekanizma’’.

Üçüncü seçenek ise "Kürtlerin toprak sahibi olmaları.’’ Bu opsiyonda Kürtlerin çoğunlukta oldukları topraklarda Kürtlerin yönetimi söz konusu olacak.

Mahçupyan’a göre AKP, Erdoğan liderliğinde ‘’ilk pozisyondan, devlet olarak, birinci seçeneğe geldi. Öcalan ise üçüncü seçenekten ikinci seçeneğe geldi.’’ İki tarafın arasında da bir ‘gri alan’ kaldı ve bu ‘ateşkes’ döneminde manevralarla 3 yıl kadar zor bir dönem yaşadı.

Bu "gri alan’’ istikrarsızdı ve AKP bu sürede siyasi kavgalar verdi. Bu esnada Suriye sorunu ortaya çıktı ve şartlar da değişti. PKK, Öcalan’ın liderliğinden uzaklaştı, Ruslar, Suriye’de belirdi.. ‘’PKK, Esad üzerinde kendi güveni bina edemeyebilirdi ama Rusya üzerinde özgüveni kurulabilirdi..’’

MAHÇUPYAN: AKP, BAŞKANLIK OLURSA ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN ÇOK HAZIR

Mahçupyan, yeni bir anayasa yapılmasının bir şans olarak doğduğunu ve bu anayasa yapımının kaçınılmaz olduğunu çünkü halkın bunu istediğini belirterek şöyle devam etti:

“Bundan kaçılamaz ve aynı zamanda tabi ki başkanlık sistemi, AKP’nin istediği bu. Bu aslında AKP'nin ikinci seçeneğe, yani Öcalan’ın seçeneğine geri gelmeye oldukça hazır olduğunu gösteriyor. Bu, Kürt sorununa çözüm için gerekli şart. Eğer AKP bunu uygun şekilde yaparsa, bu aynı zamanda yeterli şart da olacak.''

MAHÇUPYAN’DAN ÜSTÜ KAPALI KÖTÜ SENARYO

Kürt sorunun çözümünün Türkiye içinde olduğunu vurgulayan Mahçupyan şunları söyledi:

"Kürt sorunu için çözüm arıyorsak gerçek cevap Türkiye içinde, bölgede değil. Eğer AKP bunu yönetebilirse o zaman Suriye’de yakın veya uzun zamanda ne olursa olsun, PKK’yı ya ikinci seçeneğe yaklaştıracak, ya da Türk problemi olmaktan çıkarıp Ortadoğu sorunu haline getirecek. Bu durum bizi en önemli maddeye getiriyor: Kürt toplumu her zaman için ikinci seçeneği destekleyecektir, yani kendi kendini yönetme hakları. Tarihi olarak da (Kürtler) Batı ve Avrupa yanlı çözümü ister, ortadoğu ve Rus yanlısı çözümler yerine.’’

Mahçupyan’a göre şu an, yeni bir anayasa ışığında ve Erdoğan’ın başkanlık sistemi kabul edildiği takdirde, AKP tekrar öz yönetimi de kapsayacak ikinci seçeneğe yaklaşmak için ‘oldukça hazır.’

Mahçupyan, bir soruya cevap verirken, ‘’HDP’nin bir yıl önce süreçten ayrılma kararını verdiğini’’ seni başkan yaptırmayacağız sözüne atıfla söyledi.

DURAN: BARIŞ SÜRECİ İÇİN ŞARTLAR UYGUN DEĞİL

Aynı panelde konuşan Sabah yazarı, Seta Kurumu çalışanı ve hükümete yakınlığıyla bilinen Burhanettin Duran ise, Mahçupyan’a ters düşerek, şu anki şartların yeniden bir barış süreci başlatmak için uygun olmadığını, PKK’nın PYD’nin Suriye içindeki otonomi talebini destekledğini, Türkiye içinde de otonom bölgeler kurmaya yeltendiğini, Rusların Suriye’ye müdahalesinden sonra yeniden sürece geri dönmenin oldukça zor olduğunu kaydetti. AKP’nin şu an ülkede yükselmiş olan ‘milliyetçi’ dalgaya karşı yeniden bir barış süreci başlatmasının da çok zor olacağını "bir kez başarısız oldun, şimdi yeniden denemeye kalkıyorsun’’ sorusuna karşılayacak bir durumda olmadığın söyledi.

AMERİKALI UZMANLAR ERDOĞAN’DA İSTİKRAR GÖRÜYOR

GMF düşünce kuruluşunda Türkiye uzmanı Joshua Walker ise Türkiye-ABD ilişkileri ile ilgili olarak en önemli konunun istikrar olduğunu söylerken, 2015’de yaşanan onca zor olaydan sonra 2016’dan her halükarda Türk-ABD ilişkileri adına daha ümitli olduğunu söyledi.

TÜRKİYE, IŞİD KONUSUNA DİKKAT ETMELİ

ABD Kongresi eski üyesi ve Kongredeki Türk Dostluk Grubu'nun da kurucusu olan Robert Wexler de aynı panelde, Türkiye’nin ABD’deki tartışmalarda IŞİD ile mücadele bağlamında en çok gündeme geldiğini vurguladı ve IŞİD’e karşıtı mücadelenin, Obama’nın son yılında en çok üstünde duracağı konu olacağını, bundan dolayı da Türkiye’nin bu konuda dikkat etmesi gerektiğini söyledi.