Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 24 Haziran'da finansal istikrarın güçlendirilmesine ve kaynakların daha verimli kullanılarak kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına yönelik atılacak koordineli makro ihtiyati adımlar kapsamında aldığı karara ilişkin sektörden gelen talep ve önerilerin değerlendirilmesi suretiyle yeni karar aldı.
BDDK'den yapılan açıklamaya göre, söz konusu yeni karar, genel manada bir önceki karara göre hem bankalar hem şirketler açısından uygulamayı kolaylaştırıcı birtakım değişiklerin yanı sıra kararın etkinliğini artırıcı değişiklikler içeriyor.
Buna göre, karar kapsamındaki şirketlerin bağımsız denetçiye onaylatmak suretiyle bankalara tevdi etmeleri gereken bilgi ve belgelerin yeminli mali müşavirlerce onaylı olarak da alınabilmesi sağlandı. Önceki karara göre kredi başvurusu sırasında bilgi ve belge temin etme yükümlülüğü bulunan şirketlerin beyanları esas alınmak suretiyle kredi kullanmaları mümkün hale getirildi. Kredi kullanımı sonrasında ise bu beyanların doğruluğunu üçer aylık takvim dönemleri halinde bağımsız denetçi veya yeminli mali müşavirlerce onaylı olarak bankalara tevdi etmeleri gerektiği düzenlendi, böylelikle şirketlerin belge yükü azaltılmış oldu. Ayrıca, yeminli mali müşavirlerin sürece dahil edilmesi nedeniyle kararın uygulanmasında esas alınacak en güncel finansal tabloların (konsolide finansal raporlama yükümlülüğü bulunan şirketler hariç) VUK ve ilgili düzenlemeleri uyarınca geçici vergi dönemleri dahil vergi dairesine sunulmuş olan en güncel finansal tablolar olarak uygulanmasına karar verildi.
Şirketlerin bağımsız denetime tabi olup olmadığı hususunda bankalarca tereddüt yaşanması halinde şirketlerin bağımsız denetime tabi olmadıklarını bankalara belgelendirebilmeleri için yeminli mali müşavirler veya bağımsız denetçiden alacakları belgelerin yanında serbest muhasebeci mali müşavirlerden de bu durumları tevsik edici belge alabilmelerinin önü açıldı. Bankaların kredi müşterisi dışında 3. taraflara ödeme taahhüdünde bulunduğu doğrudan borçlandırma sistemi, kurumsal kredi kartları ve tedarikçi finansmanı gibi ürünler ticari hayatın olağan işleyişini etkilememek bakımından kapsam dışı bırakıldı. Konsolide mali tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan şirketler için bu karar kapsamındaki kredi sınırlamalarına yönelik yapılacak değerlendirmede bu şirketlerin yurt dışı bağlı ortaklık ve iştiraklerinin dahil edilmemesine karar verildi. Böylece yurt dışındaki söz konusu bağlı ortaklık ve iştiraklerin yabancı para varlıklarının da sınırlama kapsamındaki hesaplamadan muaf tutulması sağlandı. Bağımsız denetim yükümlülüğü ilk defa 2022 yılı sonunda başlayacak şirketler de karar kapsamından muaf tutuldu.
Diğer taraftan, düzenleme arbitrajı ve rekabet eşitsizliği doğurmaması açısından faktoring, finansal kiralama ve finansman şirketleri de karar kapsamına alındı.
Ayrıca, kararın etkinliğini artırmak amacıyla şirketlerin yabancı para nakdi varlık hesaplarına dahil edilecek kalemlerde de birtakım değişiklikler yapıldı. Şirketlerin bankalarla yaptıkları swap işlemleri yoluyla kararın etkinliğinin azaltılmasının önüne geçilmesi amaçlandı.
Bunun yanında, şirketlerin kullanacakları krediler için üçer aylık takvim dönemlerini izleyen ay sonuna kadar serbest muhasebeci mali müşavirler, yeminli mali müşavirler veya bağımsız denetçi onaylı olarak bankalara ve diğer kuruluşlara tevdi etmesi gereken belgeleri tevdi etmemesi veya tevdi etse bile bu belgelere göre yanlış beyanda bulunduğunun tespit edilmesi halinde söz konusu şirketlere TL cinsinden yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılamayacağı ve 30 Haziran 2022 tarihinden itibaren bu şirketlere kullandıran TL cinsinden ticari nitelikli tüm nakdi kredilere yüzde 500 risk ağırlığı uygulanacağı kararlaştırıldı.