2008'de Çin'deki mama skandalından sonra Hollanda'da başlayan polis gözetiminde satış uygulaması ağırlaşıyor. Hollanda'da marketlerde kişi başına sadece 1 bebek masası alımına izin veriliyor. BBC'nin konu ile ilgili haberi şöyle:
"Haftalık alış verişin sonuna doğru, kızıma mama almak için süper marketteki bebek ürünleri bölümüne yöneldim. Bebek mamalarının bulunduğu raf boştu. Biraz bakındıktan sonra çalışanlardan birine sordum.
Müşterilerin doğrudan ulaşamadığı, ilaç, sigara gibi ürünlerin tezgahtar tarafından verildiği bölümü işaret etti.
Tezgahtaki kadın görevliden 2 paket mama istedim. "Ne yazık ki, müşteri başına sadece bir paket verebiliyoruz" dedi.
"Sorun hala sürüyor mu?" diye sordum. Kadın görevli güldü. Daha da artmış. Bu nedenle mamalar bebek ürünleri reyonundan kaldırılmış.
Eve dönüp Hollanda Televizyonu'ndaki (NOS) haberi görünce, bir paket de olsa mama bulabildiğim ve bunu kavgasız elde edebildiğime sevindim.
Bebek maması sorunu Hollanda'da 2008 yılından bu yana devam ediyor. Çinli tüccarların piyasadaki bebek mamalarını toplayıp ülkelerine göndermeleri medeniyle, iç pazarda sürekli mama sıkıntısı yaşanıyor.
Hollanda basınına göre, bebek mamasına yoğun talep nedeniyle şiddet olayları yaşanmaya başlamış. Mama satan süper market ya da dükkan sahipleri, giderek artan saldırganlıktan şikayet ediyor.
Gıda Satıcıları Birliği (CBL) de yaşanan gelişmelerden kaygılı. Artan sorun karşısında nasıl bir çözüm bulacaklarını bilmiyorlar.
Melamin tozu
Çin'deki talep azalmadığı sürece sorunun devam edeceği düşünülüyor. Çin'de 2008 yılında bebek mamasına melamin tozu karışması nedeniyle 6 bebek ölmüş, 300 bin bebek de hasta olmuştu.
O günden bu yana Avrupa'daki bebek mamalarına yönelik talep arttı. Yerli üretim mamalara güvenmeyen Çinliler, ithal ürünlere yöneldi.
Bu da çok canlı bir yasa dışı ticaretin oluşmasına neden oldu.
Gıda ve kozmetik ürünleri satan Etos adlı mağazanın Utrecht şubesinde hemen hemen her gün Çinlilerin oluşturduğu kuyruğu görmek mümkün.
Diğer süper marketler ve aktarlar da mama talebini karşılamakta zorlanıyor.
Utrecht Merkez İstasyonu'nda 2014 yılından beri çok aranan bebek mamalarının satışını düzenleyen bir cihaz yerleştirilmiş.
Süpermarket zinciri Albert Heijn'da da aynı kişi bir hafta içinde birden fazla bebek maması almaya gelirse polis çağrılıyor.
Yasadışı mama ticareti nedeniyle Hollanda'da sık sık mama sıkıntısı yaşanıyor. Bu nedenle süper marketler gerçek ihtiyaç sahibi müşterilerini geri çevirmemek için çeşitli önlemler alıyor.
Bir çok markette kişi başına sadece bir paket mama satılıyor.
Bazıları da 25 euro ya da üzeri alış veriş yapanlara mama satışı yapıyor.
Kimi süpermarketler de raflara sadece boş kutu koyuyor. İhtiyaç sahibi önce ödemeyi yapıp, sonra servis noktasından mamayı alıyor. Süper marketlerde mama kutularının üzerine şube kodu yazılıyor.
Hollanda Televizyonu'na konuşan bir market sahibi, "Geçenlerde iki müşteri kalan tek paket mama için kavgaya tutuştular. Kasadaki tartışmada iki kadın kasiyerimiz darp edildi" diyor.
Bu olaydan sonra, mama alabilmek için en az 10 euroluk alış veriş yapma koşulu getirdiklerini anlatıyor.
Süper market sahibi, kendi müşterilerine mama verebildikleri için mutlu ama, "Bizim için o kadar olumsuz bir ürün haline geldi ki, mama satmasak da olur" diye konuşuyor.
Alış veriş suçları ile mücadele eden GIO adlı kuruluşun sözcüsü Henk Baars, mama konusunda saldırganlığın kontrolden çıktığını düşünüyor. Baars, haftada en az 3-4 sözlü ya da fiziksel şiddet ihbarı aldıklarını söylüyor.
Mama alamayanların işyeri personeline küfür ve hakaret etmesi, ürünleri fırlatıp tekmelemeleri de her gün yaşanan olaylardanmış.
Gıda Satıcıları Birliği, çözüm için Çin'i işaret ediyor. Çin'in kendi tüketicisinin kazanması halinde, ithal mamaya talebin azalacağını düşünüyor. Birlik, mama üretiminin arttırılmasını da istiyor.
Çinli tüketicinin en fazla rağbet ettiği bebek maması olan Nutricia'nın yetkilileri, bu öneriye karşı.
Durup dururken üretim kapasitesini arttıramayacaklarını söylüyorlar. Geçen yıllarda üretim kapasitesinin ciddi biçimde arttırıldığını belirten şirket sözcüsü, "Fakat talep arttı ve hala artmaya devam ediyor" diyor.
Şirket sözcüsüne göre Çinliler'in "algı sorunu" var. Çin'de de Hollanda'dakiyle aynı mamayı üreten fabrikaları olduğunu söylüyor. Ancak Çince etiket nedeniyle tüketicinin bu ürüne güvenmediğini anlatıyor.
Nutricia yetkilileri, polis ve süper market sahipleri ile sorunun çözümü için ortak çalışma yapıyor."