2024 başkanlık seçimleri öncesinde, ekonomik göstergelerin seçim sonuçları üzerindeki etkisi tartışılmaya devam ediyor. Son dönemdeki benzin fiyatlarındaki ve mortgage oranlarındaki artışlar, mevcut başkan Biden’ın yeniden seçilme şansını tehlikeye atıyor gibi görünüyor. Anketler, yarışın hem ulusal düzeyde hem de kritik eyaletlerde oldukça dengeli olduğunu ortaya koyuyor.
Kasım ayındaki seçimler, ekonomiden bağımsız birçok konuyu gündeme taşıyacak olsa da, ekonomistler ve siyaset bilimciler, ekonomik durumların, özellikle de yakın geçen bir seçimde, sonuçlar üzerinde belirleyici olabileceğini vurguluyorlar.
Moody’s Analytics ekonomisti Justin Begley, siyasi faktörlerin - örneğin bir başkanın onay oranı ve seçmen coşkusu - önemli olduğunu, ancak bu faktörlerin genellikle seçim gününden çok önce belirlendiğini, buna karşın ekonomik faktörlerin daha değişken olduğunu belirtti.
Begley ve ekibi, yıllar süren ekonomik veri ve seçim sonuçları analizinden sonra, benzin fiyatları, reel hanehalkı geliri, mortgage oranları ve tüketici güveninin, bir seçim sonucunu tahmin etmede en güvenilir ekonomik göstergeler olduğunu tespit etti.
Moody’s Analytics’in Mayıs sonunda yayınladığı model, Başkan Joe Biden’ın seçimi kazanacağını öngörse de, Pennsylvania, Wisconsin, Michigan ve Nevada gibi kritik eyaletlerdeki farkın çok az olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlar, Biden’a gereken 270 seçim oyunun 13 fazlası olan 283 seçim oyu sağlıyor. Ancak, ekonomik göstergelerin Trump lehine eğilim göstermesi, başkanın kampanyasını endişelendirebilir.
Begley, “Mortgage oranları ve benzin fiyatları gibi değişkenlerin artması, Biden’ın zafer marjını daralttı” diye açıklıyor ve bu değişkenleri yılın başındaki durumlarıyla kıyaslıyor.
Begley’e göre, “Benzin fiyatları, Biden için şu anda en büyük risk faktörü olabilir, çünkü fiyatların daha da yükselmesi için çok fazla bir şeye ihtiyaç yok.”