Bilgiyi fotonlara kodlamak insanlık için yeni bir şey değil. Bizler uzun yıllardır fiber optik kablolar içinde ışıkla veri aktarımı yapıyoruz. Fakat bir bilgisayar yongasının fotonlara depolanan bilgileri alabilmesi ve işleyebilmesi için ışığı depolayabilmesi gerek. Bu nedenle, fiber optik internet kablolarında gezinen ışık temelli bilgiler, bilgisayarlarımızda gerekli çipler olmadığından yavaş elektronlara dönüştürülürler. Nitekim ışığı “okumanın” alternatif bir yolu daha var: Onu ses haline dönüştürmek.
Projenin mimarı olan araştırmacılar ışık ile ses arasındaki farkı anlamamız için şimşek ve gök gürültüsü örneğini veriyorlar. Bildiğiniz gibi bir şimşek gördüğünüzde oluşturduğu ses dalgaları birkaç saniye sonra kulağınıza ulaşır. Araştırmanın liderlerinden Birgit Stiller “Akustik forma sahip çipimizdeki bilgi, optik alana kıyasla 5 kat daha yavaş aktarılıyor” dedi.
Hatırlarsanız mevcut sistemlerimiz 20 kat daha yavaştı, yani önemli bir fark mevcut.
Araştırmacılar yaptıkları keşfin ticari işlemcilerde kullanılması için çalışmaya devam ediyorlar. Söz konusu sistemler eğer tüketici elektroniği ile bir araya gelirse, kısa bir zaman sonra modern problemlerin çoğu tarihin tozlu rafları arasındaki yerini alacaktır.