Konkordato ilan eden şirketlere bir yenisi daha eklendi. 1970 yılından beri faaliyet gösteren halka açık Eminiş Ambalaj Sanayi ve Ticaret (EMNIS) tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) gönderilen açıklamada, ilgili mahkemeye konkordato talebinde bulunulduğu ifade edildi. Açıklamada konkordato talebinin nedenleri olarak ise, Türkiyenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle talebin daralmasının şirket finansal dengesine olumsuz etkisi, kurların ve faiz oranlarının yükselmesinin döviz cinsinden verilen çekler, finansal kiralama borçları ve hammadde maliyetleri üzerindeki olumsuz etkisi, alacaklar ve borçların vadelerinde meydana gelen uyumsuzluğun yansımaları, finansman planlamasında yapılan hatalar ve olumsuzlukların üst üste gelmesi gösterildi.
Kurulduğu ilk yıllarda boya ve kimya sanayi firmalarına hizmet veren ve ilerleyen yıllarda gıda sektörüne de adım atan Eminiş Ambalaj, 1994 yılında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na açıldı. Şirket boya ve kimya sektörü, madeniyağ sektörü, süt-peynir-yoğurt ve diğer süt ürünleri sekörü, dondurulmuş gıda sektörü, şekerleme, marmelat ve çikolata sektörü, zeytin sektörü, baharat sektörü, toz içecek sektörü, kozmetik sektörü, gibi bir çok sektörde faaliyetlerde bulunuyor.
Eminiş Ambalaj tarafından KAP'a gönderilen açıklama şöyle:
Şirketimiz gerek aşağıda arz ettiğimiz sebepler gerekse bir süredir ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sebeplerle Gebze Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/734 esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunmuş olup ilgili mahkemece yapılan inceleme sonrasında İcra İflas Kanunun 287. Maddesi gereğince şirketimize üç aylık geçici süre ile hakkında yapılacak tüm takip işlemlerinin durdurulmasına yönelik tedbir kararı vermiş bulunmaktadır. Şirketimizin konkordato talebinde bulunma sebepleri aşağıda arz edilmiştir.
1.Türkiyenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle talebin daralmasının şirket finansal dengesine olumsuz etkisi
Ülkemizdeki ekonomik sorunlar nedeniyle talebin daralması neticesinde satışlarımız düşmüş ve şirketimiz elde etmesi gereken nakitleri elde edememiş bu durum şirketimizin finansal krize girmesine neden olmuştur.
2.Kurların ve faiz oranlarının yükselmesinin döviz cinsinden verilen çekler, finansal kiralama borçları ve hammadde maliyetleri üzerindeki olumsuz etkisi
Yabancı paraların (USD ve EURO) TL karşısındaki yükselişi vadeli olarak temin edilen hammadde maliyetlerini yükseltmiş karlılık açısından önemli gider ve maliyet unsuru olmuştur.
Yine aynı şekilde kredi faiz oranlarının tek haneden % 30 lara kadar çıkması da kredi maliyetlerini arttıran önemli bir unsur olmuştur.
Şirketin kısa vadeli yabancı kaynaklarla ilgili yükümlülüklerinin fazla olması nedeniyle, borç çevrimi açısından, yeni yabancı kaynak temininde kredi kullandıran bankalar tarafından yüksek maliyetli kredi verilmiştir. Bu ise faiz maliyetini yükselmiştir.
Şirketimiz tarafından tedarikçilere verilen bir kısım çekler ile finansal kiralama borçlarımız döviz cinsinden olup kurların yüksek oranda artmış olması nedeniyle ödeme yükümlülükleri rakamsal yönden yaklaşık 2 katına çıkmış olup bu durum şirketimizin nakit dengesini olumsuz etkilemiş ve şirketimizin finansal krize girmesine sebep olmuştur.
3.Alacaklar ve Borçların vadelerinde meydana gelen uyumsuzluğun yansımaları
Şirketimizin borçlarının vadesi ile alacaklarının vadesi arasında uyumsuzluk mevcut olup şirketimiz söz konusu vade uyumsuzluğunu kredi kullanarak gidermeye çalışmıştır. Söz konusu kredi nedeniyle önemli tutarda finansman maliyetine katlanılmıştır.
Diğer yandan şirketimizce çeklerin vadelerinde ödenebilmesi ve çeklerin yazılmaması için bazı dönemlerde zararına satışlar yapılmış bu ise vade uyumsuzluğu nedeniyle bir kısım satışlardan önemli ölçüde zarar edilmesine sebep olmuştur.
4.Finansman planlamasında yapılan hatalar
Şirketin üretim ve satış faaliyetlerini finanse edebilmek için dış kaynak kullanımı nedeniyle katlandığı yüksek maliyetler ve vadeli satışlar nedeniyle ortaya çıkan finansman açığının karşılanması amacıyla kredi kullanılmış bu şekilde yüksek finansman maliyetine katlanılmıştır. Kısa vadeli borçlanma ihtiyacı, finansman planlamasında birtakım hatalar yapılmasını tetiklemiştir.
Şirketimiz ödemeler dengesi bozulunca bu açığı kapatmak için dış kaynak kullanımını artırmış ve ülkemizdeki ekonomik kriz nedeniyle yükselen borçlanma maliyetleri işletmemizi ekonomik çıkmaza sürüklemiş, yabancı kaynak maliyetinin yüksek olması neticesinde bir süre sonra işletme faaliyetlerinin finansmanı sağlanamaz duruma gelmiştir.
5.Olumsuzlukların üst üste gelmesi
Yukarıda sayılan faktörlerin aynı anda gerçekleşmesi, tek başına oluşacak olumsuzlukları bertaraf etme kapasitemizi azaltmıştır.
Normal bir iş hayatında karşılaşılabilecek problemlerin hepsi kısa bir süre içerisinde üst üste meydana gelmiş ve domino etkisi yaratmıştır.
Mahkemece verilen kararla birlikte şirketimiz ticari faaliyetlerine aralıksız devam etmekte olup süreç içinde borçlarını yapılandırıp ödeyeceğine inancımız tamdır.