BIST’te anomaliden normale dönüş
Son haftalarda faiz, kur ve petroldeki yükselişle birlikte gelen diğer olumsuz haberlere de kulak tıkayan BIST100, geçtiğimiz haftanın ikinci yarısında önce yorgunluk işaretleri verdi ardından da Cuma günü sert satış sürecine girdi. Özellikle çarşamba günü ABD’den beklentilerin oldukça altında kalan büyüme verisine verilen olumlu tepkinin çok kısa sürede satışa dönüşmesi BIST için enformasyon-formasyon uyumsuzluğu oluşturmuştu. Perşembe günü de bu baskının hissedilmeye devam etmesi, faiz ve kur endişesi taşıyan yatırımcılarda satış iştahını artırdı. Son dönemde özellikle sanayi şirketleri başta olmak üzere hisseler genelinde yükselişler yaşanmış olsa da, bu yükselişin yatırımcı geneline yayıldığını düşünmüyoruz. Bu nedenle yükselişte olduğu gibi düşüşte de bireysel tarafın sadece katalizör olduğu düşüncesindeyiz. Bu haftaya bakacak olursak, BIST 100’ün 83,750 altına sarkması durumunda yeniden yaklaşık bir ay süren kanala girmiş olacağız. Buna karşın son haftalardaki ihlallerden sonra bu kanalın üst sınırını oluşturan 83,750’nin çok güçlü bir seviye olmayacağı kanaatindeyiz. 80,500’ün ise seçim sürecinin negatif fiyatlanma getirmeden kırılmayacağını, ancak burası kırılırsa da satışların çok daha sert olabileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde endeks bu band içinde yeniden destek bulacak olur ve faiz ve kur tarafı borsaya destek olacak olursa ki, bu seçime yönelik olumlu fiyatlama süreci demektir, 87,500 ve ardından 90 binli rakamlar gündeme gelebilir. Ancak bahsettiğimiz bu desteği ve ardından endeksin yönünü yeniden yukarıya çevirdiğini görmeden bu seçeneği konuşmak erken.
Dolar, euro ve sepet kur
Son zamanlarda parite etkisini arındırmak için sepet kur çok fazla telaffuz edilse de gerek vatandaş gerekse piyasa profesyonelleri tarafında alışkanlıkları göz önünde bulundurduğumuzda, izlenen ve referans olarak alınan kurun Dolar/TL olduğunu söylemek yanlış olmaz. Dolar/TL’ye baktığımızda geçtiğimiz hafta görülen düzeltme sürecinin, son yükselen trendin ve 22 günlük ortalamanın bulunduğu 2,65 civarında sonlandığını gördük. Böylece bir kez daha yükselen trend içinde yükselen dip oluşumu yaşanmış oldu. Bu sabah kurun 2,70-2,72 civarında olması yukarı yönlü isteğin gücünü gösteriyor. Bu hareketin devamında yükselen diplerin ardından yükselen tepelerin de oluşup oluşmayacağını izleyeceğiz. Kur bu yükselişinde daha önceki zirve olan 2,74’lü rakamları aşamayacak olursa bir yorulmadan bahsetmek mümkün olabilir. Aksi durumda 2,78 ve ardından geçtiğimiz hafta da ifade ettiğimiz gibi söylerken dahi ürktüğümüz 3,05 hedefi gündeme gelebilir.
Yurtdışı ile korelasyon azalabilir
Bu hafta kur ve faiz arasındaki korelasyona borsanın da katılacağını, bu haftanın öncüsü olmasını beklediğimiz Dolar/TL’nin 2,74 üzerinde kapanışlar yapmaya başlamasının BİST’te satışları şiddetlendireceğini, 2,68 altındaki kapanışların da olumlu algıyı arttıracağını düşünüyoruz. Şuana kadar ki sürece baktığımızda seçime yaklaşık bir ay kalmış olmasına karşın henüz seçim fiyatlamasından bahsetmek zor. Bu fiyatlama yaşanacak diye bir zorunluluk olmasa da, anketler gelmeye başladıkça, yazılacak raporlar büyük fonların girişi ve çıkışı ile yurtiçi piyasaların, yurtdışından ayrışmasına neden olabilir. Bu dönemde içeride faiz, borsa ve kur arasında korelasyonun sağlandığını görürken, yurtdışı ile korelasyonuna azaldığını görebiliriz.
Bu haftaki stratejimiz
Bu hafta BIST 100’de kısa vadeli tepkilere odaklanmak gerektiğini düşünüyoruz. Düşüşleri orta ve uzun vadeli alım fırsatı olarak görmek için elimizde yeterli argüman yok. Bu nedenle alınacak pozisyonalar; kısa vadeli, düşük stop loss’lu ve düşük kar hedefli olmalı. Olası düşüşlerde BİST 100’de 82,500 ile 81,000 aralığının kademeli alım için kullanılabileceğini düşünüyoruz. Bu alımlarda stop loss seviyesi 80 bin altı olmalı, kar alımı içinse yeniden 85,000/85,500 aralığına çıkış beklenebilir. Bu süreçte portföylerde hisse nakit dengesinde, nakit tarafının doğabilecek yeni fırsatlar için güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta içinde “Model Portföy” işlemlerimizde ağırlıklı olarak endeksle korelasyonu yüksek olan hisselerden satış yaparak, biz nakit dengesini güçlendirmeye aynı zamanda portföye düşük betalı hisseler ekleyerek de portföyün toplam betasını düşürmeye çalışmıştık. Oluşan bu nakdi, yükselişin güçlü bir trende dönüştüğünü düşündüğümüzde ya da düşüşlerin endeksi ve hisseleri çok ucuzlattığı kanaatine vardığımızda başta bankalar olmak üzere betası yüksek hisselerde kullanmayı düşünüyoruz. Kurlar tarafında ise Dolar/TL’de 2,65’in altına inilmediği sürece düşüşlerin kısa vadeli trade edenler için alım fırsatı oluşturmaya devam edeceğini düşünüyoruz. 2,74 üzerinde ise kurda panik hareketler görebileceğimiz için bu seviyenin üzerinde aşağı yönlü kısa vadeli de olsa pozisyon bulundurmayı doğru bulmuyoruz.
Üzeyir DOĞAN
Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Müdürü
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.