Bir finansal enstrüman söz konusu olduğunda yatırımcılar genellikle iki kutba ayrılır: Teknik analizciler ve temel analizciler. Teknik analiz denince hemen akla gelenler karmakarışık çizilmiş trend çizgileri, formasyonlar, destek-dirençler, GANN, Fibonacci ve belki de sıradan bir yatırımcının hayatında hiç duymadığı daha yüzlerce osilatör (yani salınım) ve döngü...
Dünya'nın haberine göre teknik analizin temel mantığı bellidir: Yatırımcıların kalp atışını gösterir. Hangi yatırımcılar nereden aldı ve maliyeti nerede? Fiyat düşüşlerinde sürü psikolojisiyle birleşen yatırımcıların reaksiyonu yani kalp atış hızı neyi gösteriyor, nereye çıktığında heyecanlanıyor veya ne kadarı heyecanına yenik düşüyor? Kripto paralar için bunu 7 gün 24 saat kaydedilen bir EKG gibi düşünün. Sadece daha kitleselleşmiş bir tür EKG.
Kripto paralar gerçekten şeffaf mı?
Elbette örneğin hisse senedi gibi bir yatırım aracında fiyat grafikleri hissenin halka açıklık oranına, ne kadar hisse senedinin kimde olduğuna yani takastaki dağılımına bağlı olarak daha sağlıklı yorumlar yapmaya imkan verir. Çünkü çoğu hisse senedinde bu türden tüm bilgiler şeffaftır. Dolayısıyla hisse senedini elinde tutan kişi sayısı daha fazla ve hisse senetlerinin dağılımı daha eşit olan tahtalarda bazen teknik analiz iyi bir yorumlama sonucu mükemmel çalışabilir. Fakat söz konusu olan kripto paralar olduğunda değişken sayıları hisse senetlerine göre misli misli fazla. Aslında matematiksel olarak hisse senetlerine göre BTC’nin geleceği hakkında daha fazla bilgiye sahip miyiz? Evet. Toplam arzın ne zaman tamamlanacağını biliyoruz. Talebi de az çok piyasa hacimlerinden görebiliyoruz. Bu durumda sorun ne? Yani Bitcoin’de istisnasız tüm uzmanların teknik analiz öngörülerini terse düşüren tam olarak nedir?
KRİPTO YATIRIMCILARINI YANILTAN GERÇEKLER
- Bitcoin’in tam olarak kimlerin elinde toplandığı konusunda sadece bir yanılsamaya sahibiz. Evet elinde Bitcoin olanların dağılımlarını biliyoruz. Fakat kim kiminle hareket ediyor sorusuna cevap yok.
- 2017’ye kadar bireysel yatırımcılar tarafından domine edilen Bitcoin’de bu tarihten sonra Grayscale gibi bir fenomen ortaya çıktı ve beraberinde dünya finans piyasalarının en büyük aktörlerini de bu piyasaya sürükledi. 2017’ye kadar çok büyük ölçüde madencilerin veya bireysel yatırımcıların psikolojisini gösteren Bitcoin grafiği artık kurumsal yatırımcıların kalp ritmini göstermeye başladı. Bu yatırımcıların bir çoğu da Grayscale konsolidasyonu nedeniyle birlikte hareket ediyor. Bu da Bitcoin’de agresif hareketlere neden oluyor. Yani en çok Bitcoin cüzdanı tutan bu yatırımcıların gizli ajandasını bilmedikçe fiyatları tahmin etmek kahve falı bakmaktan daha güvenilir değil.
- Madenci cüzdanlarında yaşanan hareketleri gözlemleyebiliyoruz ama bir madenci cüzdanından sıcak cüzdana aktarılan Bitcoin’ler hangi seviyede kar görüp satılır veya neresi riskli görülür muamma.
- Elinde Bitcoin bulunan yatırımcıların arasına artık hodler (yani Bitcoin’i uzun vadede tutacaklar) olanlardan daha çok kısa vadede yüksek kar gördüğünde satabilecek ya da biraz sert düştüğünde kaçıp gidebilecek yatırımcı tipi katıldı. Bu da fiyat öngörülerini çok daha fazla zorlaştırmaya başladı.
- UST ve Luna, ardından gibi örnekler, yatırımcının risk algısını tüm piyasa için değiştirdi. BIST örneği verirsek çok sağlam görünen bir şirket ifl as ederse bu durum Ereğli Demir Çelik hisselerine olan inancı değiştirmeyebilir. Hatta yatırımcı bu türden hisselere kaçarak reaksiyon bile gösterebilir. Fakat herhangi bir denetimi bulunmayan UST gibi örneklerde tüm geleceğin bir kişinin ağzının içine baktığını acı bir tecrübeyle yaşamak Bitcoin’i hatta tüm kripto para yatırımlarını altın gibi güvenli alternatifl ere yöneltebiliyor.
- Kripto para piyasasındaki yatırımcıların çok ciddi bir bölümü teknik analiz yaparken bile duygusal. Piyasada duygusallık ölümcüldür. Bu maddelere daha onlarcası eklenebilir. Son söz olarak: İşte bu ve buna benzer sebepler Bitcoin ve Ethereum gibi amiral kripto paralarda bile teknik analiz öngörülerinin neredeyse tamamen çuvallamasına yol açıyor. Bu maddeler ve son cümle yıllardır finansal piyasalarda bulunan uzmanların görüşleriyle oluşturulmuştur.