Borsa İstanbul ve Türkiye Varlık Fonu Başkanı Himmet Karadağ, "Afrika ve Uzak Doğu pazarı, çok ciddi anlamda bizim için motive edici bir pazar haline geldi." dedi.
Denizli Sanayi Odası tarafından kentteki polisevinde sanayici ve iş adamlarına yönelik toplantıda konuşan Karadağ, üretim, yatırım ve ticarette moral ve motivasyonun önemine dikkati çekerek 2016'daki sıkıntılardan sonra makro ve mikro göstergelerde Türkiye ekonomisinin ciddi anlamda toparlanma ve kalkınma evresine girdiğini belirtti.
Makro göstergelerde Türkiye'nin Avrupa ve benzer ülkelerle kıyaslanabilir hatta birçoğundan daha iyi durumda olduğunu vurgulayan Karadağ, "Dünyada son 15-20 yılda dengeler gerçekten çok radikal bir şekilde değişiyor. 1990'lı yıllarda Çin'in gayrisafi milli hasılası 350 milyar dolardı. Şu an satın alma gücü paritesinde liderliğe geçti. Avrupa ve ABD merkezli milli gelir üretimi yavaş yavaş Uzak Doğu ve Çin eksenine doğru kayıyor." ifadelerini kullandı.
Çin'i ucuz üretimin merkezi olarak da gördüklerini belirten Karadağ, şöyle devam etti:
"Afrika ve Uzak Doğu pazarı, çok ciddi anlamda bizim için motive edici bir pazar haline geldi. Çin, çok pahalı tüketimin de merkezi. 500 milyonun üzerinde, Avrupa ortalamasının çok üzerinde gelir düzeyi ve tüketim gücüne sahip bir nüfus var Çin'de. Ucuz ve niteliksiz üretimin yanında çok pahalı, lüks tüketim gücü olan bir nüfusun da merkezi Çin ve Uzak Doğu ülkeleri."
Türkiye'nin gelecek ay açıklanacak rakamlarla 2017 yılında dünya şampiyonu olabileceğine işaret eden Karadağ, üçüncü çeyrekte yüzde 10 üzerinde ve yıl sonunda da 7'nin üzerinde büyüme olduğunu hatırlattı.
"Tarlaları borsaya alabilir miyiz diye toplantı yapacağız"
Borsanın güvenilir ve sıfır problemli bir pazar olduğuna dikkati çeken Karadağ, şunları kaydetti:
"Borsada mal ve hizmetleri temsil eden menkul kıymetlerin sahipliği değişiyor. Hisse piyasamızdan günlük 1,5 milyar mal ve hizmetin, ürünün sahipliğini sıfır problemle değiştiriyoruz. Borsalar dünya ticaretinin geldiği en sofistike sistemler. Klasik ticarette karşılaşılan hiçbir sorun yok. Bunu neden anlatıyorum? Bu borsa bize ne sağlıyor, işimizi nasıl kolaylaştıracak onu iyi bilmememiz lazım ki ilave sıkıntılara katlanabilelim. Bugün toplulaştırmadan sorumlu Orman Bakanımızla bir toplantı yapacağız, 'tarlaları borsaya alabilir miyiz?' diye. İkinci el bir otomobilin sahipliğini yarım günde değiştirebilirsek öpüp başımıza koyacağız. Ya da üç-beş dönüm tarlanın sahipliğini birkaç günde değiştirebilirsek, mülkiyet hakkını, çok iyi bir iş yapmışız diyoruz. Borsada bırakın ikinci el otomobil, araziyi, içindeki evi, arazisi ile otomobil fabrikasının mülkiyeti birkaç saniyede satılabilir. Bunu her gün yapıyoruz biz, kısmen veya tamamen. Borsa böyle bir şey. Borsayı kamuoyu yoklamasına benzetiyoruz ama bu kamuoyu yoklaması, fikrine parasını koyanların tercihlerinden oluşuyor. Borsadaki rakamların sanal olma ihtimali yoktur. Çünkü oradaki göstergelerin tamamına birileri çil çil, reel, gerçek parasını koymuştur."
Son olarak finansal operasyonlara başlanan tarihin Gezi olayları olduğunun altını çizen Karadağ, "Ekonomideki mal ve hizmetlerin değeri, ekonomik realitelerden çok daha fazla siyasi olay ve olayların sonuçlarıyla ilgilidir." dedi.
Denizli Valisi Hasan Karahan'ın da katıldığı toplantıda, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci de iş adamlarına firmalarını borsaya açarak ortaklık kurarak kendilerini büyütme imkanları olduğunu aktardı.