Piyasalara genel manzarasıyla bakanların anlam veremediği bu bitmeyen rallinin aslında çok basit ve temel bazı sebepleri var. Borsa İstanbul yükseldikçe pahalılaşmıyor. Ucuzluyor. Çünkü mali performanslar borsanın yükseliş hızından daha fazla artıyor. Yükseldikçe ucuzlayan borsa Peki bu nasıl oluyor?
Biz istediğimiz kadar TÜİK’in açıkladığı yasal enflasyonu baz alalım, bilançoların gelir tablosu kısmı gerçek enflasyonu muhasebe kayıtlarına tartışma götürmez bir şekilde yerleştiriveriyor. Yani bilançolar enflasyonist etkiyi önce cirolara, sonra da karlara yansımış bir şekilde gösteriyor. Cirolar da hızla şişiyor, kârlar, faaliyet karları da. Sonuçta sektörel değerleme rasyoları olan fiyat/kazanç, piyasa değeri/satış, piyasa değeri/defter değeri gibi rasyolarda formülün üstü, yani hisse senedi fiyatları, formülün altındaki bilanço verilerinden her halükarda daha yavaş artıyor. Böylece borsa aslında görüntüde rekorlar kırsa da aslında hisse senetlerinin değerlemesi yani ederi bazında her bilanço döneminde daha da ucuz hale geliyor. 7.98 f/k’dan 6.30 f/k’ya geriledi Bakın size basit bir örnek. Tüm hesaplamaları tüm yeni açıklanan çeyrek bilanço dönemlerinde yeniden ve yeniden yapıyorum. Şirketlerin ilk çeyrek bilançolarını açıkladığı günlerde yıllıklandırılmış (yani geriye doğru dört çeyrek verilerini toplayarak 12 aylık hale getirdiğim) karlar üzerinden yaptığım hesaplamalarda BİST-100’ün ortalama fiyat/kazanç oranı 7.98 çarpan seviyesindeydi. Yani BİST-100’ün konsolide piyasa değeri, konsolide (yıllıklandırılmış) kârının 7.98 katı fiyattan işlem görüyordu. Bu dünyanın neresinde yatırım yaparsanız yapın, zaten çok ucuz bir çarpan seviyesiydi. Fakat bundan daha kritik olan nokta şu: Aradan iki bilanço dönemi daha geçtikten sonra, yani 2022 üçüncü çeyrekte aynı yöntemle yaptığım hesaplamaya göre BİST- 100’ün fiyat/kazanç oranı 6.30 çarpan seviyelerine geriledi. Aradan geçen 7 ayda BİST-100 endeksi TL bazlı yüzde 82 değer kazanmış olmasına rağmen değerleme rasyoları bazında yüzde 21 daha ucuz. Bu da demek oluyor ki BİST-100 endeksinin, henüz rallinin hızlanmadığı 2022 Nisan ayının seviyesine bile gelebilmesi için en azından 5 bin 496 puan seviyesine kadar gelmesi gerekiyor.
Borsanın 5 bin 500 puan seviyelerine gelip gelmeyeceği konusu tartışma götürür. Burada farklı farklı öngörüler var. 6 bin 500 endeks seviyesini öngörenler de var. 5 bin endekste satışların başlayabileceğini düşünenler de. Fakat borsa şirketlerinin daha sert kâr realizasyonlarını gündeme alabilmesi açısından önünde en azından bu ciro ve kârlılık büyümesini değerlendirebileceği bir bilanço dönemi daha var: 2022 yıl sonu bilançoları. Daha önceki büyük kâr satışlarının da yıl sonu bilançolarından biraz önce başladığını, yani 2021’in aralık ayı civarında yoğunlaştığını hatırlamak lazım. Aracı kurumların yıl sonu kar tahminleri konusunda şimdiden yoğun şekilde çalıştığını ve daha tutarlı ve geniş kapsamlı tahminlerin önümüzdeki haftalardan itibaren yoğunlaşacağını ve borsa son bir tangonun daha gerçekleşebileceğini düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Bu nedenle önümüzdeki günlerde güçlü bilançoya sahip hisselere doğru portföy değişimlerinin yaşanabileceği ve gerçekleşebilecek kar satışlarının da bunları değerlendirmek için kullanılabileceği öngörülüyor.