Yüksek enflasyon ve düşük mevduat faizi nedeniyle yerli yatırımcıların ilgisinin arttığı Borsa İstanbul, gösterdiği performansla dünyaya fark atmış durumda. Borsa İstanbul yılbaşından bu yana yüzde 35’e yakın yükselirken şu an küresel borsalar arasında bu yılın açık ara en fazla kazandıranı. Hisse senetlerinde yaşanan bu rallinin nedenleri arasında yerli ilgisinin dışında ihracat ve emtia bazlı çalışan şirketlerin karlarında yaşanan hızlı artışın devam etmesi ve BİST 100 Endeksi’nin özellikle döviz bazında ucuzlaması da var.
Dünya'nın haberine göre 21 Nisan’da 2.562 puana kadar çıkan BİST 100 Endeksi’nde 3 işlem gününde yaşanan yüzde 6.2’lik geri çekilme yatırımcılar arasında ‘ralli bitiyor mu?’ sorularına neden oldu.
Yönü yerli belirliyor
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımında ‘şahin’ bir tavır alacağı beklentisi, Rusya-Ukrayna savaşında tansiyonu yükselten açıklamalar, Çin’de COVID- 19 vakalarının yeniden artmaya başlaması gibi gelişmeler küresel borsalarda risk iştahının azalmasına neden olan son gelişmeler olarak öne çıkıyor. Ancak yabancı payının oldukça düşük seviyelere gerilemesi Borsa İstanbul’da yerli yatırımcıları direksiyona oturttu. Yani Borsa İstanbul’da yönü yerli yatırımcılar belirliyor. Özellikle yılın ilk çeyreğine yönelik gelen güçlü bilançolar, düşüşlerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesini sağlıyor.
Bankalar öne çıkabilir
Peki, hisse senetlerindeki bu olumlu hava devam edecek mi? Piyasada genel beklenti güçlü şirket büyümeleri nedeniyle yükseliş eğiliminin bir süre daha devam edeceği yönünde. Aracı kurumlar da yılbaşında BİST 100 Endeksi için yapmış oldukları hedef tahminlerini yukarı yönlü revize ediyor.
Kurumlar endekse yönelik tahminleri 3 bin puanın üzerinde yoğunlaşıyor. Bu da borsada yüzde 20 civarı bir yükseliş potansiyeline denk geliyor.
Özellikle geride bıraktığımız dönemde getiri performansı anlamında sanayi şirketlerinin gerisinde kalan bankacılık sektörü hisselerinin öne çıkarak farkı kapatma eğiliminde olabileceği düşünülüyor.
Borsada kritik seviyeler nerede?
Endeks geçtiğimiz hafta 24 Şubat 2022 tarihinde 1.826 puan seviyesinden başlattığı yükseliş trend çizgisinin altına geldi. Ancak geri çekilmede daha önce direnç noktası olarak çalışan 2 bin 408 puan seviyesi şu an destek noktası görevi görüyor. Bu nokta önemli. Zira bu seviyenin üzerinde kaldığı sürece geçtiğimiz hafta yaşanan düşüş bir sarkma olarak adlandırılabilir. Ancak bu noktanın altına gelinmesi endekste yükseliş trendinin kırıldığına yönelik teyit olacak. Bu senaryonun gerçekleşmesi ilk aşamada 2 bin 279 ve 2 bin 197 puan seviyelerinin test edilme riskini artıracak. Ancak şunu da belirtmekte fayda var. Endekste ana trend 6 Ekim 2021 tarihinde bin 371 puan seviyesinden başlayan yükseliş trendi. Bu trendin destek noktası ise yaklaşık 2 bin 50 puan seviyelerine denk geliyor. Yukarı yönlü hareketlerde 2 bin 570 puan seviyesi direnç noktası olarak öne çıkıyor.
Dolarda 14.85 TL seviyesine dikkat!
Dolar/TL paritesinde hala 03 Ocak 2022 tarihinde 12.75 TL seviyesinden başlattığı yükseliş tendi üzerindeki seyrini sürdürüyor. Bunun yanında 1.5 ayı geçkin bir süredir 14.52-14.85 TL bandına sıkıştı.
Aşağı ya da yukarı hareketler bu seviyelerin kırılmasıyla gelebilir. Olası yukarı hareketlerde 14.85 TL direncinin kırılması sırasıyla 14.99 TL seviyesi ara direnç noktası olmak üzere 15.73 ve 17.07 TL seviyelerinin görülme riskini ciddi anlamda ortaya çıkarabilir.
Geri çekilmelerde ise 14.60 TL seviyesi yükseliş trendinin destek noktası konumunda. Bu seviyenin kırılmasının teyidi ise 14.52 TL aşağı geçilmesiyle alınabilir. Böyle bir senaryoda paritenin hedef noktası içi 14.12 TL seviyeleri gösterilebilir. Parite asıl aşağı yönlü seyri tetikleyebilecek nokta da burası…
Zira bu nokta paritenin asıl yükseliş trendi olarak gösterdiğimiz trendin destek noktası konumunda.
Enflasyona endeksli ürün ilgiyi azaltabilir
İlk çeyreğe ilişkin bilançoların tamamlanmasının ardından yükseliş trendinde vites küçülmesi yaşanabileceğine yönelik görüşler var. Ayrıca enfl asyonla mücadele kapsamında ekonomi yönetiminin atacağı adımlar da borsanın seyri açısından kritik öneme sahip. Öyle ki Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enfl asyona endeksli ürünler üzerinde çalıştıklarını söylemişti. Dolayısıyla tasarrufl arının enfl asyon karşısında erimesini istemeyen ve negatif reel faiz nedeniyle borsaya yönelen bazı yatırımcılar, enfl asyona karşı kendilerini koruyacak bir ürün çıkması halinde oraya yönelebilirler. Bu da borsada satış baskısı yaratabilir.
Döviz hesaplarında çözülme devam ediyor
Kur Korumalı Mevduat (KKM) ürünü sonrasında döviz hesaplarında yaşanan çözülme 22 Nisan haftasında da sürdü. Ancak çözülme hızının yavaşladığı dikkat çekiyor. 22 Nisan haftasında bankalardaki döviz hesapları 712 milyon dolar azalarak 216 milyar dolara indi. Bu düşüşün 625 milyon dolarlık kısmı yerli bireysel yatırımcıların döviz hesaplarında yaşandı. Yılbaşına göre ise döviz hesaplarındaki azalma 20 milyar dolara ulaştı.