Buğday ABD’den gelen dünyadaki stokların yükselişte olduğu ve Avustralya’daki yüksek hasadın Ukrayna’daki savaşın etkilerini azaltabileceğine dair rapor sonrası düşüşünü sürdürdü.
ABD Tarım Bakanlığı geçtiğimiz ay 2021-2022 sezonunda dünya için buğday stoğu beklentisini 278,2 milyon tondan 281,5 milyon tona çıkarmıştı. Avustralya’nın bu sezon rekor hasada, Hindistan’ın ise sahip olduğu zengin stok ve yüksek fiyatlar nedeniyle güçlü bir ihracat rakamına ulaşması bekleniyor.
Bloomberg'in haberine göre Chicago’da buğday vadelileri yüzde 7,7 düşerek 11,09 dolara kadar gerileyerek önceki gün yaşadığı yüzde 6,6’lık düşüşünü sürdürmüş oldu. Bu düşüşlere rağmen fiyatlar hala sene başlangıcına göre yüzde 50 yukarıda seyrediyor.
Karadeniz Bölgesi'ndeki sorunların aylarca sürmesi bekleniyor
Yatırımcılar Ukrayna’daki savaşın ne kadar süreceğine ve bu durumun buğday ve ayçiçeğinin ekim, hasat ve nakliyatı üzerindeki etkilerini izliyorlar. Ukrayna tarafsızlık konusuyla ilgili görüşmelere açık olduğunu belirtmesi ve iki ülke dışişleri bakanlarının buluşacak olmasına rağmen çatışmaların ve yaptırımların üretim ve nakliyatı aylarca altüst etmesi bekleniyor.
ABD Tarım Bakanlığı Karadeniz Bölgesi’nden gelecek buğday ihracat tahminlerini aşağı yönlü güncellerken bu rakam Ukrayna için 20 milyon tondan 4 milyon, Rusya için ise 32 milyon tondan 3 milyon tona düşürüldü. Ne varki uzmanlar bu rakamların savaşın ilk günlerinde öngörülen ve savaşın başlamasından iki hafta sonra yayımlanan rakamlar olduğuna dikkat çekiyor.
Futures International LLC Kıdemli Emtia Analisti Terry Reilly raporla ilgili, “Rakamlar Karadeniz Bölgesi ile ilgili gerçek durumu yansıtmıyor gibi görünüyor fakat şu anda gelecek tahıl hareketlerini kestirmek oldukça zor” değerlendirmesinde bulunuyor.
Bununla birlikte diğer üretici ülkelerin Karadeniz Bölgesi’nden ortaya çıkacak açığı karşılayıp karşılayamayacağına dair soru işaretleri var. Kuzey yarım kürede buğday ekimi tamamlandı ve hasattan elde edilecek ürün artık değiştirilemez noktada. Bahar ekiminde bir miktar artış yaşanabilir fakat Kuzey ABD ve Kanada’ki tarlaların oldukça kuru durumda oldukları belirtiliyor.
Tüm bunların yanında mısır ve soya yağı da 2012’den bu yana en yüksek seviyelerine yakın işlem görüyor ve pişirme yağları da rekor seviyelerine yaklaşmış durumdalar. Tüm bu gelişmeler daha yüksek gıda enflasyonu ve düşük gelirliler için daha fazla devlet desteği anlamına geliyor.