Sözcü'nün haberine göre Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası buğday ve petrol fiyatlarındaki sert artışlar, Türkiye’de un fiyatlarının artmasına yol açtı.
Ülke genelinde bilinen bir un markasının fabrika satış temsilcisinin sozcu.com.tr'ye aktardığına göre, savaşın etkisiyle un fiyatları çuval başı 35-50 TL aralığında zamlandı. Ulusal marketlerin en az 3 aylık anlaşmalarla un almasından dolayı, bu zamların marketlerdeki un fiyatlarına 3 ay sonra yansıması bekleniyor.
Bu süre zarfında maliyetleri artırıcı etkilerin devam edecek olmasından dolayı, vatandaşı gelecek aylarda birikimli un zamlarının beklediği belirtildi.
Diğer yandan, bitkisel yağ arzında 1-2 aylık stok kaldığını belirten Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, sozcu.com.tr’ye yaptığı açıklamada, ithalattaki aksamaların arz tarafında sıkıntı yaratması durumunda yağ fiyatlarının zamlanacağına işaret etti.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) savaş nedeniyle artan emtia fiyatlarından sonra daha pahalıya buğday ithal edecek olması, iç piyasada ekmek fiyatlarında da ciddi artışların gündeme gelmesine yol açacak.
Un sanayicilerinin ana kaygısı ise, TMO’nun un fabrikalarına ve fırınlara ‘ucuz fiyatlı buğday ve un temini’ projesini yürütemeyecek olması…
TMO’nun dün çıktığı ihale henüz sonuçlanmadı ancak verilen tekliflerin 517 dolara kadar çıkması, Ofis’in iç piyasaya sübvansiyonlu olarak sattığı buğday ve un fiyatlarında artışa yol açması endişeleri oldukça yüksek.
Devletin artık uygun fiyattan buğday ve un satamaması durumunda, şu an kilosu 11 lirayı aşan un fiyatlarının daha da artacağı, 3-3,5 liradan satılan ekmek fiyatlarının ise 4-5 liraya kadar çıkacağını belirten sanayicilerin sayısı artıyor.
Konuştuğumuz bir un sanayicisi, şu an Ukrayna limanlarının çoğunun Rusya tarafından vurulduğu; Rusya’dan Türkiye’ye mal getirecek gemilerin yüklemelerinin de yarım kaldığı bilgisini verdi.
“Bu yüzden buğdayın Türkiye’ye gelişi çok zor” diyen sanayici, “Devlet değirmencilere ucuz buğday satıyor ama son yaşananlardan dolayı bu uygulama da sıkıntılı gitmeye başladı. TMO’nun, ithal edeceği buğdayı hangi fiyattan alacağı bütün seyri değiştirecek” dedi.
Yurt içindeki un fiyatlarını etkileyen unsurların yalnızca küresel buğday ile sınırlı olmadığını, petrol fiyatlarındaki ciddi artışların da etkili olduğunu aktaran sanayici, “Daha dün hesap ettik: İstanbul Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na taşınan unun çuval başı maliyeti 4-5 lira iken, son petrol zamlarıyla birlikte 10 liraya kadar çıktı” diye konuştu.
Petrol fiyatları savaş ve yaptırım endişeleriyle dün 119,8 dolara kadar yükselmişti. Bu rakam sene başında 73 dolardı.
Buğdayda ise hafta başından bu yana gerçekleşen fiyat artışı yüzde 40 oldu. Chicago borsasında en yüksek işlem hacmine sahip olan buğday vadeli kontratları ton başına 444.2 dolar seviyesine yükseldi. İşgal başlamadan önce bu fiyat 320 dolar seviyelerindeydi.
Peki tüm bu olumsuz etkiler, marketlerde satılan ürünlerin etiketlerine yansımaya başladı mı?
Sozcu.com.tr’ye konuşan Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Tüfekçi, savaşın etkisiyle marketlerdeki un ve yağ fiyatlarında ‘henüz’ bir artış yaşanmadığını, ancak yeni zamlar olacağına ilişkin kaygıların yüksek olduğunu söyledi.
Un fiyatlarının nasıl seyredeceğine ilişkin TMO’nun ihalesinin sonuçlanmasının beklendiğini dile getiren Tüfekçi, “Buğday ihalesinin sonuçlanmasını bekliyoruz. Fiyatları o belirleyecek. İthal ettiğimiz baklagil ürünlerinin fiyatları da süreç içerisinde artabilir” dedi.
Aynı zamanda Onur Marketler Yönetim Kurulu Üyesi de olan Tüfekçi, savaş nedeniyle ihracatta yaşanan sorunlardan dolayı iç piyasaya verilen ürünlerin yaş sebze ve meyve fiyatlarında bir miktar gerileme sağladığını kaydetti. Ancak, ihracatın düşmesinin üretimi de etkileyeceğine vurgu yapan Tüfekçi, bunun da yeniden fiyat artışları olarak vatandaşa yansıyacağına işaret etti.
Konuştuğumuz Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu ise, savaşın makarna fiyatlarına etkisini değerlendirdi.
Türkiye’nin makarnalık buğdayı Rusya ve Ukrayna’dan değil, Avrupa Birliği, Meksika ve Kanada’dan aldığını söyleyen Külahçıoğlu, bu yüzden yurt içinde üretimi etkileyecek herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadıklarını anlattı.
Halihazırda depolardaki makarna stoğunun da yeterli olduğunu kaydeden Külahçıoğlu, “2-3 ay yetecek stok var. Zaten 2-3 ay sonra da yeni mahsul çıkacak. Dolayısıyla savaşın makarna fiyatlarını artırıcı etkisi olmayacak” dedi.
Ancak savaştan bağımsız olarak, mevcut ekonomik sorunlar nedeniyle maliyetlerin sürekli artması, makarna fiyatlarının 2022 Ocak itibarıyla son bir yılda yüzde 64 zamlanmasına yol açmıştı.
Şu an Rusya ve Ukrayna’ya yapılan ihracatın durduğunu, savaşın makarna ihracatçısının kayıp yaşadığını belirten Külahçıoğlu, bu kaybın da anlamlı bir kayıp olmadığını, bu iki ülkenin 2021 yılı makarna ihracatından aldıkları payın yüzde 1,5 olduğunu ifade etti.
Öte yandan, GPD Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Tüfekçi’nin yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşın gıda alışverişine ilişkin ise şu gözlemi dikkat çekti:
“İnsanlar artık daha sık ve daha küçük alışverişler yapıyor. Kaygılılar. Şubatta resmi enflasyonun yaklaşık yüzde 55 gelmesi bunda etkili. Ekonomik boy dediğimiz ambalajlardaki ürünler alınmaya çalışıyor. Önceden bu kadar sık görmediğimiz şekilde kasalarda bırakılan ürün miktarı artmaya başladı.”