Beklentilerin üstünde çıkan ilk çeyreğe ait büyüme rakamları hakkındaki tartışma büyüyor. TÜİK tarafından açıklanan yüzde 4.3'lük ilk çeyrek büyüme rakamı ile Türkiye Avrupa'da en hızlı büyüyen ülke olmuş, ancak verilerin ilk açıldığı andan itibaren doğruluğu konusunda şüpheler uyanmıştı. Bazı uluslararası finans kurumlarının, açıkça verilerin doğruluğundan bahsetmeden "daha sonra revize edilebileceği" şeklindeki yorumlarından sonra konu şimdi de Meclis gündemine taşındı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, bankacılık sektöründeki büyüme rakamlarında “şüphe yaratan bir çelişki” olduğunu ifade ederek Bakanı Cevdet Yılmaz’ın yazılı yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önerge verdi.
Öztrak, önergesinde yılın ilk çeyreğinde, bankacılık sektöründeki büyüme rakamlarında, fiyat etkilerinden arındırılarak TÜFE rakamları kullanılması gerekirken, bunun yerine farklı bir hesap yapıldığını belirtti. BDDK verilerine göre, Türk mali sisteminin üçte ikisini oluşturan bankacılık sektörünün vergi öncesi karlılığının, 2014 yılı ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,3 düştüğünü belirten Öztrak, Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre bankacılık sektöründe istihdam edilenlerin sayısında da ciddi bir artış bulunmadığını, yani bu sektörün emek kullanımında ve buna paralel ücret ödemelerinde de reel olarak belirgin bir artış olmadığı kaydetti.
İzaha muhtaç fark
Buna karşın TÜİK tarafından açıklanan “finans ve sigorta faaliyetleri” sektörüne ait cari ve fiyat hareketlerinden arındırılmış sabit katma değer hesaplarında izaha muhtaç noktalar olduğunu ifade eden Öztrak, “Sektörde fiyat hareketlerini de içeren cari katma değer son bir yılda yüzde 4,5 gerilerken; fiyat etkilerinden arınmış reel katma değer yüzde 14 arttı. Bu durum sektörün yurtiçi fiyatlarında ciddi düşüş olduğu anlamına gelir. Nitekim TÜİK’e göre mali sektörde sunulan hizmetlerin fiyatı son bir yılda yüzde 16,1 düşmüş görünüyor; oysa aynı dönemde tüketici enflasyonu yüzde 8 artış gösterdi” dedi.
Öztrak, mali sektör katma değerinin fiyat hareketlerinden arındırılması için TÜİK’in Tüketici Fiyat Endeksi’ni kullandığını ifade ettiğini, ancak bu sektörde sabit katma değerin bulunması için kullanılan fiyat endeksi ile TÜFE rakamları arasında çok ciddi bir fark bulunduğunu belirtti. Öztrak “Zımni deflatör (reel katma değeri hesaplamada kullanılan endeks) ile TÜFE’nin gelişimi arasındaki bu fark sektörün reel katma değeri ve dolayısıyla ekonominin büyüme hızını doğrudan etkileyecek bir gelişmedir” dedi.
Yüzde 40 katkı nasıl oldu
Ortaya çıkan tablonun TÜİK’in büyüme rakamlarının güvenilirliği konusunda haklı kuşkular uyandırdığını ifade eden Öztrak, Bakan Yılmaz’a şu soruları yöneltti:
“Finans sektörüne ait reel katma değer hesaplamalarında dikkate alındığı söylenen TÜFE ile Finans ve Sigorta Faaliyetleri Zımni Deflatörü arasındaki bu farkın nedeni nedir?
Mali kesimin başat sektörü olan bankacılık sektörünün karlılığı düşerken ve ücret gelirlerinde kayda değer bir artış yokken bu sektör toplam büyümeye tek başına yüzde 40 katkıyı nasıl yapmıştır?
TÜİK’in yayımladığı verilerin kalitesini ve tutarlılığını kontrol edecek bir iç denetim mekanizması var mıdır?”