Dünya Gazetesi’nden Ufuk Korcan’ın haberine göre pandemiyle birlikte sosyal hayatın yanında yatırım tercihleri de değişti. Sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinde insanlar kendileri için ‘yeni’ olan yatırım araçlarına ilgilerini artırdı.
Kimi kripto paralara merak sararken kimileri de hisse senetlerine yatırım yapmaya başladı. Pandemi öncesinde 1.2 milyon civarında olan hisse senedi piyasasında yatırımı olan yerli yatırımcıların sayısı 2 milyonu aştı. Yine kripto paralarda işlem yapanların sayısının 3 milyon civarı olduğu tahmin ediliyor.
Son dönemde bu tip ‘hareketli’ piyasalara ilgi duyanların genel profillerine bakıldığında kısa vadeli düşünenlerin çoğunlukta olduğu ifade ediliyor.
Saniyeler bile önemli
Türkiye gibi sürpriz gelişmelerin sayısının yüksek olduğu ülkelerde özellikle hisse senedi gibi sert fiyat hareketlerinin yaşanabildiği piyasalarda yatırım yapmak sağlam bir psikolojiyi de zorunlu kılıyor. Anlık gelişmelere göre fiyatların nasıl değişeceği ve hangi yönde hareket edeceğini kestiremeyenler için hisse senedi piyasası tam anlamıyla kurtlar sofrasından farksız.
Bir anda haber kanallarının ‘son dakika’ olarak verdiği haberlerin kısa ve orta vadede piyasaların seyrini nasıl etkileyeceğini kestiremeyenler için o anda karar vermek oldukça zor.
Gelişmeleri analiz edip hızlı karar vermekte gecikenler için ise ‘zararı kapatmak için bekleme' dönemi çok uzak olmayabilir.
Fonları göz ardı etmeyin
Anlık gelişmelere hızlı tepki veren ve bir anda trend değişimi yaşanan piyasalarda yatırım yapmak zordur. Günlerce ekran başında oturup her gelişmeyi takip etmeye çalışabilirsiniz. Ama sadece ekmek almaya gittiğiniz o 10 dakikada çok şey değişebilir.
Hem hisse senedi ya da dövizdeki sert fiyat hareketlerinden daha az zarar görmek hem de yüksek getiri fırsatlarından yararlanmak isteyenler için yatırım fonları iyi bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Her gelişmeyi anında takip edip yatırım tercihlerinde değişikliğe gidebilen profesyoneller tarafından yönetilen bazı fonların yatırımcılara iyi getiri sağladıkları görülüyor.
Borsa düşerken onlar kazandırdı
Yılbaşından bu yana yatırım araçlarının performansına bakıldığında, Borsa İstanbul yatırımcılarına ortalama yüzde 6 kaybettirmiş durumda. BİST 100 Endeksi’nin bu performansından daha kötü ya da daha iyi getiri sağlamış hisseler de var. Döviz piyasaları ise özellikle Merkez Bankası’ndaki görev değişikliğiyle mart ayının son haftasından itibaren yeniden yönünü yukarı çevirdi. Yılbaşında 7.44 TL seviyelerinden yeni yıla başlayan dolar, geçen sürede Türk Lirası karşısında yüzde 10 değer kazandı. Yılbaşından bu yana yatırım fonlarının getirilerine baktığımızda endeskin yüzde 6 gerilediği bir dönemde yatırımcısına yüzde 30’a yakın getiri sunan hisse senedi ağırlıklı fonlar var.
Döviz yatırımcısına alternatif
Tasarruflarını dövizde değerlendirmek isteyenlere yönelik fonlar da mevcut. Eurobond gibi hem dövize endeksli olup hem de faiz sunan yatırım araçlarına yatırım yapan bazı fonların da yine dolardaki artışın üzerinde kazanç sağladıkları görülüyor. Para piyasası araçlarına yatırım yapan fonların ise yatırımcılara mevduatın çok da üzerinde bir getiri sağladıklarını söyleyemeyiz. 4 aylık süreçte parasını mevduatta değerlendirenler yaklaşık yüzde 5.2 getiri elde ederken bu rakamın çok üzerinde bir performans gösteren para piyasası fonu öne çıkmıyor.
Köşeyi dönmeyi bırakın risk profilinizi iyi seçin
“Hem anaparam erimesin hem de çok yüksek oranda getiri elde edeyim” diyorsanız size ‘öyle bir dünya yok’ diyebilirim. Son dönemde hisse senedi piyasalarına gelen yatırımcıların büyük bölümünün kısa vadede ‘köşeyi dönme’ hayaliyle hisse aldığı söyleniyor. Borsanın uzun vadeli ve sabır gerektiren bir yatırım aracı olduğunu unutmamak gerekir. Ayrıca hisse alırken de seçici olunmalı. Hem şirketin hem de o şirket hissenin performansı önemli. Şirketin fi nansal durumuyla örtüşmeyen yüksek seviyelerde işlem gören bir hisseyi almak mağduriyetlere neden olabilir. Dolayısıyla yatırım yaparken kendi risk profi linizi iyi belirleyin ve tasarrufl arınızın tamamını tek bir yatırım aracına yatırmayın.
Tefas’la istediğiniz fonu alabilirsiniz
Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu’nun kısaltması olan Tefas, yatırım fonlarını dilediğiniz aracı kurum hesabından alıp satmanızı sağlayan ve Takasbank tarafından işletilen bir elektronik fon platformudur. Eskiden hangi bankanın ya da hangi aracı kurumun fonunu almak istiyorsanız mutlaka yatırım fonu kurucusu banka veya aracı kurumda hesap açmanız gerekirdi. Ama bugün Tefas ile ister A ister B portföy yönetim şirketi fonunu tek bir platform üzerinden yatırım hesabınız nerede olursa olsun dilediğiniz gibi alıp satabilirsiniz.