Capital Dergisi, bu yıl 21’ncisini hazırladığı Türkiye’nin 500 büyük şirketini ortaya koyan Capital500 araştırmasını ağustos sayısında yayınladı. 2017’de dünya ekonomisi son 6 yılın en yüksek büyüme hızına ulaştı ve yüzde 3,8 oranında büyüdü. Avrupa Birliği ülkelerinde bu büyüme yüzde 2,5 olurken dünyanın son 10 yılda en hızlı gelişen ülkeleri Çin yüzde 6,9, Hindistan yüzde 7,1 ve Endonezya yüzde 5,1’lik bir büyüme kaydetti. Bu konjonktürde Türkiye ise önemli bir büyümeye imza attı.
Türkiye ekonomisi, 2017’de kaydettiği yüzde 7,4’lük büyüme oranı ile OECD ülkeleri içinde yüzde 8,4 büyüyen İrlanda’dan sonra en hızlı büyüyen ülke oldu. Dünyadaki büyüme trendinin ülkemize olumlu yansımasının yanı sıra içerde büyümenin en büyük tetikleyicisi olarak Kredi Garanti Fonu uygulaması ve ekonomik faaliyeti desteklemeyi hedefleyen teşvikler öne çıktı.
Bu tabloda özel sektörün aynası Capital500 şirketlerinin performansına gelince…2016 yılında nominal olarak yüzde 10,2 büyüme yaşayan Capital500 şirketlerinin toplam cirosu, 2017 yılında yüzde 31,0 oranında büyüyerek son 10 yılın en ciddi artışını sergiledi. Reel anlamda da 2016’da yüzde 2,3’lük büyüme yaşayan Capital500 cirosu, geçtiğimiz yıl yüzde 18,3’lük büyüme yakaladı. Bu oran da 2011’den itibaren yaşanan en yüksek büyüme oranı.
KÂRLILIK REKOR KIRDI
2017 yılının olumlu finansal sonuçları kârlılıkta da kendini net olarak gösteriyor. Her ne kadar seçim öncesinin belirsizliği, kurlardaki dalgalanmalar, yükselen enflasyon ve girdilerdeki maliyet artışları yıl boyunca şirketlerin gündemlerindeki yerini korusa da en çok kâr konusunda hassas olan şirketler, bu yaklaşımlarının meyvelerini topladı.
2016 yılında Capital500’de nominal olarak kârlılık yüzde 11 oranında artış kaydederken, 2017’de bu artış yüzde 67,1’e çıktı. Bu son 10 yılı baz aldığımızda da en yüksek artış.
Reele baktığımızda aynı artışı görmek mümkün. 2016’da reelde yüzde 2,7 oranında yükselen Capital500 şirketlerinin toplam kârı, 2017’de yüzde 50,8 arttı. Zarar açıklayan şirketlerin sayısında da düşüş dikkat çekiyor. 2016’da 317 şirket kârını açıklarken 2017’de 311 şirket kârını paylaştı. Ancak 2016’da 317 şirketten 56’sı zarar ederken, bu yıl 311 şirketten sadece 34’ü zarar yazdı.
DEVLERİN PAYI DEĞİŞTİ Mİ?
Capital500’ün zirvesinde son 5 yıldır devlerin payı giderek düşüyordu. İlk 10 şirketin toplam cirodan aldığı pay 2009 yılından 2012’ye yüzde 25’de sabitlenmişken devam eden yıllarda 1’er puanlık düşüşle 2016’da yüzde 21’e gerilemişti. 2017 yılında devler cirodan yine yüzde 21 pay alarak listedeki yerlerini korumuş oldu.
2017’da Capital500’ün zirvesinde de bir değişiklik olmadı. Tüpraş yine ciroda en büyük şirket olarak birinciliği bırakmadı. Ancak ikinci ve üçüncü oyuncu yer değiştirdi. 2016 listesinin ikincisi OMV, 2017’de el değiştirince bu kez Petrol Ofisi olarak listede üçüncü olarak kendine yer buldu. Türk Hava Yolları da üçüncülükten ikinciliğe atılım yaptı. Bu değişimle birlikte aslında 5 yıl sonra ilk kez ilk 3 listesindeki oyuncuların yeri değişmiş oldu.
Listenin ilk 10’unda yer alan dev oyuncular arasında geçtiğimiz yıl bir değişim yaşanmazken bu yıl değişim var. 2016 yılında Capital500’de 10’uncu sırada yer alan Turkcell 2017’de 13’üncü sıraya geriledi. Bir önceki yıl 14’üncü sırada yer alan Ereğli Demir Çelik ilk 10’a 9’uncu sıradan giriş yaptı.
Zirvede ağırlığını hissettiren sektör yine enerji oldu. 10 dev oyuncudan 4’ü enerji sektöründe faaliyet gösteriyor.
BARİYERDEKİ YÜKSELİŞ
Capital500 listesine giriş yükselmeye devam ediyor. Listenin 500’üncü şirketi Arslan Alüminyum’un cirosu 592 milyon 38 bin 49 TL. Bu rakamı dolara çevirdiğimizde 162,2 milyon dolarlık bir giriş bariyeri oluşturuyor. 2016 yılında Capital500’e giriş bariyeri 152,9 milyon dolardı.10 yıl öncesiyle bir kıyaslama yaptığımızda ise 2007 yılında Capital500’e girmek için aşılması gereken bariyer 98,3 milyon dolardı.
Bariyer yükselirken listeye yeni giren çok sayıda şirket de oldu. 2016 yılında 68 yeni şirket listeye girerken, 2017 yılında 70 yeni şirket katıldı.Yeni katılan şirketlerin sektörel dağılımına baktığımızda 70 şirketin 14’ü enerji ve petrol, 9’u demir-çelik, 6’sı metal, 5’i gıda ve içecek, 5’i inşaat, 4’ü otomotiv sektöründe yer alıyor. Tekstil ve turizmde 3’er, ağaç-orman, bilişim, kimya, maden ve ulaştırmada 2’şer, ticaret-hizmet, savunma, plastik, perakende, makine, lojistik, kuyum, kağıt-ambalaj, hızlı tüketim, gemi inşaat ve dış ticarette 1’er şirket Capital500’e giriş yaptı.
SEKTÖRLERİN PERFORMANSI
Capital500’de şirket sayısı olarak en çok varlık gösteren sektörlere baktığımızda bu sektörlerin başında 60 şirketle gıda-içecek, 58 şirketle enerji-petrol ve 48 şirketle otomotiv geliyor. Onları demir-çelik, tekstil-konfeksiyon, inşaat ve perakende takip ediyor.
Gelirler açısından yapılan katkıya baktığımızda ise tablo değişiyor. Capital500 cirosuna en büyük katkıyı yapan sektör yüzde 19,4’lük payıyla açık ara enerji-petrol. İkinci sırada yüzde 13,1’lik payla otomotiv geliyor. Bu sektörleri de sırasıyla gıda-içecek, demir-çelik, perakende, inşaat, elektrik-elektronik, ulaştırma, telekom ve tekstil-konfeksiyon takip ediyor.
2016’dan 2017’ye sektörlerin Capital500’e yaptığı katkı sıralamasında kayda değer bir değişiklik olmadı. Son 10 yılı baz alıp bir değerlendirme yaptığımızda da yine ilk 3 sektörün gelirdeki payını değiştirecek çok büyük bir fark dikkat çekmiyor. Ancak bazı sektörlerin payındaki ciddi değişimler Türkiye ekonomisinin son 10 yıllık ekonomik politikalarını ve büyümenin yeni yönünü ortaya koyuyor. Örneğin 2007 yılında Capital500 cirosundaki payı yüzde 3,5 olan inşaat sektörünün payı 2017’de yüzde 6,1’e, perakendenin yüzde 4,9 olan payı, yüzde 7,1’e, ulaştırmanın yüzde 2,3 olan payı yüzde 4,5’e çıkarken, elektik-elektronik sektörünün yüzde 6 olan payı yüzde
4,6’ya, telekomun yüzde 6,8 olan payı yüzde 3,8, tekstil-konfeksiyonun yüzde 4,2 olan payı da yüzde 2’ye geriledi.