Kürt sorununa çözüm süreci kapsamında silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşlerinin yolunu açan ve yurtiçi/yurtdışında görüşmeler yapılmasına yasal zemin sağlayan çerçeve yasa tasarısını TBMM Başkanlığı'na sunan hükümet, daha somut bir yol haritası üzerinde çalışırken, gerekmesi halinde yeni düzenlemeler de yapacak.
Yürürlük ve yürütme dahil toplam altı maddeden oluşan Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Yasa Tasarısı ile ilgili açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yasanın, hükümetin, devletin çözüm süreciyle ilgili kararlılığının ifadesi olduğunu belirterek, "Biz bunu görüyoruz. İnşallah sonuca doğru yaklaşılmaktadır. Bu sorunların çözülmesi, şiddetin dinmesi, insanların dağdan silahını bırakarak inmesi ve normal toplumsal hayat içinde rehabilitasyonu yapılarak yaşaması safhasına doğru yaklaşılıyor" dedi.
Tasarının TBMM'nin tatile gireceği 25 Temmuz'dan önce yasalaşması bekleniyor.
Başta PKK'nın İmralı'da cezaevinde bulunan lideri Abdullah Öcalan olmak üzere BDP/HDP ve Kandil, çözüm sürecinin yasal bir çerçeveye oturtulması gerektiğini dile getiriyordu.
Çözüm süreci çerçeve yasa tasarısıyla hükümete çözüm süreci kapsamında kısa orta ve uzun vadede yapılacak çalışmalarla ilgili genel bir sorumluluk verildiğine işaret eden Atalay, şöyle konuştu:
"Bu şekilde devlet kurumlarının kendi kuruluş kanunları çerçevesinde çözüm sürecinde katkı verecek konuları belirleyebilmeleri ve gerekli çalışmaları yapmaları da kolaylaşmış olacaktır. Yasa, süreç kapsamında temas diyalog, görüşme gibi siyasi irade ve kararlık getiren konularda bir bakanlık veya kurum işlemi yerine, Bakanlar Kurulu kararı alınması ve görevlendirme yapılması yoluyla konunun bir hükümet politikası olarak idare tarafından daha hızlı ve etkin şekilde uygulanmasına imkan sağlanmaktadır."
"Daha somut bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz. İhtiyaç olursa yeni yasal düzenlemeler de olabilir" diyen Atalay, "Amacımız dağdaki herkesin inmesidir" dedi.
Tasarıya göre hükümet, çözüm süreci kapsamında, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları belirleyecek.
Gerekli görülmesi halinde yurtiçinde ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılması konusunda hükümet bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum ve kuruluşları görevlendirebilecek.
Tasarı, silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirlerin alınmasına hükmederken, süreç için gerekli mevzuat çalışmalarının yapılmasına da olanak veriyor.
Atalay, Başbakan tarafından görüşmeler yapmak için görevlendirilen MİT Müsteşarının geçmişte savcılığa çağrıldığını anımsatarak, "Bu tür sakatlıklar olmaması lazım. Bu tür endişeler olursa kamu görevlisinin, bu işi yürütenlerin cesaretleri kırılır. Onun için böyle bir yasal güvenceye ihtiyaç vardı" dedi.
Bakanlar Kurulu'nun çözüm sürecine ilişkin gerekli kararları almaya yetkili kılındığı tasarıda, süreçte koordinasyonu ve sekretaryayı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nın yürütmesi öngörülüyor.
"Bu kanun kapsamında verilen görevler, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirilir" denilen tasarıda, "Bu kanun kapsamında veriler görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz" denildi.
Genel gerekçede, çözüm sürecinin milli niteliğe ve bugüne kadarki ulusal/uluslararası deneyimler dikkate alınarak hazırlanan tasarının, Türkiye'deki çözüm sürecinin daha güçlü bir yasal dayanağa kavuşturulması amacıyla hazırlandığının altı çizildi.
Çözüm sürecinin halihazırda ilgili kurumların mevzuatları çerçevesinde yürütüldüğü belirtilen gerekçede, "Gelinen noktada, sürecin ilerletilebilmesi ve devlet politikası niteliğinin pekiştirilmesi açısından münhasıra çözüm sürecine ilişkin yasal bir düzenleme yapılmasında fayda görülmektedir" denildi.