Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki silahlı Kürt gruplarından YPG'nin Türkiye'nin hedeflere ateş açmasının ardından hafta sonu Azez civarından çekildiğini, tekrar yaklaşırlarsa en şiddetli tepkiyi göreceklerini söyledi.
Davutoğlu, YPG güçlerinin Menagh havaalanından da çekilmemesi durumunda havaalanını kullanılamaz hale getireceklerini belirtti.
Suriye rejimi, Rus hava operasyonlarının da desteği ile son birkaç haftadır Halep ve çevresindeki muhalifleri hedef alırken, Türkiye PKK'nın kolu olduğunu savunduğu PYD'yi Azez ve çevresinden çekilmediği gerekçesiyle hafta sonu birkaç kez topçu ateşiyle vurduğunu açıklamıştı.
Ankara'dan Kiev'e hareketi sırasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, "(YPG'nin) geri adım atmayacağız demesinin anlamı yok. Geri adım attılar ve YPG unsurları Azez civarından uzaklaştırıldı. Tekrar yaklaşırlarsa en sert tepkiyi görürler. Azez'in düşmesine izin vermeyeceğiz. Tekrar uyarıyoruz, Azez'e yaklaşmayın" diye konuştu.
Türkiye 2011 yılında bir Türk savaş uçağının Suriye yönetimi tarafından sınır ihlali gerekçesiyle düşürülmesinden itibaren Suriye'den gelebilecek herhangi bir saldırı ya da sınır ihlaline karşı aynı şekilde mukabele etme konusunda angajman kurallarını değiştirmişti.
Davutoğlu, hafta sonu Erzincan'da yaptığı açıklamada da YPG'nin angajman kuralları çerçevesinde vurulduğuna değinmişti.
YPG güçlerinin muhaliflerin elinden aldığı Menagh havaalanı için de Davutoğlu, "Çekilmezlerse Havalimanı'nı kullanılamaz hale getiririz. Bunu ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'a da söyledim" dedi.
Rusya ve ABD, YPG ve PYD'yi terör örgütü olarak kabul etmediklerini açıklamışlardı.
Davutoğlu'nun bu açıklamalarının ardından Dışişleri bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç bugün Türkiye'nin Hatay bölgesindeki hudut karakoluna saldırı olduğunu ve saldırıya sabah saatlerinde "misliyle karşılık verildiğini" açıkladı.
Genelkurmay Başkanlığı sabah saatlerinde yaptığı açıklamada dün akşam Hatay ili Yayladağı Görentaş Hudut Karakolu'nda görevli kuvvetlerin Suriye'den Türkiye'ye geçen bir gruba müdahale ettiğini ve çatışmada bir askerin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Diğer taraftan Türkiye sınırına yaklaşık 6 kilometre mesafedeki Azez kentinin muhalif kontrolündeki bölümünde yer alan çocuk hastanesi, okul ve başka noktalara düzenlenen füze saldırısında en az 14 sivilin öldüğü kent sakinleri tarafından bildirdi.
Bir Türk güvenlik yetkilisi de, söz konusu saldırının bu sabah saatlerinde gerçekleştirildiğini belirterek, "Hastaneye yedi Rus füzesi atıldı ve tamamı isabet etti. Sivillerin olduğu ölü sayısı 14'ün üzerinde çıkar" dedi.
YPG Rusya'nın enstrumanı
YPG'nin Rusya'nın Suriye'deki enstrümanı olduğunu vurgulayan Davutoğlu şöyle devam etti:
"Rusya bu aracı Türkiye'yi sıkıştırmak için kullanıyor. Türkiye de kendi güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alacaktır. YPG Fırat'ın batısına, Afrin'in doğusuna geçmeyecek. Türkiye'nin tavrı bu. Çünkü burada ılımlı muhalefet var. YPG'nin Azez ve çevresine yönelik her saldırısı güvenlik kaygısını artırır çünkü bu saldırılar mülteci akınlarına yol açmaktadır. Bu nedenle gerekli gördüğümüz yerde gerekli müdahalelerde bulunuruz."
Rusya'nın dünyayı tedirgin etmeye çalıştığını da kaydeden Davutoğlu, "Rusya bir dünya savaşı çıkabilir diye dünyaya tavrını dikte etmeye çalışıyor. Bu algı operasyonuna gelmemesi lazım. Savaş senaryoları gündemde tutulmamalı" ifadesini kullandı.
Rusya'nın geçen ay sonuçsuz kalan Cenevre müzakerelerini bilinçli olarak dağıttığını da belirten Davutoğlu, "YPG niye saldırıyor. 'Ben masaya oturmalıyım' diye. Rusya YPG'yi kullanıyor ki, Cenevre masasında olsun. Masayı bilinçli olarak dağıtıyorlar. Bu sadece Türkiye'ye değil, Avrupa Birliği'ne dönük de bir tavır. YPG ve PKK yüz yıl önce Anadolu'daki Ermeni çetelerinin politikalarını uyguluyor, yani Rus politikalarının piyonu oluyor" dedi.
Suriye'de Türk güvenlik güçlerinden hiçbir unsur bulunmuyor
Davutoğlu, Ukrayna temasları kapsamında Başbakan Arseniy Yatsinyuk ile düzenlediği basın toplantısında da Suriye'deki gelişmeleri ve Şam rejiminin bazı TSK unsurlarının Suriye'ye girdiği şeklindeki iddialarını da değerlendirdi.
Davutoğlu "Şu anda Türkiye güvenlik güçlerinden hiçbir unsur Suriye içinde değildir. Türkiye Suriye halkının yanındadır ama Suriye'de hiçbir zaman işgalci olmamıştır. Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmamıştır ve olmayacaktır. Türkiye uluslararası hukuka saygı gösterir ama kendi güvenliği neyi gerektirirse o adımı atmaktan tereddüt etmez."
Suriye'nin YPG'ye yönelik saldırılarının başlamasının ardından TSK'ya ait bazı unsurların Suriye'ye girdiği iddia edilmiş, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da bu iddiaları reddetmişti.
Münih mutabakatına rağmen Rusya'nın "ateşkes anlaşması yapılsa bile Halep etrafındaki hava saldırılarına devam edeceği" yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Davutoğlu, "Bu açıklama Rusya'nın niyetini ortaya koyuyor. Rusya, Halep ve Azez'e yaptığı hava saldırıları ile YPG'yle birlikte Türkiye ile Halep arasındaki insani lojistik koridorunu kapattı. Rusya'nın niyeti ateşkes değil, Suriye rejimini yaşatmak" dedi.