Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, sudaki ucuz ve doğalgazdaki yüksek maliyeti dengelemeye çalıştıklarını belirterek, “Şu anda direniyoruz işin açığı. Şubat ayında da doğalgaza zam yapmayacağımızı bir kez daha burada tekrar ediyorum. Elektrikte de zaten üçer aylık dönemlerde değerlendirildiği için, Ocak, Şubat ve Mart aylarında zam yapmayacağımızı söylemiştik” dedi.
Bakan Yıldız, İstanbul Sanayi Odası’nın “Türkiye’nin Enerji Görünümü ile Alternatif Çözümler ve Sanayimiz” konulu meclis toplantısından önce gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Su, rüzgar ve güneş gibi kaynakların jeotermal ile birlikte artırılmasını hedeflediklerini söyleyen Bakan Yıldız, sudaki ucuz ve doğalgazdaki yüksek maliyeti dengelemeye çalıştıklarını vurguladı. “Şu anda direniyoruz işin açığı” ifadesinin kullanan Yıldız, “Şubat ayında da doğalgaza zam yapmayacağımızı bir kez daha burada tekrar ediyorum. Elektrikte de zaten üçer aylık dönemlerde değerlendirildiği için, ocak, şubat ve mart aylarında zam yapmayacağımızı söylemiştik” dedi.
Kurdaki artışın maliyeti 2 milyar dolar
Paritenin düşmesinin birçok açıdan doğru olacağını kaydeden Yıldız, 2,27 civarındaki seviyelerin paritenin gerçek yeri olmadığını söyledi. Paritenin bu seviyeye ulaşmasının sebebini siyasi nedenlerden kaynaklandığını belirten Yıldız, “Gerekçesi siyasi olan bir olgunun, sonuçları da aynı şekilde siyasi o gerekçeler ortadan kaldırarak, yani Türkiye’nin istikrarını istediğimiz noktaya ulaştırarak sağlayabiliriz. Ekonomik olmaktan daha ziyade, sonuçları ekonomik ama sebepleri siyasi bir konudan bahsediyoruz. İnşallah bunlar yerli yerine, rayına oturacaktır” dedi.
Yıldız, kurdaki artışın maliyetlere yansımasına ilişkin gelen bir soru üzerine, şu cevabı verdi: “Yalnızca bir yıl sürmesi halinde, bu paritelerle ve bu petrol fiyatları ile beraber, yani 107 dolarlık ham petrol ve 2,27'lik dolar paritesiyle, yaklaşık 7 milyar dolarlık bir maliyet artışından bahsediyoruz. Şu anki maliyetlerimiz yaklaşık 2 milyar dolar civarında artmış durumda ama bütün bunları kendi içinde absorbe etmeye çalışıyoruz.”
Yumurtalık'a gelen petrol Irak'ındır
Enerji Bakan Yıldız, Kuzey Irak’ta üretilen petrolün sözleşmeler ve Bağdat’taki anlaşmalar gereği Irak’ın tamamına ait bir petrol olduğunu aktardı. Söz konusu petrolün Türkiye’nin petrolü olmadığını söyleyen Yıldız, şöyle konuştu:
“Onlar ürettiği kadar biz taşırız. İster Irak’ın kuzeyinden gelsin, isterse güneyinden, Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattından gelen her petrol Irak’ın petrolüdür. O yüzden değerli kardeşlerimiz kendi aralarında, Bağdat ve Erbil olarak tahmin ediyoruz mutlaka anlaşacaklardır. Bir uzlaşı içerisinde bulunacaklardır. Yokluğu paylaşmak yerine, varlığı paylaşacaklardır. Ben buna inanıyorum.”
Yıldız, Irak Kürt yönetiminin daha önce internet sitesinden duyurduğu Ceyhan’da depolanmaya başlanan petrolün ocak ayının sonunda ihraç edip etmeyecekleri yönündeki bir soruya ise şu yanıtı verdi: “Top Türkiye’de değildir. Şu anda Bağdat ile Erbil arasında bir komite kurulmuştur, top onlardadır. Bu komite zannediyorum 2-3 seans yapacak, karşılıklı görüşmelerde bulunacaklar. Bu arada farklı açıklamalar oldu biliyorsunuz. Bağdat hükümeti, Merkezi Irak hükümeti buradaki petrolün 400 bin varile varıncaya kadar Kuzey Irak'ın genel bütçeden mahsup edilmek kaydıyla payının olduğunu ve bunun Türkiye üzerinden sevk edilebileceğini söyledi. Daha sonra sevk edilemeyeceğini söyledi. Biz, bunların tam oturmasını bekliyoruz. Bu söylemler, bir noktaya varacaktır. Kendi aralarında mutlaka bir uzlaşı noktası oluşacaktır. Irak’ın normalleşmesine konulan katkıdır. Türkiye, komşuluk ve kardeşhane tavrını aynı şekilde koruyacaktır.”
İran'daki gelişmelerden olumlu etkileniriz
İran’a yönelik yaptırımların gevşetilmesine ilişkin de açıklama yapan Bakan Yıldız, P5+1 toplantılarından sonra İran’ın gerek bölgesinde gerekse dünyadaki normalleşme sürecinin başlatıldığını ifade etti.
Yıldız, bu gelişmelerden en fazla olumlu etkilenecek ülkelerden birinin Türkiye olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Çünkü hem komşudur, hem kardeş ve dost ülkedir, hem de petrolde ticareti bulunmaktadır. Bizim 2013 yılı içerisinde yalnızca İran’dan aldığımız doğalgaz ve petrolün miktarı 7,6 milyar dolardır. Bu çok ciddi bir rakam. 3,1 milyar doları petrol ve 4,5 milyar doları da doğalgazdır. O yüzden biz İran’la bütün makul ölçüler içerisinde, hukuki zemin içerisinde ve bütün yaptığımız resmi işlemlerle beraber, ki tamamı böyledir, İran’la olan ticaretimizi peyderpey daha olumlu noktalara taşımak istiyoruz.”
Bakan Yıldız, petrol akışının şu anda devam ettiğini söylerken, Bağdat’tan petrol akarsa, dünya pazarlarına sunulursa mutlaka bunun muhasebeleşmesine, resmileşmesine, miktarına, paralandırılmasına, bankalardaki hesaplarına varıncaya kadar, Bağdat yönetiminin tayin ettiği bir kişinin bu işlemlerin hemen yanı başında bulunacağını dile getirdi. Yıldız, “Biz bunu her zaman söylüyoruz, bu gizli saklı bir iş olmadığı gibi, tam tersi şeffaf açık ve bütün dünya kamuoyuna sunulacak bir iştir” ifadelerini kullandı.