Küresel piyasaları ve jeopolitik gelişmeleri takip eden dolar/TL hafta başında gerilediği 3.45'li seviyelerde dalgalanmayı sürdürürken piyasalarda tatiller nedeniyle hacimler sınırlı kalmaya devam ediyor.
TL'nin yüksek getirisinin de desteklediği gelişmekte olan ülkelere yönelik artan girişlerle sert düşerek 3.45'in altına gerileyen kurda Kuzey Kore gerginliği euro/dolar paritesi ve doların küresel seyri ana belirleyiciler olmayı sürdürüyor.
Resmi tatil nedeniyle piyasalarda hacimler ortalamaların altında kalıyor. Bu hafta 30 Ağustos Zafer Bayramı tam gün, 31 Ağustos Kurban Bayramı arifesi yarım gün ve 1 Eylül ise tam gün resmi tatil.
Dolar dün ABD'de ikinci çeyrek ekonomik büyümesinin yüzde 3'e yukarı yönlü revizyonu ardından kaydettiği kazanımları artırırken yen karşısında da iki haftanın zirvesini gördü.
ABD'de dün açıklanan beklentilerden güçlü ekonomik büyüme ve ADP özel istihdam verisi Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisinde yüksek artış görüleceği beklentisini artırıyor.
Uzmanlar güçlü veriler nedeniyle Fed'in Aralık ayında bir faiz artırımı yapacağının fiyatlanmaya başlayabileceğini ve bunun dolara destek olabileceğini belirtiyorlar.
Doların uzun bir değer kaybı sürecinden ve Ocak 2015'ten beri en düşük seviyeye gerilemesi sonrası dün ilk kez belirgin bir değer kazancı yaşandı.
Hafta başında euro dolar karşısında 5 Ocak 2015'ten beri ilk kez 1.20 seviyesinin üzerine çıkmış benzer şekilde dolar endeksi de 92 seviyesinin altına gerileyerek Ocak 2015'ten beri en düşük seviyeleri görmüştü. ABD büyüme verileri sonrası euro dolar paritesi 1.19'un altında dolar endeksi ise 93 civarında seyrediyor.
Salı günü 3.44 civarında günü tamamlayan dolar/TL bu sabah saat 08.59'da 3.4510/3.4530 seviyesinde işlem görüyor. Aynı saatte sepet bazında TL 3.7738/3.7763, euro/TL ise 4.0965/4.0998 seviyesinde bulunuyor.
TCMB'nin fonlama maliyeti yüzde 12'ye yakın
Bankacılara göre TL'de son bir haftada görülen değer kazancı trendinde Merkez Bankası'nın (TCMB) uyguladığı sıkı para politikası sonucu TL'nin hem nominal, hem de reel bazda yüksek bir getiri sunmasının önemli bir katkısı oldu.
TCMB'nin uyguladığı likidite politikalarının bileşiminde ortaya çıkan son faizi gösteren ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yılın başlarındaki yüzde 8.30'lu seviyelerden Mayıs ayı başında yüzde 12.00 bandına yükseltildi.
Ortalama fonlama maliyetinde Ocak ayına göre yaklaşık 375 baz puan sıkılaştırma yapıldı ve bu adım piyasa tarafından ciddi bir sıkılaştırma ve kur üzerindeki baskıları azaltan en önemli etkenlerden biri olarak nitelendirildi.
Enflasyonun geçici de olsa tek haneye gerilemesi ve benzer gelişmekte olan ülkelerin bazılarında faiz indirimleri yapılmasıyla birlikte hem nominal, hem de enflasyondan arındırılmış reel getiri TL'yi cazip kılmaya başladı.
TCMB'nin sıkı bir para politikası uyguladığına da dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem geçen hafta yaptığı açıklamalarda "Gelişmekte olan para birimleri dolar karşında değerleniyor. Türkiye'nin reel faizi ise 10 yıllık ABD tahvillerine neredeyse eşit. TL buna bağlı olarak gelişmekte olan para birimlerine göre de değer kazanıyor" dedi.
Tahvil bono piyasasında 10 yıllık yeni gösterge tahvilde 29 Ağustos'ta spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 10.55 seviyesinden gerçekleşirken, valörde son işlem yüzde 10.60 oldu. Öte yandan iki yıllık gösterge tahvilde 29 Ağustos'ta spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 11.57 seviyesinde gerçekleşirken valörde son işlem yüzde 11.59 oldu.