New York borsası, haftanın ilk işlem gününe düşüşle başladı. Özellikle teknoloji hisselerindeki değer kayıpları, piyasanın negatif bir açılış yapmasında etkili oldu. Açılışta Dow Jones endeksi yüzde 0,03 düşerek 41.924,68 puana geriledi. Aynı şekilde, S&P 500 endeksi yüzde 0,77 azalışla 5.782,02 puan, Nasdaq endeksi ise yüzde 1,35 kayıpla 18.903,67 puan seviyesine indi.
ABD'de yükselen tahvil faizleri, teknoloji hisselerindeki satışları hızlandırarak, pay piyasalarının haftaya kötü bir başlangıç yapmasına neden oldu.
Tahvil Faizlerindeki Artış ve Fed’in Politikası
Geçtiğimiz hafta açıklanan güçlü istihdam raporu, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz politikalarına dair beklentileri etkiledi. Fed'in 2024 yılında faiz indirimlerine daha geç başlayabileceği ihtimali güç kazandı. Piyasalarda, faiz indirimlerinin haziran ayından önce gerçekleşmeyebileceği öngörüldü.
ABD'de 10 yıllık hazine tahvili faizi, enflasyonist baskıların süreceğine dair endişelerle yüzde 4,80 seviyesine çıkarak 2023 sonlarından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Bu gelişmeler, dolar endeksinin de yukarı yönlü hareketini destekledi. Dolar endeksi, yakın zamanda faiz indirimi olmayacağına dair beklentilerin güçlenmesiyle Kasım 2022’den bu yana ilk kez 110 seviyesinin üzerine çıktı.
Yatırımcıların Gündeminde Büyük Bankaların Bilançoları Var
Analistler, bu hafta açıklanacak olan büyük bankaların bilançoları ile enflasyon verilerinin, yatırımcıların odağında olduğunu belirtti. Bu veriler, piyasaların yönü üzerinde belirleyici bir rol oynayacak.
Teknoloji Hisselerindeki Sert Kayıplar
Teknoloji hisselerindeki kayıplar, günün en dikkat çeken hareketlerinden biri oldu. Özellikle piyasanın devleri arasında yer alan şirketler büyük oranlarda düşüş yaşadı. Nvidia hisseleri yüzde 3,6, Tesla hisseleri yüzde 3,3, Meta hisseleri yüzde 2,2, Apple hisseleri yüzde 1,9, Alphabet hisseleri yüzde 1,3, Microsoft hisseleri yüzde 0,7 ve Amazon hisseleri yüzde 0,5 değer kaybıyla güne başladı.
Yatırımcılar, teknoloji hisselerindeki düşüşleri Fed'in faiz kararlarına ilişkin beklentiler ve tahvil faizlerindeki yükselişle ilişkilendirdi.