New York borsasında endeksler ABD Başkanı olarak Donald Trump’ın yeniden seçilmesiyle yükselişe geçerken, yatırımcılar ABD ekonomisinin geleceğine dair yeni bir değerlendirme sürecine girdi. Borsadaki artışlar, Trump’ın ekonomiyi büyütecek politikalar uygulayacağı beklentisiyle desteklendi. Ancak bu yükselişin sürdürülebilirliği konusunda uzmanlar, faiz oranları ve tahvil piyasalarındaki riskler konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.
Borsadaki kazanımlarla birlikte tahvil piyasasında yaşanan satışların artması, bazı yatırımcıların endişe duymasına neden oldu. Tahviller değer kaybettikçe getiri oranları yükseliyor ve bu durum özellikle S&P 500 gibi yüksek değerlere ulaşan endeksler için bir tehdit oluşturuyor. IG Kuzey Amerika CEO’su JJ Kinahan, “Hisse senedi fiyatlarındaki bu değer artışı daha fazla dikkat çekecek, ancak faiz oranlarının artışı piyasaları ciddi şekilde etkileyebilir,” dedi.
Enflasyon Beklentileri Getirileri Yükseltiyor
S&P 500 ve diğer ABD hisse senedi endeksleri 2024 yılı itibarıyla rekor seviyelere ulaşırken, tarihsel veriler de seçim yıllarında borsanın güçlü bir kapanış eğilimi gösterdiğini ortaya koyuyor. Fundstrat’tan Tom Lee, bu durumu borsadaki yükselişin devam etmesi için önemli bir işaret olarak yorumladı.
Nomura’dan Charlie McElligott ise, seçim sonrası volatilite azalmasının bazı sistematik yatırımcıları borsaya geri getirebileceğini belirtti. Bu durum Wall Street’in en önemli volatilite göstergesi olan Cboe Volatilite Endeksi’nin de düşüşüne neden oldu.
Ancak tüm bu olumlu sinyallere rağmen, yatırımcılar Federal Rezerv’in faiz oranlarına yönelik stratejilerinden kaynaklanacak getiri artışlarına dikkat etmeye devam ediyor. Çarşamba günü 10 yıllık ABD tahvil getirisi 14 baz puan artarak %4,434’e ulaştı ve bu yılın en yüksek sıçramalarından birini gerçekleştirdi. Getirilerin hisse senetlerine olası etkileri hakkında konuşan Intelligent Wealth Solutions portföy yöneticisi Logan Moulton, bu yükselişin hisse senetleri üzerinde aşağı yönlü bir baskı yaratabileceğini söyledi.
Trump Politikaları ve Ekonomik Riskler
Tahvil piyasasında Trump’ın politikalarından kaynaklanacak enflasyonist etkiler konusunda endişeler bulunuyor. Trump’ın ticaret ve vergi indirimlerine yönelik bazı politikalarının kısa vadede büyümeyi desteklese de enflasyonu artırabileceği ifade ediliyor. Bu endişeler arasında Çin’den ithal edilen ürünlere yüksek gümrük vergileri ve aynı zamanda vergi indirimleri planları öne çıkıyor. Moulton, “Trump’ın politikalarının büyüme etkisi sağlayabilir, ancak yüksek gümrük vergileri ve vergi indirimleri kombinasyonu, enflasyonist baskıyı artırabilir” dedi.
Bazı analistler, ABD’nin bütçe açığını artıran politikaların tahvil yatırımcılarını daha fazla ABD tahvillerinden uzaklaştıracağını ifade ediyor. Yardeni Research başkanı Ed Yardeni gibi uzmanlar, tahvil kanunsuzları olarak adlandırılan yatırımcıların bu tür politikaları protesto etmek için tahvillerden çekilmesinin olası bir durum olduğunu belirtiyor.
Seçim Sonrası Hisse Senetlerinde Tarihi Kazançlar
ABD hisse senetleri, Trump’ın seçimi kazanmasının ardından Çarşamba günü tarihi seviyelere yükseldi. Dow Jones Industrial Average endeksi 1.470 puan artarak %3,5 oranında yükseliş gösterdi ve 1900’lerden bu yana Seçim Günü sonrası en yüksek kazancını kaydetti. S&P 500 endeksi %2,4 oranında değer kazanarak Seçim Günü sonrası en büyük artışını gösterdi. Nasdaq Composite endeksi ise %2,8 oranında yükselerek 2020 yılından bu yana en yüksek performansı sergiledi.
Uzmanlar, kısa vadede hisse senetlerinde rallinin devam edebileceğini belirtse de, Trump yönetiminin ekonomi politikalarının uzun vadede yaratacağı etkiler yatırımcıların dikkatle izlemesi gereken konular arasında yer alıyor.