Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, "Düzenli ekonomik ve parasal analizlerimize dayanarak, faiz oranlarını değiştirmeme kararı aldık. Gelen veriler, Avro Bölgesi'nin ılımlı toparlanmasının önceki değerlendirmelerimiz doğrultusunda devam ettiğini doğruluyor” dedi.
ECB, bugünkü Yönetim Kurulu toplantısında faiz kararlarını değiştirmeme kararı adı. Banka politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0,25'te bırakırken, mevduat faiz oranını da değiştirmeyerek yüzde 0'da bıraktı. Ayrıca marjinal borç verme faiz oranı da değiştirilmeyerek yüzde 0,75'te bırakıldı. ECB, enflasyonun bu yıl yüzde 1, 2015'te yüzde 1,3 ve 2016'da yüzde 1,5 olmasını beklediğini açıkladı.
Almanya'nın Frankfurt kentinde ECB binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Draghi, düzenli ekonomik ve parasal analizlere dayanarak, faiz oranlarını değiştirmeme kararı aldıklarını ve Avro Bölgesi'nin ılımlı toparlanmasının devam ettiğini söyledi.
ECB'nin 2016 yılını da kapsayan son makroekonomik projeksiyonlarının uzun süreli bir enflasyonu öngördüğünü aktaran Draghi, "Para ve kredi dinamikleri kontrol altında tutuluyor. Uzun ve orta vadede Avro Bölgesi'nde enflasyonu hedeflerimiz doğrultusunda yüzde 2 civarında tutacağız" ifadelerini kullandı.
Avro Bölgesi'nde işsizlik stabilize olmasına rağmen hala yüksek
Fiyatlar ve büyümenin orta vadeli görünümüne ilişkin sahip oldukları bilgi ve analizlerin, gerekli olduğu sürece genişleyici para politikası duruşunu koruma kararlarını onayladığını anlatan Draghi, bunun Avro Bölgesi'nde kademeli ekonomik iyileşmeye yardımcı olacağına işaret etti.
"ECB anahtar faiz oranlarının uzun bir süre için mevcut ya da daha düşük seviyelerde kalmasını bekliyoruz" diyen Draghi, para piyasalarında gelişmeleri yakından izlediklerini ve mevcut tüm araçları dikkate almaya hazır olduklarını dile getirdi.
Bölgede ekonomik iyileşmenin gittikçe ilerleme kaydettiğni ve işsizliğin stabilize olduğuna dikkati çeken Draghi, "Ekonomik aktivitenin aynı zamanda Avro Bölgesi'ndeki kademeli olarak güçlenen ihracat talebinden faydalanması bekleniyor. Avro Bölgesi'nde işsizlik stabilize olmasına rağmen hala yüksek. Kamu ve özel sektörde gerekli bilanço ayarlamaları ekonomik toparlanmanın hızını yakalamaya devam edecektir" diye konuştu.
Büyüme tahminini bu yıl için yüzde 1,1'den yüzde 1,2'ye yükseltti
Draghi, mali politikaları ile ilgili olarak ise, ECB'nin makroekonomik projeksiyonlarının bölgede mali dengesizlikleri azalttığına işaret ettiğini belirterek, "Avro Bölgesi'nin toplam kamu açığı/GSYH oranının 2013 yılında yüzde 3,2 olmasını ve bu yıl bu oranın yüzde 2,7'ye düşürülmesini bekliyoruz" dedi.
Ulusal yetkililerin bölgedeki tüm ülkelere ilişkin yapısal reformları kararlılıkla uygulması gerektiğini vurgulayan Draghi, "Bu reformlar özellikle daha kolay iş yapmak ve istihdamı artırmayı hedeflemelidir. Böylece bölgenin büyüme potansiyeli artacak ve üye ülkelerdeki işsizliği azalacaktır" diye konuştu.
Ayrıca, ECB 2014 yılı için büyüme tahminini yüzde 1,1'den yüzde 1,2'ye yükseltti. 2015 yılı için yüzde 1,5, 2016 için ise yüzde 1,8'lik büyüme tahminleri değiştirilmedi.
Ukrayna krizinin etkilerini öngörmek için yeterli bilgiye sahip değiliz
Mario Draghi, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Avro Bölgesi'ndeki enflasyon sorunu ile Japonya'nın geçmiş yıllarda yaşadığı düşük enflasyon sorunu arasında benzerlikler olup olmadığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Draghi, Avrupa'daki durumun Japonya'dan çok farklı olduğunu ve bunu kanıtlayacak birkaç farklı açıklama olduğunu söyledi.
Gelişen piyasalardaki dalgalanmanın Avro Bölgesi'ne etkisinin sınırlı olduğuna dikkati çeken Draghi, piyasaları yakından takip ettiklerini ve ECB'nin gelişmelere karşı duyarlı olduğunu ifade etti.
Ukrayna'da yaşanan siyasi krize de değinen Draghi, krize ilişkin senaryoları tartışmadıklarını ve krizin ekonomik etkilerini öngörmek için henüz yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ifade etti. Krizin Rusya ve Ukrayna etkilerine ilişkin de konuşan Draghi, bu durumun Rusya ekonomisine negatif etkileri olabileceğini aktardı.
Tüketici güveni açısından Almanya ve özellikle İspanya ve İtalya gibi ülkeler arasındaki farkın daraldığını ifade eden Draghi, Avro Bölgesi'nin "istikrar" bölgesi olduğunu, ancak bölgenin "refah"ın da bölgesi konumuna dönmesi gerektiğini kaydetti.