Economist'teki yazı; İstanbul'da 29 Ekim'de açılması planlanan ve 35 bin kişinin çalıştığı yeni havalimanının maliyetinin 12,5 milyar dolar olduğunun hatırlatılmasıyla başlıyor.
Dev tesis, 5 sene içinde yılda 150 milyon yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük havalimanı olacak.
Economist, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 45 kilometre uzunluğunda olacak Kanal İstanbul projesinin temelini de bu yıl atmak istediğini aktarıyor okurlarına.
Dergiye göre bugüne dek Türkiye'nin mega projeleri hem istihdam ve gelir kaynağı, hem ekonomik büyümenin motoru, hem de bol oy kaynağı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da iktidarları döneminde çok sayıda otoyol ve tünelin yanı sıra 29 havalimanı inşa etmeleriyle de övündü.
'Erdoğan'ın yarışı kolayca kazanması bekleniyor'
Economist'teki yazı şöyle devam ediyor:
"Sayın Erdoğan yakında tüm bunları yeniden yapabilmek için yeni bir şansa sahip olacak. 18 Nisan'da milletvekillerinin olağanüstü hali yine 3 ay uzatmasından birkaç saat önce erken seçim kararı aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçim daha önce açıklanan tarihten yaklaşık 18 ay önce, 24 Haziran'da yapılacak.
"OHAL yetkileri ile donatılmış, neredeyse tüm medya organlarını ve devlet kurumlarını kontrol eden Sayın Erdoğan, muhafazakar seçmenler nezdinde hala popüler. Kimsenin adil olmasını beklemediği yarışı da kolayca kazanması bekleniyor."
Yazıda daha sonra, 20 gün önce 225 metre uzunluğundaki bir tankerin Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na çarpmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden Kanal İstanbul projesinin önemini vurgulamasına değiniliyor. Son 40 senede İstanbul'un nüfusunun her yıl ortalama 300 bin arttığı hatırlatılarak.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Kahraman, yeni havalimanı ve Kanal İstanbul Projesi kapsamında büyük bir alanın imara açılmasının şehrin kalan su kaynaklarını ve ormanlarını tehdit edeceğini söylüyor.
Dünya Şehirleri Kültür Forumu'na göre İstanbul'da park ve bahçelerin oranı yüzde 2. Aynı oran örneğin Londra'da yüzde 33 ve sıralanan 34 kent arasında bu kategoride İstanbul'dan daha kötü durumdaki tek kent, Dubai.
'Zamanla gerçekler ağır basabilir'
Yazıdan diğer bazı satırlar şöyle:
"Türkiye önümüzdeki 5 yılda altyapı projelerine 325 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor. Ancak zamanla gerçekler ağır basabilir. 2017'de teşvik paketleri ve ucuz kredinin de sayesinde yıldırım hızıyla büyüyen ekonomi sert şekilde inişe geçebilir. Türk Lirası yılbaşından bu yana oldukça hırpalandı, 2013'ten bu yana ise Euro ve Amerikan Doları karşısında yüzde 100'den fazla değer kaybetti.
"Dövizle borçlanan şirketler acı çekiyor. Türkiye'nin en büyük gruplarından Yıldız Holding ve Doğuş Holding'in yaklaşık 9 milyar dolarlık borçlarını yeniden yapılandırmak için görüşmelere başladığı bildiriliyor....Şirketlerin borcu, Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 70'ine ulaşmış durumda.
"Sayın Erdoğan'ın erken seçim kararı almasının muhtemel bir nedeni de, bu sarsıntıların hissedilmesini seçim sonrasına bırakmak istemesi."
'Ekonomi, Erdoğan'ın seçimi birinci turda kazanmasını tehlikeye atabilir'
Economist'teki yazıdan bazı uzman görüşleri şöyle:
"Eğer Yıldız Holding ve Doğuş Holding gibi şirketler bu problemlerle yüzleşmişse, diğerlerinin yüzleşmemeleri sürpriz olur." (İnan Demir, Nomura International adlı bankanın gelişmekte olan piyasalar ekonomisti)
"Ekonomideki zor durumda yönelik en ufak bir işaret, Sayın Erdoğan'ın seçimi hedeflediği gibi birinci turda kazanmasını tehlikeye atabilir." (Sinan Ülgen, düşünce kuruluşu Carnegie Europe'da görevli akademisyen)
"Kanal İstanbul, uluslararası ilişkiler açısından (1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedeniyle) öylesine endişe ve kabus dolu bir proje ki, yabancı bankalar ona dokunmakta tereddüt edebilir." (Refet Gürkaynak, Bilkent Üniversitesi'nde ekonomist)
Yazı, şu satırlarla noktalanıyor:
"Hükümet için bunu önlemenin bir yolu inşaat şirketlerinin aldıkları kredilere kefil olmak, ki yeni havaalanında da bu çözüme başvuruldu. Uluslararası bankalar çekilince, finansmanı Türk bankaları sağladı.
"Ancak ekonomist Refet Gürkaynak burada net bir riskten söz ediyor. O da bu projeler kâr etmezse, faturayı vergi mükelleflerinin ödemesi. Bu da seçim sonrası için iyi bir işaret olmayabilir." (BBC Türkçe)