Ekonomistler büyüme rakamları için ne dedi?

Ekonomistler, üçüncü çeyrekte hem lehte baz etkisi hem de turizm ve tarımdaki kademeli toparlanmanın desteğiyle daha güçlü bir büyümenin görülebileceğini belirtiyor.

Ekonomistler, bu yılın ikinci çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 5,1 ile beklentilere yakın büyümesinin ardından üçüncü çeyrekte hem lehte baz etkisi hem de turizm ve tarımdaki kademeli toparlanmanın desteğiyle daha güçlü bir büyümenin görülebileceğini belirtiyor.      
         
Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Ali Kırali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, GSYH'nin ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 ile hemen hemen beklentilerle uyumlu arttığını söyledi.      
         
Kırali, takvim etkisinden arındırılmış verilerde yıllık büyüme hızının yüzde 6,5 olduğunu ve mevsimsellikten arındırılmış verilerin ekonomik aktivitenin bir önceki döneme göre yüzde 2,1 büyüdüğünü gösterdiğini kaydederek, "Özel sektör ve kamu tüketim harcamaları bir miktar yavaşlarken, yatırım harcamalarındaki canlanma dikkati çekiyor. Net dış talepten büyümeye 1,7 puanlık pozitif katkı gelirken, kalıntılardan elde edilen stok değişimleri büyümeyi sınırlayan faktör oldu." diye konuştu.      
         
Sektörel bazda bakıldığında tarımdan yüzde 0,2 ile sınırlı bir katkı görüldüğünü, sanayi ve hizmetlerin her ikisinden de yüzde 1,3'er puanlık katkı geldiğini ifade eden Kırali, söz konusu dönemde diğer sektörlerde ise genele yayılan ılımlı katkılar olduğunu, geçen yılın zayıf bazıyla birlikte turizm ve tarımdaki kademeli toparlanma eğilimi sayesinde üçüncü çeyrekte büyümenin daha da güçleneceğini kaydetti.      
         
Kırali, "Küresel ekonomideki kademeli yavaşlama eğilimi, yurt içi finansal koşullardaki sıkılık ve ekonomiye destek tedbirlerinin azalan marjinal katkısı nedeniyle son çeyrekte büyümenin hız keseceğini öngörüyoruz." ifadesini kullandı.      
               
"Üçüncü çeyrekte yüzde 7 üzeri büyüme olası"      

AA Finans analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi de büyüme trendinin gücüne ilişkin göstergelerin önceki çeyreğe göre artışa işaret ettiğini belirtti.      
         
Gelecek dönem görünümünü ele aldıklarında ilk sinyallerin büyüme eğiliminin yılın üçüncü çeyreğinde hızlanma gösterdiğine işaret ettiğini vurgulayan Bürümcekçi, şunları kaydetti:      
         
"Üçüncü çeyrek görünümü açısından yıllık yüzde 25,6 artışla başlayan sanayi üretimi dışındaki diğer öncü göstergelere bakıldığında, Türkiye PMI endeksi mevsimsel düzeltilmiş temmuz-ağustos ortalaması önceki çeyreğe göre yüksek oluşurken, Merkez Bankası reel kesim güven endeksi aynı dönem ortalaması da önceki çeyreğin üzerinde gerçekleşti. Buna karşılık kapasite kullanım ortalaması yüzde 78,3 ile önceki çeyreğe göre hafif gerilemiş, tüketici güven endeksinde de düşüş gözlenmişti. İhracatın ise (TİM verileri) aynı dönemde yıllık bazda yüzde 20 civarı artması, dış talep açısından ikinci çeyreğe göre güçlenmeye işaret etmişti. Dolayısıyla genel olarak üçüncü çeyrekte büyüme eğiliminde bir miktar hızlanmaya işaret etmişti."      
         
Bürümcekçi, ilk iki çeyrek gerçekleşmesi sonrasında, üçüncü çeyrekte de lehteki baz etkileriyle yüzde 7 üzeri büyüme kaydedilmesinin olası göründüğünü söyledi.      
         
Son çeyrekte yüzde 4'ün altına inilse bile yılı yüzde 5-5,5 aralığında bir büyüme ile kapatmanın çok olası olduğunu bildiren Bürümcekçi, "Her ne kadar yeni GSYH serileri ile milli gelir tahminlerinin sürprize açık olması işimizi zorlaştırmakta olsa da, büyüme tahminimizi önceki yüzde 4,5'ten yüzde 5,3 seviyesine yükseltmenin uygun olacağını düşündük." dedi.      
               
"Büyüme görünümü gücünü koruyor"      
               
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı  ise geçen hafta beklentilerin oldukça üzerinde açıklanan temmuz üretim verilerinin ardından yaptıkları değerlendirmede, üçüncü çeyrekte büyüme oranının yüzde 6-7 bandına ulaşabileceği öngörüsünde bulunduklarını ve tüm yıla ait büyüme tahminini de yüzde 4,9'a çıkardıklarını anımsattı.      
Tokalı, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilere göre, 2014 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren 8 çeyrek aralıksız büyüdükten sonra geçen yılın üçüncü çeyreğinde daralan ekonominin, takip eden üç çeyrektir tekrar büyüme trendinde olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:      
         
"Büyüme verilerine sektörel bazda bakıldığında, sanayi üretimi verileriyle büyümenin altındaki sanayinin katma değer verileri arasındaki farklılık devam ediyor. Üretim verilerinden daha güçlü bir katma değer artışı korunuyor. Ancak düzeltilmiş üretim verileriyle aradaki fark ikinci çeyrekte daralmış görünüyor. Hizmetler sektöründeki katma değer artışı sanayi kesimine göre daha ılımlı. İnşaat ve finans öne çıkan hizmetler arasında.      
       
Harcama grupları bazında ise özel tüketim harcamalarının katkısı sürerken, kamu tüketim harcamalarında yıllık düşüş söz konusu. Yatırım harcamalarındaki toparlanma ise belirginleşiyor. Net dış talep yine 'eksi' bölgede ancak geçen yılın aynı dönemine göre negatif etkisi önemli oranda azalıyor."      
         
Tokalı, gerek büyüme görünümünün gücü gerekse de kısa vadede enflasyonda artan riskleri dikkate aldıklarında para politikasındaki sıkı duruşun korunacağını kaydetti.