AA muhabirine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti Haluk Bürümcekçi, bankanın beklentiler doğrultusunda faizlerde değişiklik yapmadığını, kararın herhangi bir sürprize yol açmadığını söyledi.
Bürümcekçi, Kurul kararında "Hedeflerle uyum sağlanana kadar" vurgusu yapıldığına dikkati çekerek, "Önceki metinde bu yoktu. Bu mesaj cümlesi, sıkı duruşun daha uzun süre bizimle olacağını düşündürdü" ifadesini kullandı.
Para politikasında sıkı duruş mesajının güçlendirildiğini vurgulayan Bürümcekçi, TCMB'nin repo ihalesi açmayarak ortalama fonlama maliyetini yüzde 12 civarında tutma politikasına ince ayar gelebileceği tahmininde bulundu.
Bürümcekçi, mevcut yapının yüzde 12,25 olan Geç Likidite Penceresi (GLP) faizini artırmadan ancak sınırlı bir ilave sıkılaşmaya, likiditeyi kısarak ortalama fonlama maliyetini yüzde 12'den yüzde 12,25'e taşımaya izin verdiğini savundu.
Eğer manşet TÜFE gerçekleşmesinin ortalamalara yakın olması ve yıllık TÜFE'yi ekim sonunda yüzde 11,8 civarına taşıması durumunda bu tür bir sıkılaşmanın enflasyon verisi sonrası da görülebileceğini bildiren Bürümcekçi, "Ayrıca, enflasyon yükselişi önümüzdeki dönemde enflasyon beklentilerine ilave kötüleştirme getirir ve kur sepeti bazında döviz kurlarında önemli bir gerileme gözlenmezse TCMB'nin duruşunu bu kez koridoru biraz daha genişleterek sıkılaştırma gereği de ortaya çıkabilir." diye konuştu.
"TCMB FONLAMA MALİYETİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN FIRSAT KOLLAYABİLİR"
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı da, kararın beklentiler dahilinde olduğunu, ancak karar metninde bir miktar daha şahin bir ton olduğuna dikkati çekti.
Sıkı para politikası duruşunun "kararlılıkla" sürdürüleceğinin belirtildiğini kaydeden Kanlı, "kararlılıkla" kelimesinin eklenmesinin, piyasada TCMB'nin enflasyonda düşüşün başlamasıyla duruşunda gevşemeye gidebileceğine dair beklentileri ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu ifade etti.
Kanlı, mevcut durumda, enflasyon görünümü ve Türkiye'ye özgü risklerin kurda oluşturduğu oynaklık sonucu TCMB'nin faiz indirimi için herhangi bir alan bulunmadığını savundu.
Gelecek yılın ilk çeyreğinde enflasyonun baz etkileriyle yüzde 8,5 civarına düşebileceğini göz önünde bulundurulduğunda TCMB'nin bu dönemde temkinli bir biçimde ortalama fonlama maliyetini düşürmek için fırsat kollayabileceğini söyleyen Kanlı, "Ancak, piyasa koşulları uygun olsa da, TL'nin diğer gelişmekte olan ülke para birimleriyle birlikte hareket edebilmesi için TCMB'nin en az yüzde 2 reel politika faizi vermesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
"TCMB GELECEK YILIN İLK ÇEYREĞİNDE FONLAMA MALİYETİNDE AŞAĞI YÖNLÜ GÜNCELLEME YAPABİLİR"
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Strateji Yönetmeni Orkun Gödek ise, Merkez Bankası'nın sıkı para politikası duruşunda değişiklik sinyali olmadığını ve olması gereken duruştan devam edildiğini söyledi.
TCMB'nin piyasa yönlendirmesi için gelecek hafta düzenlenecek olan Enflasyon Raporu sunumunu beklemek istemiş olabileceğini belirten Gödek, "Bu çok yanlış bir düşünce değil. Soru-cevap ile doğrudan temas etmek daha etkili olacaktır." görüşünü paylaştı.
Gödek, bu yılın sonuna kadar TCMB'den politika duruşu değişikliği beklemediklerini, 2018'in ilk çeyreği hatta biraz daha ilerisinde enflasyon görümüne paralel fonlama maliyetinde aşağı yönde güncelleme yapılabileceğini dile getirdi.
TCMB'nin "manevra alanı yok" düşüncesine katılmadıklarını ifade eden Gödek, "Fonlama maliyetinde 25 baz puanlık daha hareket alanı var ve gerek görüldüğünde günlük fonlamanın kısılması şeklinde de ek hamle yapılabilir." dedi.
"YIL SONUNA KADAR FAİZLERDE DEĞİŞİKLİK BEKLEMİYORUM"
Reel Kapital Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, Merkez Bankası'nın etkin bir sözel yönlendirmenin gelecek hafta açıklanacak olan Enflasyon Raporu'nun sunumunda yapılabileceğini söyledi.
Merkez Bankası'nın politika duruşunu enflasyondaki uzun süreli trend ve beklentilere göre ayarladığını belirten Erkan, para politikasında normalleşme aşamasına geçilmesi için enflasyonun anlamlı ve güvenilir şekilde gerilemesinin gerektiğini vurguladı.
Erkan, bu yılın enflasyon gerçekleşmeleri ve yıl sonuna dair beklentiler baz alındığında, Merkez Bankası'nın faizleri yılın kalan 2 ayında şimdiki seviyelerinden daha aşağıya indirmeyeceği görüşünü paylaştı.
"SIKI DURUŞ ŞAHİN TONDA İFADE EDİLDİ"
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ da, karar metnine "enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir" ibaresindeki "kararlılıkla" ifadesinin eklenmiş olmasının önemli olduğunu vurguladı.
Merkez Bankası'nın piyasada sert oynaklıklar olsa bile enflasyonda iyileşme sağlanana kadar sıkı duruşunu koruyacağını şahin bir tonda ifade ettiğini belirten Karadağ, "TCMB, TL'deki volatiliteye rağmen, ortalama fonlama maliyetini yöneterek ve enflasyonda net bir şekilde iyileşme sinyalini alana kadar faiz oranlarında değişikliğe gitmeyeceğini ve sıkı duruşunu koruyacağını bir kez daha yinelemiş oldu."