Kuraklık dolayısıyla bu yılın ilk yarısında fiyatı yaklaşık yüzde 29 yükseliş kaydeden buğday, yatırımcısına en fazla kazandıran emtia oldu.
AA muhabirinin 18 emtianın fiyat hareketlerinden derlediği verilere göre, emtia piyasasında işlem gören yatırım araçlarından 10'u yılın ilk 6 ayında yatırımcısına kazandırırken, 8'i ise kaybettirdi.
Yılın ilk yarısında yatırımcısına en fazla kazandıran emtia yüzde 29'a yakın artış kaydeden buğday oldu. Geçen yılı 408 dolardan kapatan buğdayın fiyatı, 30 Haziran itibarıyla 526 doları gördü.
İlk yarıda fiyatı yüzde 28,9 artan buğdayı, yüzde 24 ile paladyum, yüzde 14,2 ile kurşun, yüzde 12,3 ile alüminyum, yüzde 8,2 ile mısır, yüzde 7,8 ile altın ve çinko yüzde 7,3 ile bakır, yüzde 4,3 ile gümüş ve yüzde 2,7 ile platin izledi.
Geçen yılı 1.151,13 dolardan tamamlayan altının onsu, 2017'nin ilk 6 ayında 1.241,45 dolara yükseldi. Doların küresel çapta değer kazanması altının onsunu da yukarı yönlü etkiledi.
ŞEKERİN TADI KAÇTI
Verilere göre, şeker, yılın ilk yarısında yüzde 29,2'lik düşüşle yatırımcısına en fazla kaybettiren emtia oldu. 2016'nı 19,51 dolardan kapatan şeker, 30 Haziran 2017'de 13,81 dolara geriledi.
Söz konusu dönemde şekeri yüzde 18,5 ile doğal gaz, yüzde 13,6 ile Brent petrol, yüzde 8,7 ile kakao, yüzde 8,2 ile kahve, yüzde 6 ile nikel, yüzde 4,6 ile soya fasulyesi ve yüzde 0,4 ile pamuk takip etti.
"ÜRETİM BEKLENTİLERİNİN AZALMASI FİYAT BEKLENTİLERİNİ DE YUKARIYA ÇEKTİ"
Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, mayıs ve haziran aylarının buğday fiyatları için her zaman bir dönüm noktası olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Çünkü yeni sezona dair üretim tahminleri mayıs ayında açıklanır. Bu tahminler sonrasında fiyatlarda önemli değişimler yaşandığını görürüz. Ayrıca, buğday hasadının başlayacak olması nedeniyle üretim ve kalite hakkında bilgiler de bu aylarda paylaşılmaya başlanıyor. Bu yıl yine aynı olaya şahit olduk. Haziran ayı sonunda fiyatlarda yukarı yönlü sert hareketler yaşandı."
Geleneksel mayıs ve haziran aylarının etkisinin ortaya çıktığını, haziranın son günlerinde buğday fiyatlarında yüzde 20'ye yaklaşan artış yaşandığını ifade eden Ergezen, fiyatlarda çok kısa sürede yaşanan bu değişimin yılın ilk yarısında buğdayı, en çok kazandıran emtialar arasına soktuğunu bildirdi.
Yeni sezon için yapılan buğday üretim tahminlerinin önemli bir düşüşe işaret ettiğini kaydeden Ergezen, Uluslararası Hububat Komisyonu'nun (IGC) 2017-2018 sezonu ilk tahminlerinde önceki sezona göre 19 milyon tonluk azalış olduğunu vurguladığını söyledi.
Ergezen, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO), buğday üretim tahminlerini 20,2 milyon azaltarak 739,9 milyon tona düşürdüğünü, ABD Tarım Bakanlığı'nın da yeni sezon için buğday üretim tahminlerini önceki yıla göre 13,53 milyon azaltarak 737,83 milyon tona indirdiğini bildirdi.
Ergezen, başlıca kuruluşların önceki sezona göre daha düşük buğday üretimi beklediğini, bunun da arzın azalması ve fiyatlarda artış beklentisi anlamına geldiğini ancak üretimdeki düşüşe karşın dönem sonu stoklarının artış gösterdiğini kaydetti.
ABD Tarım Bakanlığı ve FAO'nun stok beklentilerini artırırken, sadece IGC'nin stok beklentilerini üretimle beraber düşürdüğünü, böylece buğday talebinde bir yavaşlama beklendiğine işaret edildiğini vurgulayan Ergezen, üretim beklentilerinin azalmasının fiyat beklentilerini de yukarıya çektiğini söyledi.
"BUĞDAYDAKİ YÜKSELİŞİN BOYUTU HAZİRANIN SON GÜNLERİNDE RALLİYE DÖNÜŞTÜ"
Zafer Ergezen, buğdaydaki yükselişin boyutunun haziran ayının son günlerinde ralliye dönüştüğünü, kuraklığın buğday fiyatlarını uçurduğunu belirterek, ABD’de kötüleşen hava şartlarından dolayı yatırımcıların bir anda fiyatların yükselmesine yol açtığını ifade etti.
Ergezen, Kuzey Amerika'da artan hava sıcaklıkları ile beraber topraktaki nem miktarında ciddi düşüş olduğunu, hava sıcaklıklarının ABD ile sınırlı kalmadığını, Avrupa ve Ukrayna'da da etkili olan sıcak hava nedeniyle buğdayda üretim beklentilerinin düştüğünü kaydetti.
Avrupa'nın dünyanın en büyük buğday ihracatçısı olduğunu vurgulayan Ergezen, "Burada üretim beklentilerindeki düşüş, arz endişelerini de artırıyor. Ayrıca, ABD ve Avrupa'da sıcak havalar nedeniyle yeterli nemin bulunmaması, buğday kalitesinde de düşüşe yol açıyor. Zaten buğday kalitesi, son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu nedenle yüksek proteinli buğday arzında düşüş yaşanmasından endişe ediliyor." ifadelerini kullandı.