Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, “Son küresel gelişmeler Türkiye'nin AB üyesi olmasının katma değerini yeniden ortaya koymuştur. AB'nin artık üyelik müzakeresi fasıllarını açmasını, Gümrük Birliği müzakerelerine süratle başlamasını bekliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'yi ziyaret eden Hollanda Başbakanı Rutte'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Sayın Başbakan Rutte'ye Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya arasında yürüttüğü çabalar hakkında bilgi verdim. Perşembe günü Brüksel'de NATO Liderler Zirvesi'nde bir araya geleceğiz. Türkiye olarak krizin başından bu yana net bir tutum takındık. Sağduyu ve diyalog çağrısı yaptık. Tansiyonun düşürülmesi, diplomasiye alan açılması gerektiğine dikkat çektik.
Ukrayna'daki insani dram artarak devam ediyor. Binlerce sivil hayatını kaybetti. 3 milyonu aşkın insan ülkesini terk ederek komşu ülkelere sığındı. Sayın Zelenskiy ve Sayın Putin ile temaslarımı sürdürüyorum. Dışişleri Bakanım Moskova ve Liviv'de temaslar gerçekleştirdi. Şartların zorluğunun farkındayız. Diplomasiyi tek çıkış yolu olarak gören samimi girişimlerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz.
"Beraber yakaladığımız ivme artacak"
NATO müttefikimiz Hollanda ile ilişkimizi, diyalogumuzu daha da geliştirmek hususunda ortak iradeye sahibiz. Dışişleri Bakanlarımızın istişare mekanizması için toplantıyı mayıs ayında Türkiye'de icra edeceğiz. Ticaret hacmimiz 11 milyar dolara ulaştı. Bu şekilde 2016 yılında belirlediğimiz 10 milyar dolar hedefini aşmış oldu. Şimdi ilk etapta 15 milyar dolar ardından 20 milyar dolar hedefini birlikte ortaya koyduk. Mevcut istatistikler yakaladığımız ivmenin artarak devam edeceğini gösteriyor.
Enerjiden çevreye, altyapıdan teknolojiye, tarım ve gıdadan finansa kadar iş birliği imkânlarının artırılması konusunda sayın başbakanla hemfikiriz. Yeşil büyüme, yeşil dönüşüm de ortak gündemimizde önceliktir. İlişkilerimizde önemli köprüyü insani boyut oluşturuyor. Hollanda'daki Türk toplumunun kültürel kimliğini muhafaza ederek, refah içinde yaşayıp, hayatın her alanına katılım sağlanmasına büyük önem veriyoruz.
Hollanda'nın seyahat listesinde Türkiye'nin yeşil kategoriye alınması halinde salgın öncesi rakamlara ulaşacağımıza, hatta aşacağımıza inanıyorum. Son küresel gelişmeler Türkiye'nin AB üyesi olmasının katma değerini yeniden ortaya koymuştur. AB'nin artık üyelik müzakeresi fasıllarını açmasını, Gümrük Birliği müzakerelerine süratle başlamasını bekliyoruz."
"Biz kilit ortaklarız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından sözü alan konuk Başbakan Rutte, şu ifadeleri kullandı:
"Ev sahibime bugün Ankara'daki kabulünden ötürü teşekkür etmek isterim. Tekrar burada olmak büyük zevk. Bizim 400 yılı aşkın geçmişi olan önemli bir ilişkimiz var. Kilit ortaklarız. 8 milyardan 11 milyara artan ticaret hacmi gördük. Ara hedef 15 milyar, nihai hedef 20 milyarı koyduk. Çalışacak çok alan var. 3 bin Hollandalı şirket Türkiye'de faal.
Bugünkü odağımız sadece ikili ekonomik ilişkilerimiz değildi. Dünyada olanlara odaklandık. İkimiz de NATO üyesiyiz, NATO zirvesini de sabırsızlıkla bekliyoruz.
Türkiye ittifak için çok büyük siyasi ve askeri öneme haizdir. Bu ülke AB için de önemli bir ortaktır. Ukrayna'daki durumu da uzun uzadıya görüştük. İkimiz de Rusya'nın işgalini kınıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da söylediği üzere bu bölgesel barış ve istikrara ağır darbedir. Putin, Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmiştir, bu da bütünüyle kabul edilemezdir. Şiddet acımasızdır ve kurbanları arasında birçok sivil masum vardır.
"Dünyadaki tüm ülkelerden daha fazla mülteci barındırıyorsunuz"
Mairupol'a yapılan bombardıman. Oradaki sivil nüfusu terörize etmekten başka da bir amacı yoktur. Karadeniz’e sınırı olan üç ülkeden bahsediyoruz. Türkiye bu ihtilafta kilit bir rol oynuyor. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu rolü üstlenmesinden büyük bir memnuniyet duyuyor ve size, kabine üyelerinize teşekkür ediyorum. Türkiye aynı zamanda Montrö gereklerini yerine getirmiştir. Bunun için de teşekkür ediyorum. Türkiye sorumluluk üstleniyor ve ötesine de geçiyor. Suriye krizinde Türkiye yüksek sayıda mülteci kabul etti. Bu da kısmen Avrupa ile arasında anlaşmalar temelindeydi.
Dünyadaki tüm ülkelerden daha fazla mülteci barındırıyorsunuz. NATO zirvesini sabırsızlıkla bekliyorum. Bu akşamki görüşmelerimiz zaten kuvvetli olan ekonomik ilişkilerimizi daha da derinletirdi. Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığını müzakere yoluyla sonuçlandırılması için girişimlerinize teşekkür ediyorum."
"Türkiye yaptırımlara katılsın isteriz ancak şu anki liderlik rolünden de memnunuz"
Daha sonra tekrar sözü alan Rutte, şunları söyledi:
"Türkiye yapabileceği her şeyi yapıyor. Çok kritik bir rol oynuyor. Hem Putin hem de Zelenskiy'le teması olabilen bir ülke. Rusya'nın saldırganlığını alenen kınadı. İki ülke ile de muteber bir rolü var. İki ülkeye açık hattı olan nadir ülkelerden. Bu sebeple de Türkiye'yi bu yolda desteklediğimizi söylemek isterim. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu her iki ülkede girişimini sürdürüyor. Biz bu çabaları destekliyoruz.
Bombardıman, misket bombaları ve bunların masum mağdurlara yöneltilmesi devam ediyor. Bu yüzden de Rusya'ya yaptırımlarla baskı uygulamaya devam edeceğiz. Aynı zamanda Ukrayna'ya kendisini savunması için silah tedarikiyle bu baskıyı uygulamaya devam edeceğiz. Aynı zamanda insani yardıma devam edeceğiz. Uçuşa yasak bölge veya NATO'nun asker göndermesi bu bizi doğrudan açık bir itilafa sokacaktır ve dolayısıyla mümkün değildir.
Türkiye BM yaptırımlarını uyguluyor. Türkiye'nin burada coğrafi konumu sebebiyle özel bir konumu var. Tabii ki Suriye'deki angajmanı sebebiyle. Türkiye'nin tüm yaptırımlarını uygulamasını arzu ederiz ancak Türkiye'nin şu anda liderlik rolü oynamasından memnunuz."
"NATO ülkeleri olarak dayanışma içinde olmalıyız"
Rutte'nin ardından son olarak sözü alan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Eğer NATO üyesi isek, berabersek dayanışmamızı ortaya tam manasıyla koymamız lazım. Özellikle de savunma sanayine yönelik atılacak adımlarda NATO üyesi ülkeleri olarak dayanışma içerisinde olmamız lazım. Dünya hiçbir savunma sanayinde ürününü tek başına yapmıyor. Değişik ülkelerden gelen desteklerle bütünleştirip adımlarını atıyor. Şu anda Rusya-Ukrayna savaşında da bunu gördük. Bundan sonra kim bilir nerelerde neyi göreceğiz. Libya, Azerbaycan'da bunu gördük. Temennimiz odur ki, barışın egemen olduğu dünyayı kuralım. NATO da bu noktada en büyük rolü alan bir oluşum olsun.
(Odessa'dan Karadeniz'e sürüklenen mayınlarla ilgili soruya) Bu şu anda konuşuluyor, görüşülüyor. Bununla ilgili olarak birinci derecede Milli Savunma Bakanlığımız her türlü tedbirini almakta. Gereği neyse bunlar yapılmaktadır, hiç endişeniz olmasın..."